Paralar savruldu!

BODRUM artık İstanbul’un arka bahçesi olmuş durumda...

İstanbul’da göremediğim birçok arkadaşımı, Bodrum’da buluyorum.
Birkaç gün önce Can Pulak’a rastladım. Can, rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın başdanışmanıydı. Yaz-kış Bodrum’da oturan Can’a ben sordum, o anlattı. Özetliyorum:
* * *
“İktidar duble yollarla övünüyor ama kalitesiz, vasıfsız, dayanıksız yolların yapımı maliyetinin çok üzerine çıkıyor. Yapımcı firmaların dost-arkadaş-akraba-yandaş dörtlüsünden oluştuğu herkesin dilinde artık.
Peki, Bodrum’da durum ne?
Tam bir rezalet! Yapımı aylardır süren ve turizm sezonunda olmamıza rağmen daha da süreceği anlaşılan Milas-Bodrum yolundaki kepazeliği uzun süredir seyrediyorum.
Burada, yine çift şerit, mükemmel bir yolumuz vardı. Kimsenin şikâyeti olmadığı gibi, trafik düzenli bir şekilde akardı. O güzelim yolu, durup dururken kazıyarak bozdular, yer yer dolgu yaparak bir metre yükselttiler.  Hafriyata ve dolgu malzemelerine ödenen müthiş rakamlar bir yana, yine çift şerit yaparak asfaltladılar. Hani dörder şerit yapsalar neyse, madem yine çift şerit olacaktı, onca parayı niye toprağa gömdüler acaba?”
* * *
“Durun, daha bitmedi! Yol asfaltlandı ama menfezler açılıp büzler döşenmediği için, ilkbaharda yağan aşırı yağmurlar yüzünden ovayı su bastı. Bu yüzden Bodrum-Milas yolu kapandı ve ulaşım iki gün Mumcular üzerinden sağlanabildi.
Sel suları çekilince, projede ihmal ettikleri menfezleri yapmaya ve büzleri döşemeye başladılar. Paletli-paletsiz iş makineleri yeni asfaltı bozunca da, sil baştan yapıp, çok yeri ikinci kez asfaltladılar!
İşi alanlar yolun bitmemesi için özel bir çaba sarf ediyorlardı sanki! 
Tam bu sırada, hesapsız-kitapsız hafriyatlar yüzünden boşlukta kalan koca koca kayalar yolların üzerine düşmez mi? Bu defa da başladılar kilometrelerce duvar örmeye... Aylardır örülen bu duvarlarda kullanılan taşlar yolu yeniden bozunca da, üçüncü bir asfaltlama harekâtını başlattılar. Bir yandan örgü, diğer yandan asfalt işleri sürüyor.
Trafiğin halini siz düşünün!”
* * *
“Bu rezaletler aylarca sürerken, Torba Kavşağı’na bir alt-üst geçit yapmaya başlamazlar mı? Hem de ne zevksiz, ne kadar masraflı bir geçit, anlatamam.  Kestikleri onca ağaca mı yanayım, tatile gelen turistlere verdikleri eziyete mi, bu milletin ziyan edilen paralarına mı?
Geçidin üst yolunu nihayet bir süre önce trafiğe açtılar, fakat yan yollar hâlâ felaket!
Turizmin en yoğun yaşandığı günlerde, Bodrum’dan Turgutreis’e giden anayolu asfaltlıyorlar! Vatandaş perişan, yer yer tek şeride düşürülen yolda araçlar santim santim ilerliyor. Sıcakta, araçların içinde fenalık geçirenler, ayılıp-bayılanlar var!
Şimdi soruyorum: İşi hangi yandaşlara verdiniz? Yolların yapımı ne zaman bitecek? Keşif bedeli neydi, şimdi kaça çıktı? Aradaki o korkunç farkı kim ödeyecek?
Kim verecek bu rezaletlerin hesabını?”
* * *
NOT: Bodrum Yarımadası’nda 11 belediye var. Bu olaylarla ilgili olarak halk belediyeleri suçluyor ama belediyelerin en küçük bir kabahati yok. Sorumlular, su borularını zamansız döşeyen DSİ ile işi uzatan ve yolları bir türlü bitiremeyen Karayolları müteahhitleridir! R.T.
Yazarın Tüm Yazıları