Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Bu yıl sıcak yazı El Niño, sonbahar ve kışı La Niña şekillendirecek

2010 meteorolojik kayıtlara göre gelmiş geçmiş en sıcak yıl. Bizi bunaltan sıcak hava dalgalarının nedeni küresel ısınmayla birlikte El Niño. Peki önümüzdeki sonbahar ve kış havalar nasıl geçecek?

Bilindiği gibi 3 ila 7 yılda bir El Niño ile La Niña birbirleriyle yer değiştirir. Bunlardan biri Pasifik Osyanusu’nun doğusunda çok büyük bir bölgeyi ısıtırken; öteki soğutur. Mayıs 2010’da El Niño zayıflayarak etkisini yitirmişti ve yerini nispeten soğuk olan La Niña’ya bırakması bekleniyordu. Fakat şu anda zayıflamış olmasına rağmen El Niño’nun sıcak etkisini ağustos sonuna kadar hissettireceği hesaplanıyor.

İKİ YARAMAZ ÇOCUK

El Niño ve La Niña’yı, bir dalganın yüksek ve alçak tepelerine benzertebilirsiniz. Giderek kuvvetlenen küresel ısınma ile birlikte El Niño yaşandığı zamanlar (1998, 2010 yıllarında olduğu gibi) sıcaklık rekorları kırıyoruz. Çünkü bunlar biribirine destekleyerek görülmemiş yükseklikte hava sıcaklıkların ortaya çıkmasına neden oluyor. La Niña’lı zamanlarda ise La Niña’nın soğutucu etkisiyle küresel ısınmanın etkileşimi sonucunda mevsim normallerine yakın havalar yaşayabiliyoruz. Çünkü bunlar birbirlerini kısmen de olsa dengeleyebiliyor. Bu durumda önümüzdeki sonbaharın mevsim normalleri civarında; kışın ise mevsim normallerinde olmasını bekleyebiliriz. Sonuç olarak havamızı ne sadece küresel ısınma ne de havadaki doğal değişimler tek başına belirleyebiliyor...

2015’TE KAVRULACAĞIZ

Önümüzdeki yıllarda (örneğin 2015’te) küresel ısınma ve El Niño/La Niña’nın yanına bir de güneşin etkisini de koymamız gerekecek! 2010’da güneşteki etkinlik, yani Güneş lekelerinin sayısı en düşük seviyede. Bilindiği gibi 11 yılda bir Güneş’in etkinliği en düşük değerinden en yüksek değere ulaşıp tekrar düşük değere iniyor. Bu nedenle şu anda suskun olan Güneş’in yaklaşık 5 yıl sonra etkinlikleri en yüksek değerine yaklaşarak, küresel ısınma ve El Niño ile birlikte bize 2010 yılını bile aratan yazlara neden olabileceğini şimdiden söylemek bir kehanet olmaz. Özetle gününüzde küresel ısınma ve El Niño bize güneşin eksikliğini bile hissettirmiyor!

SESSİZ KATİLDEN KORUNUN

Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre günümüzde bizi bunaltıp sağlığımızı bozan sıcak hava dalgalarından dolayı görülen ölümlerin sayısı önümüzdeki 20 yıldan daha az bir zamanda iki kat artacak. Sadece 2003 yılının ağustos ayında Avrupa’da yaşanan bir sıcak hava dalgasından dolayı 35 bin kişinin öldüğünü düşünürsek, bu ölümlerin iki katına çıkması oldukça korkutucu bir şey olsa gerek!
Bu sessiz katil daha çok, çok genç veya yaşlılarla birlikte kronik rahatsızlıkları olanları etkiliyor. Bu gün ve gelecekteki durum böyle böyleyken, biz farkında olmadan dünya üzerindeki sellerin, hortum ve tayfunların toplamından daha fazla insanı öldüren yani “sessiz katil” olan “sıcak hava dalgaları”na ne kadar hazırlıklıyız, diye düşünmeliyiz.

OTOMOBİLSİZ GÜN KAMPANYASI

Meteorologlar genellikle üç gün veya daha uzun süre hava sıcaklıkları 32 derece veya üzerinde olan nemli veya kuru günleri “sıcak hava dalgası” olarak niteler. Bu günlerde hipertermiden korunmak için halkın öğlen ve öğlenden sonraki saatlerde güneşten kaçınması, vücut sıcaklığını ve su kaybını artıracak etkinliklerden uzak durması gerekir. Hipertermi, örneğin ABD’de, yıllık ölümlerin en önemli nedenlerden biridir. Hipertermi, vücut sıcaklığının kontrolsüz olarak artmasıdır ve durdurulamazsa sonuç ölümcül olabilir!
Sıcak hava dalgasına neden olan yüksek basınç merkezlerinin, aynı zamanda doktorların “yaz sisi” dediği yerde oluşan, kötü ozona da neden olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle bu sıcak günlerde, hafta sonlarında otomobilsiz gün kampanyaları yapmalı, karayollarının bitişiğindeki parklardan uzak durmalı, yardımıza ihtiyaç duyabilecek komşularımızı ve sokak hayvanlarını da unutmamalıyız.
Yazarın Tüm Yazıları