Paylaş
Sezon başında bırakmak zorunda kaldığı Bursaspor ile şu an ki Bursaspor arasında dağlar kadar fark olduğunu kendisi de gördü.
Röportajında da ifade ettiği gibi en başta psikolojik olarak tükenmiş bir takım var.
Bu kadar kısa sürede takımı ayağa kaldırmayı başarabilecek mi?
Hep birlikte göreceğiz.
*
Lakin takıma baktığında ne kalede % 100 güvenilir bir isim var, ne de yakaladığını atabilecek santrfor var.
Stoperler Zalazar ve Çapan form açısından dibe vurmuş durumda.
Alaskarov başta olmak üzere kanat oyuncuları dökülüyor .
Kanat beklerinin durumu ise evlere şenlik.
Orta sahada yaratıcı ve skora etki edebilecek tek bir oyuncu var, o da sakat. Umarım lige verilen bu ara Bruno’nun dönüşü için avantaj olur.
Sahada isyan eden bir tek isim Burak. O da bal yapmayan arı. Genç Tuğbey ise cılız, güçsüz ve işlevsiz.
Perşembe gecesi Mustafa Hoca’yı tek memnun eden Ramazan’ın oldukça iyi durumda dönmesidir sanırım.
*
Önümüzde 10 hayati maç var.
Şu anda bardağın dolu tarafından bakarsak kar tatili ve milli ara Bursaspor için ilaç niteliğinde olacaktır.
Zira bu süre hem Bruno, Enver Cenk Şahin, Acolatse gibi sakatların iyileşip, form tutması, hem Mustafa Hoca’nın takımı psikolojik olarak toparlayabilmesi adına iyi olacaktır.
Lakin işi ve işimiz çok zor...
İçeride oynayacağımız 6 maçta en kötü 4 galibiyet, 2 beraberlik gerekiyor. Sahamızda oynayacağımız takımlara (Balıkesirspor, Kocaelispor, G.Birliği, Denizlispor, Ümraniyespor ve Menemenspor) baktığımızda bunu başarabileceğimizi düşünüyorum.
Tabii bu düşünceleri eyleme dönüştürecek kişiler Mustafa Er ve talebesi olacaktır.
Camiaya düşen görev ise koşulsuz bir şekilde takımı son maçın, son dakikasına kadar desteklemektir...
Paylaş