Tatil diye yılana sarılmak!

Bu aralar haber bültenlerinde, gazetelerde ‘Bodrum kan ağlıyor’, ‘Çeşme bomboş’ gibi haberleri görüyorsunuzdur. Bence bu boş şezlong olayı için geç bile kalındı. Yurt- dışından neden turist gelmiyor konusuna girmek bile istemiyorum. Dış politikayı falan geçtim, kadın turistlerin buraya sadece ‘seks’ için geldiğini düşünen kocaman bir kitle var. Zaten çoğu gezi forumlarında, Türkiye aleyhine, ‘sakın gitmeyin, çocuk tecavüzleri çok fazla, hırsızlık çok fazla, taciz çok fazla’ diye uyarıyorlar.

Orayı zaten kaybettik, yerel tatilcinin de burnundan getirdiler artık. Peki yerli turist neden gitmiyor? 

- Bir anda tatile giden zümre ‘ultra sosyetik’ gibi bir algı oluştu. Alaçatı’nın kendi halkı bile çarşının içine giremez oldu. 

- Yazlıkçılar zaten artık illallah diyor, onlar bile gitmiyor. Misal, ben bu sene gitmedim. Orada harcayacağım parayı, başka ülke gezerek harcarım derim. Ki öyle. 

- Eskiden çantamızın içine sandviç koyup gittiğimiz plajların hepsine bir haller oldu. Giriş paralı, yediğin içtiğin normalden 10 kat daha pahalı. Tıkış tepiş şezlonglarda rezillik çekiyorsun. Plajda loca mı olur yahu! Çalışanların sana insan dışı muamelesinden bahsetmiyorum bile. 

- 10 gün tatil yapabilmek için bütün sene çalışıyorsun. Bütün sene çalıştığın parayı da o tatilde yiyorsun. 

- Her şey dahil otellere gitsen başka dert. Otelden çıkmadan, korkunç yemeklerle kaplı açık büfeden yemek yiyerek geçiyor bütün tatilin. Bir beldeye her şey dahil oteller yapılmaya başlamışsa zaten, oradan umudu keseceksin. 

- Gece gittiğin mekânda, Allah korusun, bi ünlü geldi mi zaten bütün gecen zehir oluyor. Bütün çalışanlar adamların koruması gibi davranıp senin eğlencenin içine ediyorlar. Mekân korumalarının o havalarına ayrıca uyuzum. Zannedersin ‘Beyaz Saray’ı koruyor adam. İçerde bilmem hangi takımın futbolcusu varmış, o çıkınca herkesi alacaklarmış. Oldu canım!

- Antalya civarları zaten minik Rusya. Seni ciddiye alan yok. Adam senden para kazanmayacağını düşündüğü için umurunda bile değilsin. Bildiğin köpek gibi davranıyorlar. 

SAVAŞTAN ÇIKMAKLA EŞDEĞER YÜRÜYÜŞ

- Kaş falan hadi bi nebze şimdilik koruma altında gibi ama nasılsa oraya da gelecekler. O ayak seslerini duyuyorum. 

- Sanki yazlık beldeler Bodrum ve Çeşme’den ibaretmiş gibi davranmak ayrı bir sorun. Alaçatı’nın o çarşısının içi asker uğurlama töreni gibi. Başından sonuna kadar yürümeyi başardıysan, savaştan çıkmışa dönüyorsun. 

- Bir de akşam akşam müziğin sesini kısma olayları var. Sonra, Turizm Paketi yapalım, bilmem ne... Sen o paketi benim için yapmıyorsun ki! Yabancı turist için yapıyorsun. Kendi halkın eğlenmesin diye Çeşme’ye yapmadığın oyun kalmadı. Niye paramı senin için harcayayım?

- Siz de şikâyetçiyseniz bu durumdan, hiç gitmeyin Çeşme’ye ya da Bodrum’a. Ciddiyim. Gidin, Karadeniz turu yapın. Görmediğiniz yerleri görün. Minik tatil kasabalarına gidin. Bunun Foça’sı var, Dikili’si var. Locasız, size insan gibi davranan yerlere gidin. Belki o zaman akıllanırlar.