Sıkıntı verici ya da gerginlik yaratan her durumda obsesyonlar gelişebiliyor. Güvensizlik hisseden çocuklar veya ayrılık yaşayan çocuklarda da bu rahatsızlığın ortaya çıkma ihtimali her zaman var.
Günümüzde en sık duyulan psikolojik terimlerden biri olan, kişiyi günlük hayat içinde büyük sıkıntılara sokan, kişinin iradesi dışında gelişen, son derece tedirgin edici, saçma olduğunun bilincinde olunmasına rağmen engellenemeyen her tür düşünce, dürtü ve duygu durumudur obsesyon. Obsesyon maalesef günümüzde çocuklarda da sık olarak görülmeye başlandı. Psikolog Serap Duygulu: "Takıntıların bilinen bütün türleri çocuklarda ya da ergenlerde de aynen görülebilir. Yine aynı şekilde yetişkinlerde görülen bütün etkenler, çocuklar için de geçerlidir. Ayrıca ailede takıntısı olan bir birey varsa, çocuk bu bireyi modelleme yoluna giderek de böyle bir sorun yaşayabilir" diyor.
Sıkıntı verici ya da gerginlik yaratan her durumda obsesyonlar gelişebiliyor. Güvensizlik hisseden çocuklar veya ayrılık yaşayan çocuklarda da bu rahatsızlığın ortaya çıkma ihtimali her zaman var.
Belirtileri
Çocuğunuzda obsesyon ile ilgili oluşabilecek belirtiler şu şekilde sıralanıyor:
n Israrla aynı konuda sorular sorar.
n Eşyalarını aynı düzende yerleştirmeye çalışır.
n Aynı oyuncaklarla bıkmadan usanmadan uzun süre oynar.
n Yaptığı bir şeyde belirli bir sırayı takip etmeye çalışır.
n Çevresindeki her şeyi belirli sınıflara sokar. (Sayılarına, renklerine, büyüklüklerine göre...)
Psikolog Serap Duygulu; "Çocuğunuz büyüdükçe takıntıları da yön değiştirebilir ve bu kez sorun, eşyalara ya da olaylara takılma şeklinde görülebilir. Örneğin yaptığı herhangi bir faaliyet sırasında mutlaka bir oyuncağını ya da eşyasını yanına alır. Bu davranışın ardındaki temel düşünce ise; kendini korumaktır. ’Böyle yaparsam zarar görmem’ ya da ’Böyle davranırsam kötü şeyler olmaz’ gibi kendine göre mantıksal bir çıkarımda bulunur. Aslında çocuğunuz büyüdükçe, takıntıları ve yol açtığı sıkıntılar da büyür" diyor.
Ailelere öneriler
Çocuklardaki takıntılarda tedavinin daha zor olabileceği ve uzun bir süreyi kapsayabileceği bilinmelidir; çünkü onların inançlarını değiştirmek ve yerine yeni düşünce kalıpları oturtmak zaman ve sabır isteyen bir iştir. Bu nedenle çocuğunuzun takıntısı olduğunu fark ettiğiniz anda bir uzmana danışmanız gerekmektedir. Unutmayın, erken tanı ve teşhis, tedaviyi kolaylaştıran en önemli etkendir. Sizlere önerimiz;
n Çocuğunuzun takıntılarına göre yaşamayın.
n Çocuğunuz öyle istiyor diye kullandığı eşyaları defalarca yıkamanız ya da aynı sorulara defalarca aynı cevabı vermeye devam etmeniz sorunu çözmez. Bu sadece o an için çocuğunuzu rahatlatır ancak peşinden aynı davranışı tekrar edeceğinden her seferinde en başa dönülür.
n Çocuğunuzun sizi duyduğundan, dikkatini size verdiğinden emin olarak birkaç kez sorularını yanıtlayın.
n Yıkanmasını istediği eşyanın, temizlendiğini görmesini sağlayıp sonrasında ısrarlarına kulak tıkayın. Onu anladığınızı bilmesi önemlidir, ancak düşüncelerinin yanlış olduğunu anlaması daha büyük önem taşır.
n Tedavi devam ederken, sizin günlük hayattaki uygulamalarınız da uzmanın önerilerini dikkatle takip ederek devam ettirmek olmalıdır. Bu da obsesyonun devamını sağlayacak tutum ve davranışlardan kaçınmak ve rahat davranmakla mümkün olabilir.
Sihirli Ağaç Evi serisi
20 yıldır çocuk kitapları yazan ve pek çok ülkenin en çok satanlar listesine girmiş olan Mary Pope Osborne’un şu ana kadar tüm dünyada yayımlanmış 60’ın üstünde kitabı var... Kahramanlarımız Jack ve Annie, ilk kitapta onları zaman yolculuğuna çıkaracak sihirli bir ağaç evini keşfediyor ve bu sayede kendilerini tarih öncesi çağlarda dinozorlarla beraber, bir şatoda davetsiz misafir olarak, Mısır’da Nil Prensesi’ne yardım ederken buluyorlar. Doğan Egmont Yayıncılık, Tel: (0212) 246 46 46
Tutenstein’ın maceraları
Günümüzden üç bin yıl önce, Mısır’ın 10 yaşındaki çocuk kralı mumyalanır. Ancak bu sonsuz uyku, bir müzede korunan mumyasına yıldırım çarpınca son bulur. Tutenstein gözlerini açtığında artık 21. yüzyıldadır! Ancak dünya değişse de o kral gibi yaşamak ister. Bu arzusu yüzünden Tutenstein’ın başına gelmedik kalmaz. Ona empati kurmayı öğretin
Bir annenin en büyük sorunu nedir diye sorarsanız eğer "Çocuğuna ne demek istediğini anlatamamaktır" derim ben. Dişlerini ısrarla fırçalamak istemeyen, kış soğuğunda çorap giymek istemeyen veya "Kesinlikle yatmak istemiyorum anne bunu sana kaç kez söyledim aaaa" diye çıkışan benimki gibi 6 yaşında bir velediniz varsa eğer hayatınızda zorunlu olarak öğrenmeniz gereken bir şey bu "empati" hadisesi. Tamam biz yetişkinlerle ilişkilerimizde bile empati yapmaya zorlanıyoruz ama özellikle aile-çocuk ilişkisinde bana göre empati korkunç etkili.
