Paylaş
Tesadüfi olan tanışmalardaysa, yaptığım iş söz konusu olunca genel olarak yine “haaa, o Pınar” derler.
Ancak hiç tanımayıp fikri olmayanlarla karşılaştığımda, konu da çocuk meselesine gelince, Hürriyet Çocuk Gazetesi yazarı 7,5 yaşında bir oğlum olduğunu duyanlar önce “aaaa, ne güzel” diyorlar. 7 aylık da bir kızım olduğunu öğrenince “ahhh, ne iyi yapmışsınız da tek çocuk bırakmamışsınız” diyorlar. Sonra üçüncünün de yolda olduğunu, hatta hamileliğin 5. ayını bitirdiğimi duyunca “aaaa, nasıl yani” tepkisi geliyor.
“7 aylık bebek ve 5 aylık gebelik... Olabilir mi bu?” Sanki dünyada tek örneği benmişim gibi bir tepki!
Herkes kolaycılığa mı alıştı? Doğumdan ve çocuk yapmaktan bu kadar korkuluyor mu? Yoksa gerçekten bazı insanlar bu olayı resmen bir eziyet olarak mı görüyorlar, bilmiyorum. Tamam üçüncü bebeğimiz bizim için de bir sürpriz oldu ama bu gerçeği kabullendik ve resmen bir mucize olduğunu düşünerek şimdi 3 çocuklu kalabalık bir aile olmaya hazırlanıyoruz.
Tamam benim için zor. Özellikle şimdilik çok zor. Oğlumun tüm radarlarının açık olduğu gelişme çağında onunla ilgilenmek, henüz 7 aydır dünyada olan kızıma yaşamı öğretmek zorundayım. Bir de kendime iyi bakmalı, içimdeki minik prensime özen göstermeli, iyi uyumalı, dinlenmeli ve beslenmeliyim. Bu arada iyi bir sevgili olmalıyım, Bora’mı ihmal etmemeliyim.
Tüm bunlarla eş zamanlı olarak da annelik kadar önemli gördüğüm “işimi”, aksatmadan ve giderek daha çok geliştirerek yapmalıyım...
Bu yazıdan lütfen şikayet ettiğim sonucunu çıkarmayın. Aksine bugünlerin göz açıp kapayıncaya kadar geçeceğini biliyorum. Benimki bugünlerde bana eski resimlerimi gösteriyor, “Bu taş gibi kadını tanıyor musun?” diyor. Bugünlerde hayalim: Haziran ayının hemen gelmesi, bu doğum olayının da bitmesi. Kilolardan kurtulmak ve eski halime, kaslı karnıma, incecik bacaklarıma kavuşmak.
Çocuğum 40 günlük olur olmaz ise, eskisinden daha iyi ve daha sağlıklı halde işe dönmek.
15 yıl sonrası için de bir aile resmi hayal ediyorum. Bora 56, ben 52, Berent 22, Kaila 15, Rüzgar 14 yaşında...
Hepsi bir tarafımızda...
Pınar ben...
Hem anne, hem yeni anne, hem hamile...
Çocuklar ve hayali arkadaşları...
Çocukların, 3-4 yaşlarındayken hayali bazı arkadaşlıklar geliştirmesine sık rastlanır. Aslında bu hayali arkadaşlık, okul öncesi dönemde sık görülür. Ancak bazı durumlarda 6 yaşına kadar sarkan hayali arkadaşlıklar da görülebilmektedir. “Nedir bu hayali arkadaşlık kavramı?” sorusunu Uzman Psikolojik Danışman Durul Mert’e sorduk.
Hayali arkadaşlar çocukların yaşamlarındaki stres ve değişimlerle baş etmesine yardımcı olabilir. Bazı çocuklar tüylü bir kediyi, bir köpeği ya da bir tavşanı arkadaş olarak seçerken; bazıları da başka kimsenin göremeyeceği, sadece kendisinin bildiği, kendinin tanıdığı bir hayali arkadaş yaratırlar.
Bu arkadaşlar, çocukların gerek hayallerinde gerekse oyunlarında bazen başrolü oynamaktadır, dahası onların gerçek olduğu konusunda da ısrarcı olurlar.
Aileler bu durum karşısında genellikle ne tür bir tepki gösterecekleri konusunda kararsız kalmakta, hatta zaman zaman paniğe kapılmaktadırlar. Bazı ebeveynler bu hayale eşlik ederlerken bazı ebeveynler de çocukların bu hayal dünyasına katılmaktan dolayı rahatsızlık duymaktadır.
