Paylaş
Dönüp bir bakınca, zamanın nasıl bu kadar hızla geçtiğine de inanamıyorum, bebeklerin algılama, öğrenme ve uygulama hızına da...
Kızım doğduğundan beri bana sanki “anne” diyor gibi geliyordu. Tek bana da değil, Bora, Emre Berent, kardeşim, annem herkes duyuyordu. Duyuyorduk da konduramıyorduk. “Çüş yani, nasıl yani” diyor, konuyu kapatıyorduk.
İkinci ay yapılan kontrollerden birinde Dr. Meral Saraçel duyduğunda ve dönüp “Duyuyor musun Pınar, anne diyor bu” dediğinde derin bir ohh çekmiştim. Tek duyan biz değildik ve söylediğimizde bize manyak gibi bakmayan tek insan Özlen olmuştu.
Demek istiyorum ki doğal öğrenme durumu tüm bebeklerde var. Bomboş, sünger gibi ve tertemiz bir beyin sizi dinliyor sadece. Gözlerimin içine taaa derinlere bakarak içime işliyor kızım. Acaba ben de ona bu kadar etkili olabiliyor muyum diye düşünüyorum. Eğer yapabiliyorsam çok mutlu olacağım çünkü, o bana bunu yaptığında hissettiğim duygu gerçekten acayip...
Gelelim 6 ay yaşındaki bebeğimin bugünlerde yaşadığı hayatına...
Kahvaltı ediyor artık, yumurta, beyaz peynir yiyor. Meyve ve sebze püreleri, karışımları yiyor. Makarna ise bayıldığı şey. Çocuğumun iştah sorunu normal yemeklere geçtiği anda düzelme yoluna girdi. Bildiğiniz yetişkinler gibi bu veletler. şarap tadımı yapar gibi tepkiler veriyor Kaila ilk kaşığı ağzına aldığında... Gözünden, ağzından, o acayip sevimli mimiklerden anlıyorsunuz durumu.
Tane tane makarnaları çiğnemeden yutuyor. Eline aldığı ekmeği kemirmeye ise bayılıyor. Salatalık ve havuç yalamak ise en büyük heyecanı. Önüne ödül kemiği verilmiş köpekler kuyruk sallar ve heyecanla nefes alıp verirler ya, işte o an aynı o moda geçiyor.
Artık resmen söylediği veya ifade ettiği şeyler var. “Anne” yerine “enne” diyor, “meme” yerine ise “mem”... Su istediğinde ağzını şapırdatarak sesler çıkarıyor. Dudaklarını öpücük yolluyor gibi açıp kapamaya başlıyor. ışte o an su dolu biberonu götürdüğünüzde yine ayaklar zıplamaya, “hehehehe” diye bağırmaya başlıyor heyecandan. O bizim teşekkürümüz işte. “Annecim sağ ol” demek böyle oluyor...
Hepimizin yüzünü ise elleri ile dokunarak seviyor. Bakarak, koklayarak, yavaş yavaş...
Bir sürü kendi dilinde sesleri var, ne istediğini biz çözdükçe o da sesleri çeşitlendiriyor. Bakalım bunlar gerçek kelimelere nasıl dönüşecek? Heyecanla bekliyoruz işte, her anne-babanın beklediği gibi...
Gözümüz geri geri emekleyen, gitmek istediği her yere top gibi yuvarlanarak giden kızımızın üstünde...
Ağzımızda salak bir sırıtma ile bakıyoruz yaptığı her şeye, çıkardığı her sese ve sürekli gülümseyen yüzüne...
Pınar ben...
7,5 yaşındaki Emre’nin, 6 Aylık Kaila’nın ve göbekteki 4 aylık isimsiz bebişin annesi... Kalın sadece sağlık ve sevgi ile!
Dış gebelikte çözüm ameliyat mıdır
Ceninin rahim içi yerine farklı bir yerde gelişim göstermesi anlamına gelen “dış gebelik”te, duruma göre farklı tedavi yöntemlerine başvurulur. Ameliyat olmadan da bu durumdan kurtulma olasılığı bulunmaktadır.
