Yaramazlık yapınca Yoda’nın adı Amy Winehouse oldu

Geçtiğimiz hafta elektronik bir albüm çıkaran şarkıcı Mine, tam bir kedikolik. Evinde beslediği üç kedisi var.

Bahçesi sokak kedilerinin uğrak yeri. Camları ve balkon kapıları sürekli açık. Bahçesi mama kabı dolu. Camlarına kedileri sürekli görmek için perde bile asmıyor. Onları besleyip hepsine ilgi gösteriyor. Mine, kedilerin insanları seçtiğine inananlardan. Röportaj yapmak için Etiler’deki evinde buluştuk. Fotoğraf çekimi tam bir probleme dönüştü. Çünkü yaramaz kediler birarada poz vermeye karşı. Fotoğraf makinesini görenler hızla dağılıyor.
/images/100/0x0/55ea3c98f018fbb8f8732c03
Mine ilk kedisini 12 yıl önce beslemeye başladı. Birkaç yıl sonra da onu kaybetti. Yaşadıklarını gözleri dolarak anlatıyor: “Büyük bir kaza geçirmiştim. Bu yüzden bir süre arkadaşımın bahçe katındaki evinde kalmaya başladım. Bazı yaralarımın hava alması için bandajları açmam gerekiyordu. Hijyen sorunu yüzünden kedime bahçede bakıyorduk. O da bir gün bana küstü ve kaçtı. Benim bir suçum yoktu ama o dönemde çok fazla üzüldüm.”
Bir yıl sonra bahçe katında bir eve taşındı. İlk olarak mahallede 20 yıldır yaşayan, Cool ismini verdiği bir kediyle tanıştı. Bu adı, sakin ve gereksiz yakınlık kurmayan bir kedi olduğu için verdi ona. Zamanla Cool ile birbirlerine alıştılar. Bu beraberlik başka kedileri de hızla evinin bahçesine çekmeye yetti. Cool’u bir kaç yıl sonra ilerleyen yaşından dolayı kaybetti ama artık yalnız değildi, bir sürü kedisi vardı.

KAPISINA KEDİ BIRAKTILAR

Mine’nin bahçesinde şimdi en az sekiz sokak kedisi var. Kafalarına göre geliyor, camdan sürekli onu izleyip takip ediyorlar. Açık olan cam ve bahçe kapısından asla içeriye girmiyor, Mine’yi rahatsız etmiyorlar.
Zaten evin içinde yaşayan 3 kedi daha var. En büyüğün ve tek erkek olanının adı Çetin. Dokuz yaşında, şişman ve çok tüylü. Erkek olmasına rağmen en sakinleri. Mine, Çetin’in eski erkek arkadaşından kendisine bir hatıra olduğunu söylüyor.
Ortanca kedisi dört yaşındaki Cımbız. Onu sokakta bulmuş. “Kendini saltanat kedisi sanıyor. Benim sahnedeki halimi andırıyor. İlgi odağı olmayı seviyor. Çok havalı” diyor.
İki yaşındaki üçüncü kedisinin adı da Yoda. Bu ismi Star Wars’ tan esinlenip koymuş. Fakat Yoda’nın yaramazlıkları yüzünden artık onu asi şarkıcı Amy Winehouse’a benzetiyor ve son günlerde onu öyle çağırıyor. Yoda’nın iki yıl önce kapısına bırakıldığını anlatıyor: “Mahallede artık adım çıktı. Cami avlusuna bebek bırakır gibi son kedimi koli içinde kapıma bıraktılar. İlk geldiğinde bir kaza geçirmiş kafası hafif eğikti. Tedavi ettirdim. Yaşı küçük olduğu için kısa sürede toparlandı. Ama kafası hafif yana eğik kaldı. Bu da ona kabadayı vari bir hava verdi.”

KOLTUK TAKIMLARINI DEĞİŞTİREMİYOR

Tabii evinde beslediği kediler Mine’nin ev yaşamını etkiliyor. Sürekli temizlik yapması gerekiyor. Dekorasyonu da kedilerine göre değiştirmiş. Yerlerde halı ve çevrede fazla süs objesi yok. Kedileri sürekli görmek için evin camlarına perde asmıyor. İstese de mobilyalarını değiştiremiyor. Çünkü salonundaki beyaz deri koltuğu yaramaz kediler parçalamış bile. Üç kedinin ev içindeki en büyük zevki koşturmak ve saklambaç oynamak.
Bu arada bahçedeki kedi nüfusu sürekli artıyor. Özellikle mart ayında bahçesi dişileri takip eden erkek kedilerle doluyor. Doğum yapacak kediler de onun bahçesini seçiyor. Kendi elleriyle büyüttüğü pek çok yavru var.

