Paylaş
Önünde ilk olarak A. Demirspor, akabinde umarım oynayacağı final maçındaki alacağı sonuç tam anlamıyla kaderimize belirleyecek.
Yani kısaca olmak ya da olmamak için mücadele edecek.
Evet, sırtımızdaki 500 milyar TL borcu ötelemek ve üzerine koymak dışında hiçbir yapılmamasının getirdiği son noktaya gelmiş durumdayız.
O yüzden bu hafta içi belki de son bir kez sorumlulardan konuşmadan, olumsuz bir durumda 57 yıllık mazisi olan Bursaspor’umuzun girdiği bataklıktan çıkabilmesi için güç birliği yapalım.
*
Sonrasında da futbolun tüm paydaşlarındaki kirlenmiş kişi ve kurumları temizlemek için harekete geçelim.
Artık son sözü söyleyecek tek bir zümre kaldı.
Onlar da İrfan Buz ve öğrencileri.
O yüzden hepimizin, bizi bu girdaptan çıkaracak yaklaşık 25-30 kişilik kardeşlerimizi desteklememiz gerekiyor.
Teknik ekip tabii ki gerekli taktik ve teknik konuları kendileri yapacaktır.
Kulüpteki diğer tüm kişilerin ise futbolcu kardeşlerimizin beyinlerini yıkamaları gerekiyor.
Bu armanın nasıl doğduğundan, 2010 yılında yaşadığımız şampiyonluğa Abdülkerim ve Fehmizat Bayraktar kardeşlerin kim olduğunu, kardeşliği, Amigo Yaşar’ı, Orhan Özselek ve İbrahim Yazıcı Başkanları, Nejat Biyediç, Sedat 3, Mususi ve Batalla’ları anlatmalıyız…
Bu sevda için yitip giden yürekleri hatırlatmalıyız sahadaki futbolculara…
Oynayacakları 3 karşılaşmanın, yalnızca 90’ar dakika sürecek toplam 270 dakika olmadığını, Uludağ’ın eteklerinde tarihi bir çınarın var olma savaşının olduğunu hatırlatmalıyız…
Yani kısaca 3 milyonluk bir şehir için...
“Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu” diyebilmeliyiz…
Paylaş