Önümüzdeki aydan itibaren yine Bodrum, Marmaris, Çeşme ve Altınoluk gibi tatil mekanlarının sokaklarında cins cins hayvanları başıboş dolaşır halde göreceğiz ne yazık ki.
Çünkü tatil aylarında çoğunlukla çocukların ısrarı üzerine alınan cins hayvanlar, tatil zamanı bittiğinde kendini sokakta buluyor. Çünkü tatilleri biten aileler kışlık evlerine giderken onları tatil beldelerinde terk ediyor. Bu sadece ülkemizde değil, birçok Avrupa ülkesinde de aynı. Ama unutmayın; yazın sıcacık ve insanlarla dolu olan bu bölgeler, kış aylarında ıssız, sessiz ve soğuk. Üstelik o özene bezene aldığınız, belki biberonla beslediğiniz hayvanların hiçbiri sokağa alışık değil. Artık ne ona uzanan şefkatli bir el ne mama tasında yemek ne de onunla ilgilenen biri var. Açlık, yalnızlık ve travma ile baş başa kalacak. Onları kaderleri ile baş başa bırakmadan önce bir kez daha düşünün. Son kararınız onların sonu olmasın. Tatiller biter ama hayvan sevgisi biter mi?
Okulların açılma zamanı geldi, yaz tatili neredeyse bitti. Yazlıklardaki aileler çocuklarını alıp evlerine dönmeye başladı. Bazı aileler yaz ayları başında çocuklarına karne hediyesi olarak canlı hayvan hediye etmişti. Bazıları da çocuklarının ısrarlı yalvarışlarına dayanamayıp onların kişisel gelişimi için daha faydalı olacağına inandıkları köpek, kedi, tavşan, kuş ve balık gibi canlı hayvanları satın almıştı.
Tatil süresince bu hayvanlara bakıldı, yemekleri verildi, aşıları yapıldı. Adeta hayvanların bir patileri yağda diğer patileri baldaydı. Sorumluluk sahibi ve insani duyguları gelişmiş aileler bu hayvanları kışlık evlerine götürecek. Peki ya sorumsuz, hayvan sevgisinden yoksun olan aileler ne yapacak? Onların bugünlerde vereceği karar çok önemli. Çünkü bu yüzden, birçok cins hayvan birkaç gün içinde sokağa terk edilecek.
ÇOCUK İÇİN DE İYİ DEĞİL
Uzmanlar, hayvan beslemenin çocuğun psikolojik gelişimine katkı sağlaması açısından son derece iyi olduğu görüşünde. Ama yaz bitiminde, çocuğun bütün vaktini geçirdiği hayvanın terk edilmesinin onda travmaya yol açacağını ve bu davranışın, çocuğun ileriki hayatı için olumsuz bir örnek teşkil edeceğini anlatıyorlar. Çünkü bazı çocuklar, "ailem beni de sokağa bırakabilir" düşüncesine kapılabiliyor.
Ayvalık Altınoluk’ta görev yapan Veteriner Hekim Döndü Türe, karne hediyesi olarak alınan ve terk edilen hayvanların tatil yörelerinin en büyük sorunları haline geldiğinden yakınıyor. "Yine o kara günler içindeyiz. Evlerine dönen birçok aile arkasında kaderine terk ettiği bir kedi veya köpeği de bırakıp gidiyor. Hatta aileler bıraktıkları hayvanlar için çocuklarına yalan söyleyip, kaçtı, bulamıyoruz. Eve dönmek zorundayız, diye yalan söylüyorlar. Ama bilmiyorlar ki, onlar gittikten sonra o zavallı havyanlar günlerce, haftalarca evin önünde bekliyorlar. Evde kimse olmadığını anlayınca, yollara düşüp yiyecek ve su aramaya başlıyorlar. Birçoğu belediyelerin itlaf ekiplerine kurban oluyor, bazılarına araba çarpıyor. Sokakta yaşamayı bilmedikleri için, diğer hayvanların saldırısına uğruyorlar. Hayvanın kaderi için şartları doğa belirliyor ama çoğunun sonu ölümle bitiyor."
ONLAR DA TRAVMA GEÇİRİYOR
Marmaris Belediyesi Basın Müşaviri Sedat Kirt de hayvanlarını sokağa terk edenlerden şikayetçi: "Yazlıkçıların kedileri ve köpekleri onlar gidince bizlere sorun oluyor. Cins cins hayvanlarını sokaklara bırakıp gidenler arkalarına bile bakmıyor. O havyanlar ne olacak diye de hiç düşünmüyor. Sokaklarda başıboş dolaşan kedi ve köpekler hızla çoğalıyor. Esnafımız da bunları istemiyor. Terk edilenler için 250 köpek kapasiteli bir Hayvan Rehabilitasyon Merkezi kurduk. Ama bir yılda doldu. Şimdi kısırlaştırıp aşılarını yaptıktan sonra kulaklarına küpelerini takıyor ve aldığımız yere geri bırakıyoruz. Geçici bir heves ile alınan bu hayvanları nasıl terk ediyorlar şaşıyorum."
