Paylaş
Sıradışı ilişkiler denilince akla büyük ihtimalle marjinal boyutta olan durumlar geliyor. Ağzını burnunu deriyle kaplamış çiftler gibi... Ne bileyim ya da Bonnie ve Clyde mesela... Bunların hepsi geride kaldı elbette. Şimdi sıradışı çift denilince, birbirlerinin telefonlarını kurcalamayan insanları düşünüyorum.
Teknolojinin gelmesiyle beraber zaten sıradışılık olayı tamamen bitti. Herkes birbirinin aynısı olan şeyleri yaşamaya başladı. Erkek dünyasını iyi bilir hale geldik. Aldığımız önlemler sonucu kadınlar kışkırtıcı, baskıcı ve korkutucu oldu. “WhatsApp’ta iki mavi tıkı gördüm ve yani yarım saattir bana cevap vermiyor. Yarım saat!” denilerek nice ilişki bitti. “Facebook’ta hâlâ eski sevgilisini takip ediyordu, ‘Ben gelemem böyle şeylere’ dedim bitirdim.” İyi yaptın. “İkimizin de hayattan istekleri farklıydı. Mesela, Instagram’da sürekli squat yapan kızların fotoğraflarını beğeniyordu, bense düz popoluyum.”
Altta kalanın canı çıksın
Mücadele yok, alttan alma yok, aşka inanma hiç yok. Sürekli hepimizde bir geçmiş araştırma, didikleme, söylediklerinin doğruluğuna inanmama ve yanında “Onun istediği ben değilim” korkusu. İstiyoruz ki hayatının merkezini ‘ben’ yapsın. Aşk odaklı yaşasın. Her saniye beni düşünsün. Benim için bir şeyler yapsın. Mecnun çölleri aşmış, diğeri dağ delmiş. Bi de ona bak, Twitter avatarını ikimizin fotoğrafını yapmak bile işkence geliyor.
Romantik komedi filmleri dersen, Yüzüklerin Efendisi bile daha gerçekçi. Adam sevgilisiyle barışmak için bilmem kaç kilometre yol aşmış, kartonlara yazılar yazmış, ne bileyim o koca memeli kızla yatmamış, kapısında ağlamış zırlamış bilmem ne. Seninse adamdan beklediğin tek şey, “Ne yapıyorsun” mesajı. O da gelmek bilmiyor.
Geçmişi boş ver gitsin
Aslında bakınca ilişki denilen şey zaten sıradışı. İnsan kendini yetiştiren anasıyla babasıyla anlaşamıyor. Yeri geliyor, öz kardeşinle ne kavgalar ediyorsun. Ama hiç tanımadığın, sadece gördüğün zaman kalbini yerinden çıkartacak gibi olan kişiden bir dünya şey bekliyorsun. Saçma bir şey yapıyor olabilir miyiz?
Bu sefer, sen de bir şey yap; ilişkini geçmişine, korkularına, yüzeyselliğe kurban etme! Bir dene, ne bileyim adamın geçmişi umurunda olmasın mesela. Onun dışında yaşadığın bir hayat olsun. Onun oyun arkadaşı ol. Ona sürekli parmak sallayan ebeveyn olmak dışında bir yol bul. Anlamaya çalışma bir kere de. Bırak, neyi neden yapıyorsa yapsın. Didikleme, uğraşma, şüphelenme. Olursa olur, olmazsa ölüm yok ya sonunda. Bu dönemin en sıradışı ilişkisini -aslında en sağlıklı ilişkisini- sen yaşa. Bir de böyle bak bakalım nasıl olacak?
Aa bir de o anları fotoğraflayıp, Twitter’dan, #birşeyyap hashtagiyle bana yolla (@PuCCaa) gelecek hafta Hürriyet Cumartesi’de çarşaf çarşaf yayımlayalım. Böylece yılın en sıradışı çifti siz olun. Bence daha tatlı bir yeni yıl hediyesi olamaz.
Paylaş