Burada dikkat etmemiz gereken en önemli nokta şudur: Çocuk tamamen hayattan kopma yaşamadığı sürece, anne ve babaların endişelenmesi için bir neden yoktur. Aksine bu dönemlerdeki hayali arkadaşlar, sağlıklı duygusal ve zihinsel gelişiminin işaretleridir. Hayali arkadaşların gelişim sürecindeki hizmetinin önemi anlaşıldığında, bu kaygılarla başa çıkmanız daha kolay olacaktır.
Ebeveynlerin bu dönemle ilgili kaygı ve korku geliştirmeden önce çocuğun bu dönemdeki ihtiyaçlarını ve duygusal durumlarını iyice gözlemlemeleri gerekmektedir.
Hayalle gerçeği ayıran sınır
Çocukların duygusal dünyalarını değerlendirdiğimizde, hayali arkadaşlar önemli bir yere sahip olabilirler. Çocuk bu sayede çevresiyle daha iyi iletişim kurabilir, kendi kimliğini hayali arkadaşına kabul ettirmeye çalışması, bazı baskılarla daha rahat baş edebilmesine yardımcı olabilir.
Tabii ki burada asıl önemli mesele çocuğun gerçeklikten kopmadan sosyal olmayı öğrenmesidir. Eğer çocuk sürekli hayal dünyasında yaşıyor ve sürekli hayali arkadaşlarıyla oynuyorsa, hayali arkadaş-larından hiç ayrılmıyor, bunları gerçek dünyaya ve gerçek arkadaşlarına tercih ediyorsa, buna eşlik eden giderek artan yalnızlık talebi endişe verici olabilir. Ama çocuk arkadaşlarıyla oynamak için kendi kurduğu özel hayatından çıkabiliyorsa, o zaman ortada endişelenecek bir durum yok demektir...
Anne-babalara öneriler
Bu konuyu çocuğunuzla açık açık konuşun ve onu daha çok arkadaş sahibi olarak görmek istediğinizi anlatın.
Hayali arkadaşına anne ve baba olarak değer verdiğinizi ve sizin için de hayali arkadaşının önemli olduğunu ısrarla belirtin, ancak sadece hayali arkadaşla kısıtlı olmamasını, gerçek arkadaşlarının da olması gerektiğini ve bunu görmek istediğinizi açık bir dille ona anlatın. Kesinlikle hayali arkadaşını reddetmeyin, yok saymayın.
Tüm bunlara dikkat ederken çocuğunuzun birlikte zaman geçirebileceği kendi yaşıtlarından oluşan bir grup ayarlamaya çalışın.
Böylece hayali arkadaşlıktan gerçekliğe doğru bir geçiş dönemi yaratırsınız ki bu gayet sağlıklıdır. Gruba girmesi için zorlamayın ama arkadaşlarını tanıması ve onlarla iletişime geçebilmesi için ona fırsat verin.
Çocuğunuz zaman zaman hayali arkadaşının arkasına sığınabilir, yaptığı hataları ona yükleyebilir. Bu davranışların da üzerine gitmeyin.
Bu konuda elinizden geldiğince ona yardımcı olacağınızı bilmesini sağlayın.
şimdi dikkat: Eğer çocuğunuz 6 yaşından sonra da hayali arkadaşıyla birlikteyse ve sosyalleşme sürecini tam olarak özümseyememişse, hayal dünyasını ve hayali arkadaşlarını gerçek dünya ve gerçek arkadaşlarına tercih ediyorsa, hayali arkadaşının kendisini yönettiğini söylüyorsa, onun yap dediklerini yapmak zorunda hissettiğini anlatıyorsa, o zaman sıkıntı var demektir.
Bunun dışında unutmayınız ki hayali arkadaşlıklar çocuğunuzun duygusal ve zihinsel gelişiminin sağlıklı olduğunun göstergesidir.
“Çocuklar ve Hayali Arkadaşları” konulu bu yazının devamını ve daha fazlasını Anneyiz.Biz Dergisi’nin şubat sayısında okuyabilirsiniz.