Bodrum Belediyesi Veterineri Önder Çevik ise konuya bir başka bakış açısı getiriyor. Veteriner Çevik, sadece terk edilenlerin değil, tatil yöresindeki sokak hayvanlarının bile yazlıkçılar gittikten sonra travma geçirdiğini anlatıyor: "Yaz başına kadar sokaklarda yaşayan ve yiyeceklerini bulmak zorunda kalan hayvanlar yerli turistler ve yazlıkçılar gelince hem karnını hem de sevgiye olan açlığını doyuruyor. Onlar gidince yine eski yaşantısına dönüyorlar. Bu da travmalara neden oluyor. Ayrıca, bir canlıyı sokağa atmak veya kimsesiz bırakıp yoluna devam etmek çok büyük bir karar. Bu kararı verecekler çok iyi düşünsün."
İSPANYA’DA HER YIL 150 BİN KÖPEK TERK EDİLİYOR
İspanya da sokağa terk edilen köpeklerden mustarip. Akdeniz ülkesinde her yıl 150 bin köpek sahipleri tarafından sokağa bırakılıyor. Bunların beşte biri, yani 30 bin kadar köpek haziran sonu ile ağustos ortası arasındaki yaz tatil döneminde terk ediliyor. İspanya’daki hayvan koruma dernekleri buna en büyük neden olarak yaz tatiline çıkan ailelerin köpekleri bırakacak yer bulamamasını gösteriyor. Çünkü ülkedeki otellerin sadece yüzde 17’si köpek kabul ediyor. Bu yüzden aileler tatile çıkarken evcil hayvanlarını sokağa salmak zorunda kalıyor. Köpeklerin yüzde 23’ünün Endülüs ve yüzde 14’ünün de Katalonya gibi sahil bölgelerinde terk edilmesi de bunun bir göstergesi. Ülkenin önde gelen hayvan derneklerinden Fundacion Affinity’nin araştırmasına göre hayvan barınakları ve belediyeler her yıl 100 bin köpeğe sahip çıkıyor. Bu rakama sokakta yaşayanları ve hayvanseverler tarafından sahip çıktığı köpekleri de ekleyince rakam 150 bini buluyor. Ancak, barınaklar yaz aylarındaki artışla başa çıkabilmek için bir kafese iki yerine dört köpek sığdırmak zorunda kalıyor. Cahit AKYOL
Kedilerde pankreatitis
İnsanlarda olduğu gibi kedilerde de pankreasın iki temel fonksiyonu var. Biri ensülin üreterek şeker metabolizmasına yardım etmek, diğeri de enzimler üreterek besin maddelerinin sindirimine yardımcı olmak.
Pankreatitis birçok etkene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bazı ilaç uygulamaları, enfeksiyonlar, kanda lipid yüksekliği veya kanda kalsiyum yüksekliği gibi metabolik bozukluklarda, travma ve şok gibi durumlarda ortaya çıkabilir. Akut pankreatitis ani, kronik pankreatitis ise yavaş yavaş ortaya çıkan pankreas yangılarına denir.
Kedilerde pankreatitis hastalığında yüksek ateş, kalp atışlarının hızlanması, karın bölgesinde ağrı, iştahsızlık, halsizlik gibi belirtiler görülür. Bazen kusma da gözlenebilir.
Hastalığın tedavisinde ana hedef, komplikasyonları kontrol etmek ve destek tedavilerle pankreası dinlendirmek. Bu yüzden genellikle ilk 24 saat ağız yoluyla su, yemek ve ilaç uygulaması önerilmez. Bu süre boyunca sadece serum verilir. Kedinin tedavilere vereceği cevaba göre bir ila üç gün sonra küçük miktarlarda kolay sindirilebilen ve yağ oranı düşük özel bir diyet verilir. İlerleyen günlerde tedavi ile birlikte bu yemek miktarları ve öğün sayısı kademe kademe artırılır.
Pankreatitisin orta düzeyde seyrettiği durumlarda uygun diyet ve tedavilerle iyileşme oranı yüksek. Ancak tekrar eden ve doğru tedavi uygulanmayan durumlarda, iyileşme şansı düşük düzeylere ilerleyerek kedi için hayati tehdit oluşturur.
Pako pano
Cin, erkek Kurt kırması ve dört aylık. Bu hafta yuva bulamazsa birçoğu gibi barınağa gidecek. 0536 519 13 79.
Birbuçuk yaşındaki tüm aşıları yapılmış sağlıklı kedimize sağlık sorunlarımızdan ötürü yeni bir yuva arıyoruz. Masraflarını karşılayacağız. 0532 694 38 02
Bu iki nefis çoban melezi yavrulara yuva arıyoruz. 0533 393 89 39.