Paylaş
Yaş ve fiziksel kondisyon bakımından kendisinden çok daha iyi bir rakibi karşısında, yoğun maç trafiğinin oynandığı, ciddi bir sıcaklık ve nem ortamında, bir de Tayfur’un gördüğü kırmızı kart sonrasında 10 kişi, hatta Seleznov’un 60. dakikadan sonra yürüyerek oynadığı bir karşılaşmada hemen neredeyse tüm denge Altınordu lehine dönmüşken 3 puanı alabilmek gerçekten büyük bir başarı.
KIRILMA MAÇI OLACAK
Bu anlamda olur da ilk 2 biletini cebimize koyarsak, bu karşılaşma kesinlikle kırılma maçlarından birisi olacaktır.
Kötü oynadığımız, topa ve oyuna hâkim olamadığımız ve maç boyunca bulduğumuz 2,5 net pozisyonundan birini gole çevirerek kazanmak, tecrübenin getirisi olarak yorumlamak gerekiyor.
Tabii bu galibiyet takımdaki pozitif havanın devam etmesi açısından da çok değerliydi. Olur da ilk 2 olmadığı takdirde moral olarak yükseldiğimiz bir dönemde play-off oynamak avantaj olacaktır.
Üstelik 3 maçtır kalemizi gole kapatmamız da ekstra bir özgüven getirecektir.
SAVUNMA ŞAMPİYON YAPAR
Zira her zaman dile getirildiği gibi, “hücum maç kazandırır, savunma şampiyon yapar.”
Bu anlamda başta kaleci Çağlar’ın yakaladığı form grafiği gerek ilk 2 yolunda, gerekse olası play-off serisinde çok önemli katkı sağlayacaktır.
Aynı şekilde Shehu, Özer ve Burak Kapacak’ın da artan form düzeyi önemli.
Sezon başından bu yana forvet hattındaki sıkıntımız ise devam ediyor.
Kubilay’ın özgüven problemi, Seleznov’un kondisyon anlamında sıfırı bulması, Ali’nin fiziksel yetersizliği bu dönemde de en büyük problemimiz olmaya devam edecek gibi duruyor.
Bu üçlüden alabileceğimiz maksimum verimi alabilmek de hem başta İrfan Hoca’nın, sonrasında da biraz daha sakin kalarak bizlerin elinde.
KIRICILIĞIN YARARI YOK
Sonuçta artık son düzlüğe girdik ve bu saatten sonra yapılacak kırıcı eleştirilerin kimseye yararı olmayacaktır.
Her zaman dediğimiz gibi biz kazanmaya devam edip, rakiplerin takılması için bekleyeceğiz.
Olmazsa da play-off’larda tecrübemizden faydalanıp, ait olduğumuz yere döneceğiz...
Paylaş