Uzmanlar "Zor görünse bile çocuklara empati kurmak öğretilebilir" diyorlar. Uzmanlar, "Ben onun yerinde olsaydım ne hissederdim?" sorusunu kendisine sorarak yanıt aramayı bir çocuğa öğretmenin sağlıklı bir yetişkin insan olmak için son derece önemli olduğunu da söylüyorlar.
Model oluşturun
İşte öneriler: Çocuğunuzun yaşı kaç olursa olsun ona saygı gösterin. Konuşmalarınızda doğru, tutarlı ve samimi olun. Çocuğunuza örnek alacağı bir model oluşturun. Olayları, çocuğunuzun yaşını ve yapısını göz önünde tutarak basite indirgeyin. "Sen" dili yerine "ben" diliyle konuşun. Mesela "Sen beni üzdün" değil "Şu an ben üzgünüm" deyin. Çocuğunuzu her şeyiyle kabul ederek, bağımsız bir birey olduğunun bilincine varın. Ve lütfen kimsenin çocuğu ile kıyaslamayın. Parmak izi kadar her bireyin birbirinden farklı olduğunu unutmayın. Çocukla doğru bir iletişim kurmak için en önemli kural dinlemeyi bilmek. Lütfen onu dinleyin, hem de gözlerinin içine baka baka...
Bu yazıdan ne öğrendik
Çocuğumuza çalışkanlığımızla, umutlu halimizle, dürüst ve içtenliğimiz ile örnek olmalı ve söylediklerini, onu, benliğini, varlığını önemsediğimizi hissettirecek şey olan dinlemekle ödüllendirmeliyiz.
"Annem beni dinlerdi, ağzımdan çıkan her söz önemliydi..." diye çocukluğunu hatırlayabilen bir insan ne yapar biliyor musunuz? Başkalarını dinler, tıpkı onu dinleyen ailesi gibi...
Çocuklarınızla bol sohbetli iletişimler dilerim, göz göze, el ele...
Hürriyet Medya Towers
Anneyiz.Biz Ofisi / Kat:3 Güneşli / İstanbul
Her türlü görüş ve önerinizi lütfen bize yazın. Siz de Artı 1’in parçası olun istiyorum...
Düş Sokağı Çocukları
İki kardeş olan Zeynep ile Emre, ailelerinin koyduğu yasaklardan çok şikayetçidir. Her zaman her istediklerini yapmak isterler ve bir plan kurarlar, büyüyünce zengin olup anne ve babalarını değiştireceklerdir, böylece istedikleri saatte uyuyacak, oyuncaklarının hepsini kıracak, yenilerini alacak, çok şeker yiyecek, istedikleri kadar sokakta kalabilecek hatta dışarıda uyuyabileceklerdir. Yeni anne babaları da onlara hiçbir yasak koymayacak ve her istediklerini yapacaktır. Birbirleriyle hiç iyi anlaşamamalarına rağmen bu plan, iki kardeşin anlaşma noktası olur. Perilerin ve sihirlerin de işin içine girdiği bu oyunda bakalım Zeynep ve Emre’nin başlarına neler gelecek... Tiyatro Turuncu, Yer: Atacan Sanat Merkezi, Tel: (0216) 410 77 80
Peter Pan
İş Sanat, hiç büyümeyen çocuk Peter Pan ve onunla birlikte maceraya atılan çocukların öyküsünü sezon boyunca küçük izleyicilerle buluşturuyor. Haşarı ve isyankar Peter Pan ile arkadaşları, izleyicileri ocak ayının her pazar günü saat 14:00’te "Düşler Ülkesi"ne doğru heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor... İngiltere’nin sıradan bir ailesi olan Darling’lerin üç çocuğu, Wendy, John ve Michael da bir gece Peter Pan’ın peşine takılırlar. Yer: İş Sanat Kültür Merkezi, İş Kuleleri... Gişe Tel: (0212) 316 10 83
Özel programı
Disney Channel’da henüz okula gitmeyen küçük çocuklara hitap eden "Playhouse Disney" kuşağında yayınlanan programlar, yeni bölümleri ile ekrana geliyor. "Jojo’nun Sirki", "Mickey Fare’nin Kulüp Evi" ve "Arkadaşlarım Tigger ve Pooh" gibi henüz okula gitmeyen küçük çocuklara özel programlar; onları, araştırma, inceleme, hareket etmeye yönlendirirken aynı zamanda da eğlendiriyor.
Anket sonuçları
Annelere www.anneyiz.biz web sitesinde; günümüzde özellikle çocuklarda sık görülmeye başlayan obsesyon (takıntı) sorunu soruldu.