Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Güneş akıllı olun

Bazı şaşkınların hava durumu programlarında "bol güneşli gün" dediğine bakmayın siz. "Dar güneşli" gün olmadığı gibi, "bol güneşli" gün de yoktur.

Fakat bu günlerde hava durumumuz, daha çok "açık ve az bulutlu." Türkiye’nin batısında konuşlanan yüksek basınç merkezleri, Balkanlar’dan yağış getirebilecek olan sistemleri bloke ettiği için kurak günler yaşıyoruz. Böylece kurak ve açık havalar, güneşin tehlikeli morötesi ışınlarına (UV) büyük miktarda maruz kalmamıza neden oluyor. Yani bu günlerde sağlığımız görünmez güneş ışınlarının yarattığı büyük bir tehlikenin riski altında.

Artık çok sayıda insan suya girerek ya da yaylalara çıkarak serinliyor, gezerek veya güneşe yatarak bronzlaşıyor. Güneş ışınlarının zararlarının bilinmediği dönemlerde bronzlaşma sağlıklı görünmenin bir parçasıydı. Bu nedenle, 1950’li yıllardan sonra uzun yıllar bronz ten sağlıklı olmakla bir tutulmuştu. Aslında, bronzlaşma UV ışınından derinin kendisini koruyabilmesi için melanin denilen pigmentin daha fazla üretilmesiyle oluşur. Peki şimdi güneşin zararlı ışınlarından korunmayı gerçekten biliyor muyuz? Kendinizi küçük bir teste tabii tutun...

1. Bronz ten sağlıklıdır.

2. Su içindeyken güneşten yanmayız.

3.Bulutlu bir günde güneşten yanmayız.

4. Serin havalarda güneşin mor ötesi ışınları cildimizi yakmaz.

5. Güneş kremi beni koruduğuna göre güneşte istediğim kadar kalabilirim.

Eğer hepsine "doğru" dediyseniz, yandınız! Ten aslında güneşin tehlikeli mor ötesi ışınlarından zarar gördüğü için bronzlaşır. Diğer bir deyişle, bronzlaşma derinin mor ötesi ışınlara karşı verdiği bir korunma tepkisidir. "Güvenli" güneş ışığı diye bir şey yoktur. Gölgedeyken etraftan yansıyıp gelen güneş ışınlarıyla ve bulutlu bir günde de güneşten yanabiliriz. Yüksek güneş koruma faktörlü (GKF) güneş kremleri güneş altında uzun süre kalabilmek için üretilmez. Su, güneşin tehlikeli mor ötesi ışınlarından bir ölçüde koruma sağlar, ama su yüzeyinden yansıyan güneş ışınları daha fazla yanmamıza neden olur. Diğer bir deyişle yukarıdaki ifadelerin beşi de yanlıştır.

Biraz "güneş akıllı" olup birkaç basit kuralı takip ederek hem güneşten yararlanabilir, hem de sağlığımızı koruyabiliriz. Fakat ışınlarından tamamıyla korunmanın tek bir yolu yoktur. Bu nedenle, güneşin zararlarından korunmak için en azından şu akıllı "Güneş" kısaltmasının ne anlama geldiğini tümüyle hatırlamalısınız:

Gölgeni görmüyorsan gölgeye kaç ve cildine uygun güneş kremi kullan.

Ü
zerini ört, şapka, tişört ve gözlüksüz güneşe çıkma.

Ne zaman dışarıya çıkacağına dikkat et. Öğlen güneşinden kaçın.

Endeksini ve korunma yollarını hava durumu programı ve sitelerinden öğren.

Ş
apka veya şemsiyenin, yansıyan güneş ışınlardan korumadığını da unutma.

Gelişmiş ülkelerde meteoroloji, vatandaşlarının güneşin zararlı ışınlarından korunabilmesi için morötesi endeksi (kısaca UV-endeksi) gibi önemli bir bilgiyi de gündelik hava durumu bültenleriyle halka duyurur. Türkiye’deki birçok şehrin UV endeksini de http://www.met-office.gov.uk/weather/uv/uv_eu.html sitesinden öğrenebilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları