Kızdıran sorular!

BAŞBAKAN’a bir tavsiye... Hata yapsan da şu üç şeyi uygula:

"Kabul et - Ders al - Tekrarlama!"

Başbakan bunları yapabilse kárlı çıkar ama yapmıyor, yapamıyor!

Klasik bir laf vardır: "Balık baştan kokar" diye...

Başbakan iktidarın başıdır. Tüm yönetimin temizliği için, önce onun örnek olması gerekir.

Başbakan yıllar önce halka verdiği sözü unutmuşa benziyor. Hani yolsuzluklara damardan girecekti? Ne oldu?

Kızıp köpürmesi, esip gürlemesi, canını sıkan her noktada kavga çıkarıp "En iyi savunma hücumdur" taktiğiyle saldırıya geçmesi fazla bir şey ifade etmez!

Bu, olsa olsa yıldırmaya, sindirmeye yönelik bir davranış anlamına gelir ki, daha fazla kuşku yaratır, yolsuzlukların önlenmesine yardımcı olmaz!

Yolsuzlukları yazmak suç değildir! Başbakan’ın kızması değil, kutlaması gerekir!

* * *

Hemen her gün canı yanan, ciğerleri kavrulan vatandaşların cevap beklediği birçok soru var:

1) Geçen yıla kadar Başbakan Erdoğan’ın yardımcısı olan Abdüllatif Şener eski partisini suçlayarak "Türkiye’de son zamanlarda yeni dolar milyonerleri türedi. Bu dönem yapılan imar değişiklikleri, cumhuriyet tarihi boyunca yapılanlardan fazladır. Hangi imar değişikliği, kimleri zengin ediyor? Kimdir üretmeden zengin olan birileri? AKP’de dürüst, namuslu ve kamu mallarını koruyan bir anlayış yok. Deniz Feneri davasıyla ilgili kararda Alman yargısı, asıl failler Türkiye’de, demiştir. Böyle olduğu halde maalesef olayın üzerine gidilmiyor. Başbakan yolsuzlukların üzerine gitmiyorsa, davranışları öyle gösteriyorsa, hadise Almanya’daki gibi şeffaf bir şekilde kamuoyu önüne getirilebilir mi?" diye soruyor.

2) İnsanlarımız, yolsuzluklarla mücadele sözüne inanarak AKP’ye oy verdi. Son olaylar (Şaban Dişli’nin milyon dolarlık rüşvet skandalı, Deniz Feneri Derneği’nin dolandırıcılığı, RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın kuryeliği, Dengir Mir Mehmet Fırat’ın ortağı olduğu Menas Şirketi’nin hayali ihracatı ve şirketin TIR’ında kilolarca eroin ele geçirilmesi vs.) AKP’yi yolsuzluklarla anılan bir parti haline getirdi. Başbakan’ın olaylara el koyup soruşturma açtıracağı yerde, bu haberleri yazan gazetelere kızması sorunu çözecek, yolsuzlukları bitirecek mi?

3) AKP, laik cumhuriyet karşıtı eylemlerin odağı bir parti olarak yüksek yargı kararıyla tarihe geçti. Hortumcuları koruyup kollayarak bu yönde de tarihe geçmek mi istiyor?

4) Daha birkaç yıl önce Başbakan çocuklarını yurtdışında okutacak para bulamadığı için, yakın bir dostunun sağladığı yardımla onları Amerika’ya yollayabilmişti. Aynı çocuklar birkaç yıl içinde milyon dolarlık gemiciğe, villacığa nasıl sahip olabildi?

5)
Başbakan’ın damadının genel müdür olduğu şirkete kamu bankaları tarafından 700 milyon dolar kredi açılması, Başbakan’ın "Bizim Çalık" dediği işadamına rafineri ruhsatı verilmesi normal bir işlem midir?

* * *

Vatandaşların önemli bir bölümü enayi yerine konulmaktan bıktı. Peş peşe patlayan yolsuzluk skandalları, AKP’yi kararttı. "Halkımız balık hafızalıdır, çabuk unutur" diye sahtecilerin üzerine gidilmeyecek, yolsuzlukların üzeri örtülecek mi?

Atatürk "Türk milleti zekidir", Aziz Nesin ise "Türklerin yüzde 60’ı aptaldır" demişti... Birbirine zıt iki ifade... Hangisinin haklı olduğunu ileride hep beraber göreceğiz!

Bize göre; Türk halkı saftır, inançlıdır, kolay aldatılır ama sanıldığı kadar aptal değildir. Üstelik yolsuzluklara karşı duyarlı bir toplumdur.

İnsanların akıllanma yeteneği varsa yaşanan olaylardan ders alır. Bakalım alınacak mı?
Yazarın Tüm Yazıları