Paylaş
Bursa feribotunda tek hayalimiz sıcak hamam taşı, buhar banyoları, yağmurun altında termal havuzda yüzme keyfi, masaj, gevşeme, huzur ve sessizlikti... Otele girdiğimiz andan itibaren hayallerimizden taviz vermemiz gerektiğini fark ettik ama yine de yılmadık. “Hadi spor salonuna, sonra da hamama” diye uçarak aşağıya indik. Aletler 1970’lerden kalma. Yoga matları yerine şezlong minderi koymuşlar, güvenlik görevlisi olduğunu düşündüğümüz bir adam, biz hoplayıp zıplarken sağ olsun bizi bir an yalnız bırakmadı(!)
“Moral bozmak yok kızlar! Termal otel burası. Neticede spor yapmaya gelmiyor insanlar” diye diye koşar adım okları takip ettik, küvetten hallice bir havuzun kenarına vardık. Az önce spor salonunda bizi izleyen güvenlik görevlisi meğer buranın da görevlisiymiş! “Şaka olmalı, daha büyük havuzu vardır” diye adama soralım dedik, “Kadınlar sadece bu havuzu kullanabilir” cevabını aldık. “Kadın erkek ayrı mıymış? İnternet sitelerinde böyle bir şey gözümüzden mi kaçtı?” diye düşünürken, bizimki bir daha başladı: “Kadın erkek ayrı değil, erkekler için büyük havuz var, bu da hem kadın hem erkek için.”
KENDİMİZİ KAPI ÖNÜNDE BULDUK
Hamama çıkmak en mantıklısı bu havuza sığmayız diyerek, bornozlarımız ve otel terliklerimizle pıtı pıtı okları takip edip yarım saatlik uğraş sonucu hamama ulaşmayı başardık. Bir kadın bizi karşıladı, yürüyen merdivene bindirdi, uzay üssü bir alete biniyormuşum gibi merdivenin kilidini açıp hamama doğru çıkmaya başladık. “Garip bi otelmiş, baya da para verdik ama olsun. Hamamı önemli ya zaten, masaj da harikadır. Kızlar şerbetli falan mı yapsak hamamda yıkanmamızı?” diye umutlanırken hamam kapısı açıldı. Hiç kadın yoktu, bizi gören adamlar da toparlanmaya başladılar, koşarak bizi başka bir adam aldı ve yaka paça dışarı attı!
Gerçekten dışarı attı, otelin dışındaydık resmen. Apartmanları görüyorum, otelin önündeki durağı görüyorum, bahçesinde bile değiliz bornozlarımızla kapısının orada donuyoruz. Çıktığımız yere bir baktım, ‘Erkekler hamamı’ yazıyor, o yüzden o kadar garipmiş, resmen hamamın ortasından geçmişiz. Hava da nasıl yağmurlu, o otel terlikleri kayıyor, geriye dönsek erkekler hamamından bir daha geçmek zorundayız. Kendimi bilgisayar oyununda gibi hissediyorum. “Bu kadar bölüm geçtim, ödül mutlaka güzel olmalı” diye düşünüyorum. Bu arada kapının önünden geçen adamlar bize kadınlar hamamının aşağıda olduğunu söyleyip yardım ettiler, sağ olsunlar!
AH O PLASTİK TERLİKLER...
Hamam dediğiniz yer, küçücük bir giyinme odasına benziyor. Kafayı gözü kırmayalım diye görevliden terlik istedik. Kadın “Kafanıza havlu sararız düşerseniz bişi olmaz” demesine rağmen inatla terlik istedik. Arkamızdan kaç defa “Terliği hemen almaya geliriz ama o terlikler önemli” diye seslendiğini hatılamıyorum! Alt tarafı plastik balkon terliği yahu! Meğer kadının hayatının anlamıymış o terlikler.
Yalnız kadınsanız gitmeyin o otele, oldu da gittiniz, Allah aşkına o plastik terlikleri çalın! Ben yapamadım siz yapın, içimde kaldı.
Paylaş