Paylaş
7 maç sonunda 3 teknik direktör, alınan 1 galibiyet ve maç fazlasıyla(!) sondan 2. sıra...
Kimden ve nasıl hesap soracağız derdinde olan Bursaspor camiası şaşkın ve kızgın.
*
O kadar çok teknik direktör değişti ki, “ilk maçın günahı olmaz” diye diye ligin dibine yerleştik.
Şimdi aynı sözleri Özcan Bizati için de mi söyleyeceğiz?
Sahaya çıkan 11’leri gördüğümüzde hemen herkesin aklına orta sahada olan ve olmayan oyuncular takıldı.
İsmail gibi ligin başından beri o bölgenin en sert ve iyi oyuncularından birisinin yokluğunda, oraya Kerem gibi fiziksel açıdan son derece yetersiz bir oyuncuyu koyup, yanına da yine Bruno gibi yumuşak bir başka oyuncu daha koyarsan, maalesef rakibin ekmeğine yağ sürmüş olursun.
Zaten maçın başlama düdüğü ile beraber tablo o kadar net bir şekilde görüldü ki....
Bir tarafta sahada her hattıyla dirençli, fiziksel üstünlüğü sağlayan ve takım gibi bir takım varken, diğer tarafta güçsüz, isteksiz, ne yaptığını bilmeyen bir takım.
*
Bu kadar iyi bir rakibe karşı lokum gibi yumuşacık bir orta saha ile çıkarsan, onlar da seni kevgire çevirirler.
Aankaragücü gibi şahsen ligin en iyi takımlarından biri de bu ikramı çevirmedi ve daha maçın ilk çeyreğinde fişi çekti.
Aslında Özcan Bizati’nin yapacağı hareket oldukça basit idi;
Orta sahaya o bölgenin deneyimli isimlerinden Burak’ı monte edip, Taha’yı defansın göbeğinde oynatmak, geçtiğimiz sezon zaman zaman sağ bekte, çok da kötü maçlar çıkarmayan, Cüneyt’i o bölgeye kaydırmak.
Bunu ancak 2-0’dan sonra görebildi lakin rakip lokumu çoktan midesine indirmişti.
*
Açıkçası Bursaspor’un işi oldukça zor.
Zira takım ciddi derecede güçsüz, moralsiz ve isteksiz.
Böyle bir takımı ayağa kaldırmak kolay iş değil. Hele ki teknik adam olarak bu konuda tecrübesi olmayan bir hoca ile.
Özcan Hoca için en büyük şans BAY geçen hafta ve akabinde milli maç arası ile önünde oldukça uzun bir zaman var. Hocanın lige verilen arada takımı tanıması, akabinde fizik ve moral kondisyon bakımından toparlayıp, ayağa kaldırması öncelikli hedef olmalı.
*
İkinci olarak gerek tribünlerde, gerekse sosyal medya üzerinden futbolcular üzerinde bireysel baskıya son verilmesi gerek, zira lige bu kadro ile devam edeceğiz. Bu noktada yapılan ayarsız tepkiler yarardan çok zarar verecektir.
Son olarak aklımızdan ilk iki gibi ‘kaf dağı’nın arkasında bile olmayan hedefleri çıkarmamız gerek.
Bu saatten sonra tek hedef (eğer takım toparlanırsa) play-off olmalı.
Puan tablosuna bakıldığında bu bile zor görünüyor olabilir, lakin yeşil beyazlı camia zor olanı sever...
Paylaş