Paylaş
Evlenmek ve çocuk hariç listedeki her şeyi yapmışım. Daha 30 olmadım ama o maddeden umudu kestim. Şimdi de kendime hayal panosu yaptım. Hayallerimi bi mukavvanın üstüne dergiden bulduğum fotoğraflarla kesip yapıştırdım. Evde bant ve yapıştırıcı bulamadığım için ağda bantlarıyla hallettim bu işi. İşim bitti, şöyle kafamı bi kaldırdım. Bütün mukavva gelinlik, çocuk, aşk dolu. Bu umudu kesmiş halim işte
-Sinirli olmasın. Hele bir de sabahları nemrut gibi uyanıyorsa, ay ay ay alın onu buradan, alın gözüm görmesin!
-Sosyal medyadan bi haber olsun. Ben ona gündemde ne oluyor ne bitiyor tek tek anlatırım.
-Yeni şeyler keşfetmeyi, yeni yerler görmeyi, bilmediğini öğrenmeyi, öğretmeyi sevsin.
-Komik olsun. Ağzından çıkan her kelimeye güleyim.
-Dursun dursun şımartsın beni. Şımartılmak dünyanın en tatlı şeyi değil mi ya? Bu adamlara “Şımarınca ağırlık merkezleri kalkar” yalanını kim söylemiş acaba?
-Güvensin. Güvensin ki ben de ona güvenebileyim. Sonra baştan sona bir savaşa dönüşüyor ilişki.
-Sevmeyi bilsin. “Ben sevgimi gösteremiyorum” nesli tükensin bir zahmet. O ne öyle ya? O nasıl bir kaçış cümlesi. Göstermeyi öğren o zaman, ben çekmek zorunda mıyım bunun cezasını?
-Annesine düşkün olmasın. Tamam, doğurdu, büyüttü ellerine sağlık teyzemin. Ortaya güzel bir ürün koymuş ama bir bıraksın artık.
-Küsmek nedir bilmesin. Kırgın kalamasın, trip atmasın, kinlenmesin.
-Canı sürekli bebek yapmak istesin! Fesatlık yapma, baba olmaktan bahsediyorum.
-Yakışıklı olsun ya da dur dur olmasın. Başımı belaya sokmasın durduk yere. Ya da olsun ya ama yakışıklılar da az buçuk aptal oluyor. Bilemedim şimdi bak. Sırtı güzel olsun ama evde yaz-kış yarı çıplak gezsin.
-Futbola lafım yok, izlesin. Maça mı gidecek gitsin ama kurban olayım oturup saatlerce o garip amcaların yorumlarını izlemesin.
-Karamsar olmasın, başına ufacık bir hadise gelince hemen dünyası başına yıkılmasın.
-“Nereye gidelim?” diye sormasın. Alsın götürsün, gıkımı çıkartırsam ne olayım. Sormayın beyler bu soruyu, gerçekten sormayın.
-Beni yargılamasın, beni anlasın.
-Oyun oynamayı sevsin. Evde onu korkutmak için kapının arkasında beni yakaladığı zaman, “Geri zekalı mısın?” diye sormasın.
-Eskiden sevgili denilince aklıma ‘baba gibi’ bir figür gelirdi. Sevgilim olsun, arkadaşım olsun, ortağım olsun ama korunma kalkanının içinde olmayayım. Hem karşı taraf için hem benim için inanılmaz yorucu.
-Kahvaltı yapmayı sevsin. Hazırlamaya bayılsın. Ev işini de o yapsın. Boya badanadan anlasın. Kumanda tamir etsin. Ben söylemeden kahve de yapsın. Saatlerce masaj yapmak en sevdiği şey olsun. Telefon rehberinde kayıtlı tek kız ben olayım. Hayatta en büyük hobisi bana koca koca pırlantalar almak olsun. Gece uyumadan yatağın kenarına suyumu koysun. Sabah öperek uyandırsın. Köpekleri sevsin. Köpeklerin mamasını düzenli şekilde versin. Bahçe işlerinden anlasın. Ojelerimi taşırmadan sürsün. Tamam daha da abartmadan burada noktalasam iyi olacak. Kader kısmet tabii bu işler. Kader beni sevmiyor; kısmet benden tiksiniyor; ‘Nasip’e umut bağladım.
Paylaş