Paylaş
Yıllar önce Hollywood’un bütün seyrini değiştiren, senaryo yapıtaşlarıyla bütün filmlerin atası sayılabilecek bir seri olunca böyle olması normal. Normal ama Star Wars’dan çok, ağzını yaya yaya “Ayyy Star Wars ne be! Hiç izlemedim, asla izlemem” burun kıvırmaları daha çok olmaya başladı.
Sinema-TV’de okuyunca doğal olarak, Star Wars izlemek bize büyük şart. Sıkıyorsa izleme. Üniversiteye gidene kadar, yabancı dizilerden adını duyup, orada burada oyuncaklarını görüp, “Bu neymiş be” diye merak bile etmediğim bir durumdu benim için. Ardından okulu ek kontenjanla kazanınca tabii, derslerin çoğundan geri kaldığım gibi arkadaşlıktan da geri kalmıştım. Herkes hemen kankasını, sınıfın yakışıklısını, hatta geri zekâlısını bile seçmişti. Adapte olmaya çalıştıkça daha da batıyordum. Bir de hepsi birlik olmuş gibi Star Wars filminden bahsediyor. Hayır, eğitim sistemimiz belli, kimsenin oturup bütün lise hayatını “Ben televizyoncu olcam” diye geçirmediğinden eminim. Ne ara sinefil oldunuz diye kara kara düşünüyorum. Sonradan çaktım. Her okulun olduğu gibi bizim okulun da favori hocası vardı ve ben gelmeden çocuklara Star Wars’u anlata anlata bitirememiş. Bi de üstüne “Bu seriyi izlemeyen bu okulda okumasın” demiş. Çocuklar da tabii hepsini izleyip, bir anda Jedi haline gelmiş.
Ne yapsam aralarına giremiyorum
Herkes sadece bundan bahsediyor. Balgamlı hışırtılı seslerle konuşanlar. Saçlarını ikiye ayırıp, garip topuz yapan kızlar. Yok internette orijinal ışın kılıcı buldum falan filan. Kantinde iki dakika yanlarına oturuyorum, başka dünyadan gibi kalıyorum. İlk üçlemeyi övenler, ikinci üçleme için yürüyüşe çıkacak olanlar. Yedi kez izlemişmiş, ancak o zaman ayrıntıyı fark etmişmiş. Prenses Leila daha iyiymiş, son prenses tırtmış. Ya kardeşim, ‘Son prenses’ dediği de Natalie Portman, diğeri annen yaşında hayvan, ona mı sulanıyorsun diye içimden geçiriyorum. Yok, ne yapsam aralarına giremiyorum. Dedim, madem öyle, siz beni tanımıyorsunuz. Savul Darth Vader, ben geliyorum! Oturdum, yemedim içmedim, bütün seriyi bitirdim. Bazen sıkıldım, bazen heyecan yaptım. Bazen ağladım. İnternet paketim yok tabii, o zamanlar fakir öğrenciyiz. Daha yeni okula gelmişim, haliyle babam laptop’umu yollamıyor “Daha taksiti bitmedi bunun, sen malsın, orada çaldırırsın” diye. İnternet kafede millet ödev yaparken ben oturup, ortamlarda Star Wars ile ilgili ne konuşursam havalı olurum diye araştırıyorum. Kendime defter yaptım, düşün öyle bir eziklik.
Gelin! Ablanızın size öğretecek çok şeyi var
Ek kontenjanla gelmiştim. Diğerlerinden daha çok çalışmam lazımken bütün zamanımı Star Wars’a harcadığım için vizelerin çoğundan kaldım. Sonra aynı hoca, ‘Yüzüklerin Efendisi’ni önerdi. Sınıf, Star Wars’ı unuttu, bi anda Gollum gibi dolanmaya başladı. Üstüne kitabı daha iyiymiş geyiği dönünce, bu sefer herkesin dilinde bu. İşte burada yıldızım parladı. Çünkü kitabı daha o yaz okumuştum. Çektim çocukları etrafıma, gelin dedim ablanızın size anlatacak çok şeyi var. Orta Dünya benden sorulur. Ah be hocam! Başta Harry Potter ya da Yüzüklerin Efendisi ile başlasaydın, o vizeleri kurtarmak için içtiğim kahvelerden taşikardi geçirmezdim.
Paylaş