Prof. Dr. Banu Coşar

Gözlerimizdeki koronavirüs belirtileri, kışın sık rastlanan adenovirüs belirtileri ile çok benziyor

30 Kasım 2020
Sonbahar ve kış aylarında adenovirüse bağlı göz nezlesi ("konjonktivit") sık görülür. Adenovirüs enfeksiyonu; gözlerde ani kızarma, akıntı ve beraberinde sıklıkla boğaz ağrısı ile belirti verir. Adenovirüs ellerden, havlulardan, yüzme havuzlarından ve havadaki damlacıklardan geçer. Hastanın ellemiş olduğu her eşyadan bir başka kişiye bulaşabilir.

Adenovirüsün belirti vermeden önce vücudumuzda geçirdiği kuluçka süresi 8 gündür. Göz belirtileri başladıktan sonra da 12 gün boyunca bulaştırıcılık devam eder.

Koronavirüs ile adenovirüsün konjonktiviti birbirine çok benziyor

Koronavirüs geçiren birinde de ateş ve boğaz ağrısının yanı sıra sık olmasa da konjonktivit (göz nezlesi) görülebiliyor. COVID-19 salgınından önce bir hasta biz göz doktorlarına bu belirtilerle başvursa aklımıza tanı olarak hemen adenovirüs gelirdi. Yani adenovirüs ile koronavirüsün hem göz belirtileri hem de grip benzeri belirtileri birbirine bu kadar benziyor.

Koronavirüs konjonktiviti genellikle çift gözü etkiliyor, kulak önündeki lenf bezesinde şişkinliğe yol açıyor, göz akının üstünde zar oluşumu ve kanamalar yapabiliyor. Aynı bulgular adenovirüs konjonktivitlerinde de izleniyor.

Gözünüzde hiçbir belirti başlamadan önce de koronavirüsü etrafınıza bulaştırabilirsiniz

Koronavirüs gözümüzde belirti vermeden önce vücudumuzda 6-12 gün kuluçka süresi geçiriyor. Maalesef belirti görülmeyen bu dönemde hasta virüsü etrafına bulaştırıyor. Sonraki 6-12 günde gözde konjonktivit ve vücutta grip benzeri belirtiler görülüyor. Tüm bu süre boyunca hasta kişi etrafa virüs yaymaya devam ediyor.

Virüsü başkalarına bulaştırmamak için...

Adenovirüs konjonktiviti olanların virüsü yaydıkları dönemlerde başkalarıyla temastan kaçınmaları, havlu ve yastık kılıflarını ayırmaları gerekiyor. Koronavirüs konjunktiviti olanların ise başkalarından tam izolasyonu gerekli...

Yazının Devamını Oku

Uzaktan sağlık hizmeti alırken dikkat etmemiz gerekenler

27 Kasım 2020
Koronavirüs salgını hayatımızdaki pek çok şey gibi sağlığımızla ilgili alışkanlıklarımızı da değiştirdi. Salgın arttıkça, koronavirüs kapma kaygısıyla hastaneye gitmeye çekinir olduk. Bu durum uzaktan sağlık hizmeti alma arayışlarımızı artırdı. Uzaktan sağlık hizmeti uygulamalarına “tele-tıp” adı veriliyor.

Göz probleminiz için uzaktan görüntülü muayene hizmeti alacaksanız, aşağıda özetlediğim noktalara dikkat etmenizde fayda var…

Hangi göz şikayetlerinizde uzaktan görüntülü sağlık hizmeti alabilirsiniz?

Gözlerde kızarma, yanma, batma, çapaklanma, kaşıntı, şişme gibi durumlarda göz doktorunuzu görüntülü arayarak uzaktan sağlık hizmeti alabilirsiniz. Doktorunuz sizinle görüştükten sonra tedavi önerilerinde bulunabilir ve sizi daha sonra tekrar uzaktan görüşme ile ya da kliniğe çağırarak kontrol edebilir.

Göz doktoruna bizzat gitmeniz gereken durumlar neler?

Ani görme kaybınız varsa hiç beklemeden göz doktoruna başvurmalısınız. Gözde ışık çakması, çift görme, göz bebeğinde büyüme/küçülme gibi durumlarda da acil göz doktoruna başvurmalısınız. Bu durumlarda hızlı teşhis ve tedavi çok önemlidir. Ayrıca ışık hassasiyetiniz arttığında, şiddetli göz ağrınız olduğunda da bizzat göz doktoruna gitmelisiniz.

Kronik (süreğen) göz hastalıklarınız varsa, klinikteki göz muayenelerinizi aksatmamalısınız

Siz fark etmeseniz bile göz tansiyonunuz yükselebilir ve geri dönüşsüz bir görme kaybına yol açabilir. Glokom (göz tansiyonu) sinsi bir hastalıktır. Eğer glokom hastasıysanız ve evde göz tansiyonunuzu ölçecek bir cihazınız yoksa, düzenli göz muayenenizi aksatmamalısınız. Ayrıca diyabetik retinopati (şeker hastalığının göze vurması) hastalığınız varsa belli aralıklarla göz muayenesi olmalısınız. Yaşa bağlı sarı nokta hastalığınız (görme merkezinde yaşa bağlı bozulma) varsa, doktorunuzun size vermiş olduğu kareli kağıt testini evde düzenli aralıklarla yapmalı ve görmenizde kayıp/bozulma fark ederseniz göz doktorunuza başvurmalısınız.