My Dream Dans
Dans etmeyi seven anneler için en keyifli kurslardan biri: My Dream Dans. ıster eşinizle ister en yakın arkadaşınızla bir kurs seçin, seçtiğiniz kurs sayesinde hem formda kalacak hem de enerjinizi doğru kullanmış olacaksınız. My Dream Dans ıstanbul dışında; Aydın, Bolu, Düzce, Gebze,ızmit, Konya, Kütahya ve Sakarya’da da dersler veren bir kurs. Dans tutkunu annelere duyurulur. Tel: (0212) 274 45 02
Bugün Okuluma Gidebilirim
Ali ile Zeynep, bir tiyatro oyununda oynayacaklardı. Bu oyunda Zeynep çocuğu, Ali ise mikrobu canlandıracaktı. Çayını içen babalarının yanına geldiler. Grip mikrobunun insanları nasıl hasta ettiğini sordular ve onun anlattıklarını büyük bir heyecanla dinlediler... Bu satırlarla başlayan “Bugün Okuluma Gidebilirim”in hedefi grip salgınına karşı çocukları eğlenceli bir dille bilgilendirmek... Babil’in Masal Bahçesi yayınlarından çıkan kitabı Mustafa Kocabaş’ın resimleri süslüyor.
BİZİM AİLE
Emre Berent 7,5 yaşında
Oğlum bu hafta, Hürriyet Çocuk Gazetesi için röportaja gidip hayallerinin kahramanı ile tanıştı. Milyonlarca izleyici, çılgın karşılaşmalar, akıllara sığmayan gösteriler ile ünlü, gücün ve rekabetin göz alıcı şovu WWE SmackDown’un süperstarı Dolph Ziggler ile buluştu.
Bu tanışma için günleri saydı, akşamdan giyeceği giysileri hazırladı ve gördüğünde resmen şok geçirdi.
Kaila Sim 7 ay yaşında
Çok uzun süredir biz hastaydık ve her sabah “Ne zaman hasta olacak?” sorusuyla uyandık. Cevabı ise bu hafta aldık. Kızımıza hastalığı en sonunda bulaştırdık. Son günlerimiz her öksürdüğünde korkup ağlayan kızımızı rahatlatmaya çalışarak geçti. Öyle masum ki... Bu bebekler hastalanınca, olan zaten annelere oluyor. Başında bekliyorsun, nefes dinliyorsun. Bir de nedense deli gibi vicdan azabı çekiyorsun.
Rüzgar Ege
Annesinin içinde 5 aylık bebe
Ne Kaila’da ne de Berent’e hamileliğimde ben böyle bir şey yaşadım. Henüz 5 aylık hamileyim ama dışarıdan görülür şekilde tekmeler ile göbeğim sağa sola fırlıyor resmen. Geceleri acıkmıyorum, istediğim tarafa hatta yüzüstü bile yatabiliyorum. ınanılmaz rahatım, uma-rım kalan 4 ayı da böyle geçiririm.
Tiyatroyu ve çevreyi seven çocuklar için
Çocuklara çevre bilincini aşılamak hedefiyle hazırlanan, yazar Yalvaç Ural’ın kaleme aldığı “La Fonten Orman Mahkemesinde” oyunu, şubat ayı boyunca Bahçelievler Kültür Merkezi’nde sahneleniyor. Tel: (0212) 441 36 81
Yukarı Bak
Carl Fredricksen, her zaman hayalini kurduğu maceraya atılmak için son şansını değerlendirmeye karar veren emekli bir baloncudur. Evine bağladığı binlerce balon sayesinde rüya yolculuğuna doğru havalanır. Ancak Carl’ın bu yolculukta davetsiz bir misafiri vardır: 8 yaşındaki Russel... Bu sıra dışı ikilinin hikâyesini anlatan DVD’ye çocuğunuz bayılacak.
TIGLON
Club Aydınoğlu’nda yüzme dersleri!
5-16 yaş arası çocukları, geleceğin başarılı sporcuları arasına sokmak mümkün... Çocuğunuzu sualtı hokeyi milli takım antrenörü Barbaros Çeliköz’ün Club Aydınoğlu’nda verdiği yüzme derslerine gönderebilirsiniz. Bilgi için: (0216) 519 80 40
Herkes yeteneğini keşfetsin
17 yıldır ızmir’de sürdürdüğü başarılı sanatsal eğitim hizmetini ıstanbul’a da taşıyan Ege Sanat Merkezi, “Artistic Nokta by Ege Sanat” ismiyle eğitim verecek yeni merkezinin kapılarını hizmete açtı. Merkezde; Müzik (Şan, Piyano, Keman, Türk Müziği ve Klasik müzik, Gitar, Bağlama), Resim, Dans, El Sanatları, Kişisel Gelişim ve Okul Öncesi Eğitim bölümleri bulunuyor.
Paylaş