GÖSTERGELERİN bulutlandığını görenler, "Enflasyon raydan çıktı mı?" diye soruyor.
Hayır, çıkmadı! Rayda değildi ki çıksın?
Evlerin mutfakları alev alev...
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, fiyatları yüzde yüzün üstünde artan gıda maddelerini göstererek televizyonda haykırıyordu:
"Uydurma enflasyon rakamlarıyla halkı aldatıyorlar!"
Kıyıda köşede ne varsa satarak, elin yabancısına avuç açarak, gırtlağımıza kadar borca batarak durumu 5 yıl idare ettik, enflasyonu düşmüş gibi gösterdik. Fakat artık deniz bitti, AKP’nin kendi yandaşlarına yarattığı "saadet zinciri" kopuyor!
Seçimde üç torba bedava kömüre, birkaç kilo kuru fasulye ve nohuta, bir-iki paket makarnaya tav olan dar gelirli vatandaşları şimdi daha büyük acılar bekliyor.
İlk dalgaları görülen ekonomik sıkıntıların faturasını, daha çok onlar ödeyecek!
"Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır" diye bir atasözümüz vardır ya... Bu da öyle bir şey işte!
* * *
Resmi enflasyon ile çarşı-pazarda hissedilen enflasyon arasında sıradağlar kadar fark var.
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) milletin çok saf olduğuna inanıp, yıllık enflasyonun yüzde 9.66 olduğunu gururla ilan ederken, Ankara Ticaret Odası (ATO), halkın en çok tükettiği 100 kalem malda enflasyonun yüzde 49.3 olduğunu açıkladı.
ATO Başkanı Sinan Aygün haklı olarak "Yenilen her lokmanın fiyatı arttı, halkın enflasyonu korkunç. Biri bizi kandırıyor!" diyor. Dar gelirli vatandaşın bütçesini en çok gıda maddelerine gelen zamlar sarsıyor.
100 kalem mal ve hizmet içinde yıllık fiyatı en çok artanlardan bazıları şunlar:
Kırmızı mercimek (% 261), kereviz (% 257), limon (% 180), ayva (% 150), dolmalık biber (% 147), pirinç (% 141), dökme makarna (% 135), ayçiçek yağı (% 130), mısır özü yağı (% 120), tuz ve margarin (% 95), domates (% 115), pilavlık bulgur (% 113).
* * *
Uygulanan ekonomik programın özeti şu: "Ekonominin tamamını ucuz ithalata bağla, dünyanın en yüksek faizini ver, döviz kurunu aşağı bastır, enflasyon ve faizler düşsün."
Bu tür uygulamalarla "saadet zinciri" birkaç yıl devam eder, ekonomi düzelmiş gibi görünür ya da böyle görüntüsü verilir, halkımızın yüzde 46.7’si de işlerin iyi gittiğine inanır, oylar toplanır.
Ya sonra? Saadet zinciri kopar, iki ucundan zincire asılanlar yerle bir olur!
* * *
Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı Masum Türker de, gerçek enflasyon rakamlarının, açıklanandan çok daha yüksek olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Fakat ülkede özgürlüklerin kısıtlanması, enflasyonun artışından daha tehlikeli bir tablo yaratıyor!"
Masum Türker’e göre, "Türkiye içeriden ve dışarıdan yanlış bilgilerle kuşatılıyor, halk sindirilmek isteniyor, örtülü faşizm yavaş yavaş ortaya çıkıyor!"
Ülkenin akıllı insanları, iktidardaki muhteremleri hep uyarıyor ama bunlara öğüt vermek, ölüye ilaç vermeye benziyor. Hiç, ama hiç etkili olmuyor!
Başarılı olmak, iyi bir ele sahip olmak değil, kötü bir eli akıllıca oynamaktır. Fakat bugün yönetimde olanlar kötü eli iyiye çevirmek şöyle dursun, kuvvetli kartları bile oynayamıyorlar.
Şimdi kendilerini çok güçlü görenler unutmasınlar ki, "Oyun bitince, şah da, vezir de, piyonlar da aynı kutuya konur!"