Paylaş
Atatürk, Meclis’in açık ve gizli oturumlarında neler konuşmuş, neler söylemiştir? Tarihin akışını değiştiren konuşmalarda neler söylemiştir?
Bu konuda basılmış çok kitap vardır ama bugünkü kuşaklar bunları anlamakta zorlanıyorlar.
Yalçın Toker’in birinci cildi 3 ay önce, ikinci cildi yeni basılan “Atatürk’ün Açık ve Gizli Celse Meclis Konuşmaları” kitapları bunlardan farklı.
* * *
Atatürkçü kuşaklar yetiştirebilmemiz için, günümüz gençliğinin Ata’sını iyi tanımasını, fikirlerini ve bütün sözlerini kolayca okuyup anlamasını sağlamak zorundayız.
İşte, gazeteci-yazar arkadaşımız Yalçın Toker bu inançla, Atatürk’ün Meclis konuşmalarını günümüz Türkçesi ile sadeleştirmeyi kendine görev edindi.
Sadeleştirmede, her yaştan insanımızın anlayabileceği, herkesin konuştuğu kelimeleri kullanmaya özen gösterdi.
Bunu yaparken, Atatürk’ün konuşmaları arasında, şimdiye kadar duymadığı ve bilmediği pek çok şeyi öğrendi. Ülke ve millet meselelerinde yeni bakış açıları edindi. Günümüzün hâlâ aktüel olan birçok meselesine, daha o günlerden Atatürk’ün çözüm yönünde ışık tutmuş olduğuna tanık oldu, büyük Ata’ya hayranlığı bir kat daha arttı.
* * *
Kürt ve Ermeni meseleleri, etnik konular, yakın komşularımız gibi konularda büyük Atatürk’ün önerdiği ve öngördüğü fikirleri bugünkü politikacılar öğrenmek zahmetine katlansalar, sorunları mutlaka daha kolay çözecekler.
Dönemin Bolşevik Rusya’sı ile olan ilişkilerimizi, onların bize yardımlarını, işgalci İngiliz ve Fransızların kışkırtmalarını, Kafkasya ve Azerbaycan’daki gelişmelerin içyüzünü, her şeyi anlatıyor Atatürk.
Bu arada Milli Mücadele’nin ne büyük olanaksızlıklar içinde yapıldığını ve kazanıldığını, milletin katlandığı akıl almaz fedakârlıkları gözler önüne seriyor.
Büyük Gazi, Anadolu’daki direnişi, “İyi bilirsiniz ki, bu kuvvetler, ekilmeden bitmiş bitkiler gibi, yurdun her yanında kendiliğinden meydana gelmişlerdi...” cümlesiyle özetliyor.
* * *
Mustafa Kemal Paşa, Mütareke’den, Meclis’in açılışına kadar geçen dönemle ilgili bilgilendirme konuşmasında (24 Nisan 1920) milletvekillerine şöyle der:
“Bir aydan beri Anadolu il ve ilçelerini, sınır boylarına kadar dolaştım. Anladım ki millet tamamen uyanıktır, devletin bağımsızlığını korumada kuvvetli bir inanca sahiptir.
Oysa İstanbul’da iken milletin bu kadar güçlü olduğunu bilmez ve uğradığımız yıkım karşısında, kısa sürede bu derece dikkat ve uyanıklık kazanacağını tahmin bile edemezdim.
(...) Yalnız bu temiz Anadolu halkı bugünkü duyarlı günlerde, İstanbul’daki uygunsuzluklar ve nefret ortamının, kötülük isteklerinin devam etmesinden büyük üzüntü duyuyor. Gerçekten de İstanbul’un kokuşmaya uygun olan ahlakı ve bundan yararlanmayı iyi bilen yabancılar, devlet ve milletin parçalanmasını önleme yeteneği bulunan, devletine ve Padişahına bağlı olan özverili insanları ortadan kaldırma işinde çok ileri gitmeye başladılar...”
* * *
Yalçın Toker’in hazırladığı “Atatürk’ün Meclis Konuşmaları” 90 yıl öncesinden bugünlere ışık tutuyor. (Toker Yayınları- 0 212 528 77 83)
Paylaş