Bilindiği gibi dış gebelik, ceninin normal rahim içi yerine, farklı bir yerde gelişim gösterme durumudur. Döllenmiş yumurta tüplerden geçip rahime ulaşıncaya kadarki yolculuğunda bölünerek hücre sayısını çoğaltır. Embriyonun dış tarafında bulunan kemirgen hücrelere trofoblast denilir. Bu hücreler kemirgen hücreler olup gebeliğin devamı için elzem olan birtakım hormonları da salgılar.
Bu hormonların başında beta HCG dediğimiz, halk arasına kanda gebelik hormonu olarak bilinen hormon gelir. Aşındırıcı, kemirgen trofoblast hücre sayısı ne kadar fazla ise HCG düzeyi de o kadar artar. Yani gebelik büyüdükçe HCG miktarı da artma gösterir, gebelik bozulma bulguları gösterirse HCG hormonu da azalmaya başlar.
Normal giden bir gebelikte 2 gün ara ile HCG ölçümü yaptığımızda artış oranı iki kattır. Örnek olarak ilk ölçtüğümüz HCG düzeyi 1000 ise iki gün sonra baktığımızda en az 1666, kabaca iki katı olan 2000 olmalıdır. Normal giden gebeliklerin yüzde 85’inde durum böyledir. Geriye kalan yüzde 15’i ise düşük hormon artışları ile giden bir normal gebelik olabileceği gibi, düşükle sonuçlanacak bir gebelik veya dış gebelik de olabilir.
Dış gebeliklerin yüzde 85’inde iki gün ara ile yapılan HCG artışları yüzde 66’nın altındadır. Hormon artışları iki gün ara ile yapılan ölçümlerde yaklaşık iki katına çıkıyorsa, dış gebelik ihtimali de söz konusu olabilir. Çünkü dış gebeliklerin yüzde 15’inde HCG artışları aynı normal gebelikte olduğu gibidir. Yani hormon artışı normal bulunursa dahi buna kesin olarak normal gebeliktir diyemeyiz. Az da olsa dış gebelik ihtimalini göz önünde bulundurmamız gerekmektedir.
Burada hastanın klinik bulguları önemlidir. Dış gebelik şüphesi varsa tüm teşhis araçları birlikte kullanılarak kesin tanıya gidilmelidir.
Dış gebeliklerin yüzde 98’i tuba uterina denilen (halk arasında tüp olarak bilinir) bölümünde oluşur. Bilindiği gibi tüpler normal gebeliğin gelişimi için normal bir yer değildir. Kas yapısı zayıftır, gebelik ancak belirli bir haftaya kadar gelişim gösterebilir. Burada oluşan gebeliğin sonlanması kaçınılmazdır.
Tubal gebelikte 3 tür
1- Tubal düşük: Tubal düşükte gebelik belirli bir süre devam eder, daha sonra düşükle sonuçlanır.
2- ıç kapsül yırtılması: Kemirici trofoblast hücreleri tüpün iç kapsülünü aşındırır, tuba içinde kanamaya yol açar. Tüp içinde biriken kan karın boşluğuna akarak zaman zaman şiddetli ağrılara neden olur. Dış kapsül yırtılmamıştır. Henüz hayati tehlike söz konusu değildir.
3- Dış kapsül yırtılması (Rüptür): Tuba artık gebeliğe daha fazla dayanamamıştır. Tıpkı aşırı şişirilip patlayan bir balon gibi patlamıştır. Batın içerisine aşırı miktarda kan sızmaya başlamıştır. Hasta hemen ameliyata alınmalıdır.
Hekiminiz size tüm tetkikleri yaptı ve dış gebelik tanısı koydu. Bu durumda “Tehlikenin boyutu nedir? Bu işin ameliyatsız tedavisi var mı?” gibi bir sürü soru kafanızda dolaşmaya başlar. Eğer HCG değeriniz 200 ünite ve yaptırdığınız tekrarlarda hormonunuz düşme eğilimde ise yüzde 95’in üzerinde bu işten sorunsuz kurtuldunuz demektir. Eğer hormon değeriniz 1000 ünite ve takiplerde düşüyorsa, ameliyatsız bu işten kurtulma şansınız yaklaşık yüzde 90 civarındadır.
