Paylaş
O köşenin yazarı Mustafa Balbay 200 gündür hapiste!
Ergenekon Davası nedeniyle tutuklu bulunan Balbay’ın sütunu (cezaevinden yollayabildiği yazılar dışında) boş bir çerçeve olarak çıkıyor. Hayatta belki de hiç silah kullanmamış bir kalem efendisi “darbeci” olduğu iddiasıyla yargılanıyor.
Mustafa Balbay, mesleğine âşık bir gazetecidir. Dosttur, arkadaş canlısıdır. Gazetecilik mesleğinin gereği olarak sürekli not tutar, bunları önce röportaj, sonra kitap yapar. Bağımsızlıktan yana, ulusun çıkarlarını savunan bir yazardır.
* * *
25 yıldır, silahlı saldırılarla devleti yıkmaya çalışan ve binlerce kişiyi vahşice öldüren kanlı teröristlere “Kürt açılımı” diye af yolları aranırken, devam eden Ergenekon davası bir çelişki yaratmıyor mu?
Gazeteciden, generale ve profesöre kadar, sanıkların sayısının fazla oluşu davanın yıllarca süreceğini gösteriyor. Suçlananlar daha ne kadar içeride kalır, Tanrı bilir!
Mahkûm olanlar zaten uzun yıllar gün yüzü göremeyecek ama ya suçsuz bulunanlar? Boş yere yattıkları yanlarında kâr kalacak herhalde...
* * *
Mustafa Balbay bugüne kadar 5 bin köşe yazısı, 23 kitap yazan bir meslektaşımızdır. İki bin radyo/televizyon programına katılmıştır. Yazılarının ve konuşmalarının hiçbirinde teröre övgü yoktur. Ankara’nın nabzını tutmak için yaşadığı her olayın notunu alır, düşüncelerini günlük yazılarında okurlarıyla paylaşır.
Demirel’in Cumhurbaşkanlığı dönemindeki yurtdışı gezilere Mustafa Balbayda davetliydi. Onunla birlikte dünyayı dolaşmıştık. İlginç gezilerdi.
Balbay, gittiğimiz her ülkede kafileden ayrılır, elinde haritayla tek başına değişik yerleri gezer, insanlarla konuşur, notlar tutar, kimsenin aklına gelmeyen röportajlar yapardı...
Bu notlar, ülkeye dönüşte kitap haline gelirdi. Onun gezi kitapları ilginçtir, zevkle okunur.
Ülkemizde gazetecilik zor zanaattır! Ve tehlikelidir de... Yalnız gezi notları değil, siyasî notlar da tutma alışkanlığı Balbay’ın başını derde soktu...
* * *
Balbay, suçlandığı notları okuyunca şaşırdı: “Aaaa! Bunlar bana ait değil!”
Ergenekon Davası’nın 5’inci duruşmasındaki savunmasında şöyle dedi:
“Sayın yargıçlar! Benim olduğu iddia edilen notlar bana ait değildir.Ekler verilmeden önce de bu iddiaların montaj gibi göründüğünü söylemiştim. Belgelere göre ben 10 yıllık notları 2 dakika 33 saniyede oluşturmuşum. Eskiden atletizmle uğraştım ama Dünya Sürat Rekortmeni Usian Bolt olsam bu kadar kısa sürede dosya oluşturamam. Kopya olduğu açık. Bu kopya, delil olarak değerlendirilir mi? Tutukluluğumun sürmesi mağduriyetimi artırıyor ve ‘yargısız infaz’ yapılıyor!”
Balbay, ailesinin geçimini çalışarak sağlıyor, iki küçük yavrusu evde onun yolunu gözlüyor. Bugün 200’üncü gün... Hapiste daha kaç gün, kaç gece geçireceği belli değil!
* * *
Türkiye’de gerçek gazeteci olmak ve halkı aydınlatmaya çalışmak, ne zaman patlayacağı belli olmayan mayınlı tarlada yürümeye benziyor! Ancak “Doğruluk sarsılır ama yıkılmaz”. Adalet geç de olsa tecelli edecek ve mutlaka hak yerini bulacaktır. Bugünkü iktidarın, eli kalem tutanı “darbeci” diye suçlarken, Kalaşnikof tutanı “kardeş” diye bağrına basması düşündürücü değil midir?
Paylaş