Tele-tıp görüşmesi öncesi yapmanız gereken hazırlıklar neler?

Yazının Devamını Oku

Gözdeki her kızarıklık koronavirüsün işareti değildir!

19 Kasım 2020
Kış aylarının gelmesiyle “konjonktivit”ler yani göz enfeksiyonları (mikrop kapması) yaygınlaştı… Konjonktivitin temel belirtisi ise gözlerde kızarma ve çapaklanmadır. Konjonktivit geçirenlerde, özellikle sabah kalkınca çapaklanma yüzünden kirpikler birbirine yapışık olur. Ayrıca gözlerde kaşıntı, batma ve şişme izlenebilir.

Koronavirüs salgınının hız kazanması ve koronavirüsün gözlerde kızarıklık yapabildiğinin bilinmesi nedeniyle, gözü kızaran herkesi acaba “COVID-19 pozitif miyim?” korkusu sardı. Oysa konjonktivite yol açabilen onlarca farklı bakteri ve virüs var ve her göz kızarıklığını koronavirüse yormamalıyız.

Koronavirüs gözlerde hangi belirtileri veriyor?

Koronavirüse bağlı konjonktivit gözlerde kızarma, çapaklanma, yaşarma ve şişmeye yol açıyor. Bu belirtiler diğer bakteri ve virüslere bağlı konjonktivitlerde de izleniyor. Ayrıca konjonktivitlerin alerjik tipleri de var. Alerjik konjonktivitte göz kaşıntısı daha ön planda olsa da mikrobik konjonktivitlerle karıştırılabilecek diğer şikayetler de izlenebiliyor.

Gözlerinizde kızarma ve çapaklanma varsa, göz doktorunuza başvurun

Göz muayenesinde konjonktivitin nedeninin viral mi, bakteriyel mi olduğu doktorunuz tarafından tespit edilecektir. Gerekli görürse doktorunuz COVID-19’a yönelik veya diğer etkenlere yönelik test isteyebilir. Bakteriyel konjonktivitler antibiyotikli damla ve pomadlarla 2-5 gün içinde hızlıca iyileşirken, viral konjonktivitler daha uzun (2-3 hafta) sürebilir. Hiçbir viral konjonktivit için antiviral göz damlası mevcut değildir. Viral konjonktivitler için tedavi edici özelliği olmayan ama şikayetleri hafifleten rahatlatıcı ya da şişlik giderici damlalar kullanılır. Ayrıca klorinli bir dezenfektan olan HOCl (hipokloröz) ile kirpik dipleri temizlenebilir.

Maskeye ek olarak gözlük ve siperlik takın

Koronavirüs vücudumuza 3 yolla giriyor: Ağız, burun ve gözler… Maske ile ağız ve burnumuzdan vücudumuza koronavirüs girişini önlüyoruz. Ancak maske gözlerimizden vücudumuza koronavirüs girişini engellemiyor. O nedenle maskeye ilave olarak koruyucu gözlük veya siperlik kullanmamızda fayda var.

Koronavirüs gözyaşı ile bulaşabiliyor

Yazının Devamını Oku

A’dan Z’ye göz lazer ameliyatları

13 Kasım 2020
Göz bozukluklarıyla ilgili bilgilerimizi hatırlayacak olursak: Miyoplar uzağı net göremezken, hipermetroplar yakını net göremezler. Astigmatların ise hem uzak hem de yakın görüşleri bulanıktır.

Göz bozuklukları 1990’ların başından beri lazerle tedavi ediliyor. Günümüzde en yaygın uygulanan lazer yönteminin adı femtoLASIK… Bu yöntemin iLASIK denen “kişiye özel” uygulaması da mevcut…

Gözlerimiz de parmak izimiz gibi eşsiz ve her birimizin göz haritası farklı

iLASIK sistemi, gözün 3 boyutlu haritasını çıkarıyor. Bu ölçüm gözlük ve kontakt lensler için kullanılan ölçümlerden 25 kez daha hassas. Kişiye özel iLASIK yöntemi; miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi standart göz kusurlarının yanı sıra, her gözde farklı olan ve “aberrasyon” denen küçük kusurları da düzeltiyor.

Kimler lazer olabilir?

Öncelikle 18 yaşını doldurmuş olmak ve numaraların artışının durmuş olması gerekiyor. Ayrıca gözün lazer uyguladığımız şeffaf tabakası olan korneanın yeterli kalınlıkta olması ve şeklinin düzgün olması gerekiyor. Her göz derecesine lazer uygulayamıyoruz. FemtoLASIK yapılabilmesi için miyopinin 8-10 derece, hipermetropinin 4-5 derece ve astigmatizmanın ise 5-6 derecenin altında olması gerekiyor.

Kimler lazer olamaz?

Gebelik ve emzirme döneminde lazer uygulanmıyor. Ayrıca şeker hastalığı kontrol altında olmayanlara, romatizma hastalarına, ciddi göz kuruluğu olanlara ve kataraktı olanlara lazer uygulanmıyor. Lazer uyguladığımız şeffaf göz tabakasının (korneanın) normalden ince ve sivri olduğu “keratokonus” hastalarına da lazer uygulanmıyor.

Lazer ne kadar sürüyor?

Yazının Devamını Oku