Özetle: Düşük seviyelerde ve takiplerinde düşüş gösteren hormon seviyesine sahip, hastalar dış gebelikten ameliyat olmadan kurtulabilir. Nitekim tüm dış gebelik olgularında kendiliğinden gerileyen tubal düşük oranı yüzde 20’dir ve bunlarda ameliyata gerek yoktur.
Eğer HCG hormonunuz belirli aralıklarla yapılan ölçümlerde artış gösteriyorsa, yine de çok fazla telaşlanmayın. Elimizde trofoblastları öldüren, dolayısıyla gebeliğin ilerlemesini durduran modern ilaçlar mevcut.
Sherlock Holmes
Sherlock Holmes, en karmaşık gizemlerin kalbindeki gerçeği ortaya çıkarmasıyla ün salmıştır. Güvenilir dostu Dr. John Watson’ın ve gerek eşi olmayan gözlem gücü, gerek sonuç çıkarma konusundaki inanılmaz yeteneği, gerekse yumruklarının kaba kuvveti ile meşhur hafiye, her türden suçlunun takibinde eşsizdir. Sherlock Holmes’ün her günü bir maceradır. Siz de bu maceraya ortak olmak istiyorsanız, hemen sinema koltuklarına kurulun. ıyi seyirler...
Mecit’in Maceraları 3
“Ayın On Dördü Gibi”, “Reçel Kavanozu”, “Mecit’in Maceraları 1” , “Mecit’in Maceraları 2 - Okul Günleri”, “Tandır - Koca Karga’dan Öyküler”den sonra “Mecit’in Maceraları 3 - Yazarlık Yolunda” da okuyucusuyla buluşuyor. Mecit artık yazar olmanın eşiğindedir ve maceraları da doludizgin devam etmektedir. Yayımlanan ilk şiirinin şöhretiyle biraz başı dönse de, hemen sonra kravat takıp ciddiyetini takınır! Alacağına şahin kesilmez Mecit; toprağından vazgeçer de yazarlık yolundan vazgeçmez. Bakalım Mecit yazarlık yolunda neler yaşayacak.
Yazar: Houshang Moradi Kermani-Kelime Yayınları
Minik ellerden pazar lezzetleri
Hilton ıstanbul’un enfes Boğaz manzarasına hakim mekanı Bosphorus Terrace Restaurant’da keyifli ve lezzetli pazar brunch’ları “My Litte Hilton” etkinliği ile renklenecek. Anne-babalar enfes yemeklerin ve tadına doyulmayacak manzaranın keyfini çıkarırken, minik şefler ise küçük elleriyle hazırladıkları pasta, pizza ve kurabiyeleri anne-babalarıyla tadacak ya da arkadaşlarına götürecek. Hem kendiniz hem de çocuğunuz için unutulmaz bir pazar yaşamak istiyorsanız, My Litte Hilton aktivesine katılın. ıyi pazarlar... Rezervasyon için: (0212) 315 60 00
Çocuk Tiyatrosu
Püren Group bünyesinde faaliyet gösteren 5 Taş Çocuk Tiyatrosu, ocak ayında birbirinden güzel 5 oyunla minik tiyatroseverlerle buluşuyor. Ercüment Doğan’ın genel sanat yönetmenliğini yaptığı 5 Taş Çocuk Tiyatrosu, Cevahir Alışveriş Merkezi’nde “Hansel ve Gretel”, “Akıl Adası”, “şirinler ve Teneke şövalyeler” adlı oyunlarını sahneleyecek. Her hafta sonu farklı bir oyunla minik seyircilerinin karşısına çıkacak olan 5 Taş Çocuk Tiyatrosu’nun bu hafta sonu programı şöyle:
16 Ocak Cumartesi: Ah Bir Büyük Olsam / 11.00, 13.00, 15.00, 17.00
17 Ocak Pazar: Ah Bir Büyük Olsam / 11.00, 13.00, 15.00, 17.00
Adres: Büyükdere Cad. No: 22 şişli/ İstanbul
Paylaş