EVE GELDİĞİMİ KOKUMDAN ANLIYORLAR

Kedilerin nankör olduklarına inanmıyorum. Yokluğumu hissediyorlar. Kokumdan eve geldiğimi anlıyorlar. Eve girdiğim anda camdan içeriye girip beni karşılıyorlar. Sokak kedileri bile eve geldiğimi anlayıp hemen bahçeye koşuyor.

CİNS KEDİ ANCAK ZOR DURUMDAYSA ALIRIM

Sokak kedilerine bakmayı tercih ediyorum. Cins bir kediyi çok zor durumdaysa alabilirim. Zaten onlara bakan ve sahip çıkan bir sürü hayvansever var. Sokakta aç olan o kadar çok kedi var ki. Onlara sahip çıkmaya çalışıyorum.

Kedilerde kandida enfeksiyonuna dikkat

Kandida türü mikro organizmalar, bira mayasını andıran bir yapıya sahip mantar türleridir. Çoğunlukla kedilerin ağız, burun, kulak, sindirim sistemi ve üreme organlarının normal florasında bulunurlar. Çoğu kez, fırsatçı mikro organizmalar olarak, yerleştikleri dokuların ve kedinin genel bağışıklık sisteminin zayıf düşmesinden istifade ederek hastalık oluştururlar.
Özellikle FIV (Kedi AIDS’i) gibi bağışıklık sistemini zayıflatan, baskı altına alan ve işlemez hale getiren virüs enfeksiyonları sırasında, hızla çoğalarak enfeksiyon yapabilirler. Uzun süreli antibiyotik kullanımı, bağışıklık sistemini baskılayıcı tedaviler ve uzun süreli glukokortikoid tedavileri de kandida enfeksiyonuna fırsat doğurabilmektedir. Deri ve mukoza bütünlüğünün bozulduğu ve buradaki koruyucu bariyerlerin devre dışı kaldığı büyük yüzeyli yanıklar, yaralar, uzun süreli idrar yolu sondaları kullanılması gibi durumlar da etkenler arasında.
Belirtiler hastalığın yerleştiği organa göre değişiklik gösterir. Ağızda yerleşen türü, dil ve ağız mukozasında beyaz plak benzeri hasta dokular oluşturur. Bağırsağa yerleştiğinde kronik ishaller ve buna bağlı kilo kaybı gözlenir. Kulak ve kulak kanalında enfeksiyon yapan kandidalar bu bölgede iltihaplanmalara yol açar. Üreme organlarında enfeksiyon yapan kandidalar beyaz bir akıntıya neden olur. Deriye yerleşeni ise iyileşmeyen, sızıntılı ve nemli yaralara neden olur. Yemek borusundaki enfeksiyon da yüksek ateş, iştahsızlık, yediğini çıkarma ve ağrı yapar. Diğer dokulara da yayıldıklarında, o doku ve organların fonksiyonlarına yönelik hastalık belirtileri ve genellikle yüksek ateş vardır.
Hastalık, veteriner hekiminizin önereceği uygun ilaçlarla tedavi edilebilir. Kandida etkenlerinin enfeksiyon yapmasına olanak tanıyan hastalık ve benzeri koşulların da düzeltilmesi, tedavinin etkili ve başarılı olabilmesi için büyük önem taşır.

Pako pano

Çok minikken araba çarptı, ayağı birkaç yerden kırıldı. Ama ameliyat olup yoğun bir tedaviden sonra tamamen iyileşti. Sevgi dolu bir kız. İki aylık oldu, aşıları yapıldı. Yuvasına gitmek, ömür boyu sevilmek için sabırla bekliyor. İstanbul. Tel: (555) 986 97 30.

Annesini kaybetmiş yavru yuva arıyor. İlk kontrollerinden geçti. Yeni evine gitmeye hazır. 3,5 aylık, oyuncu, sokulgan. İstanbul. Tel: (541) 615 11 04.

Geçen haftalarda barınak ziyaretinde gördüm bu güzel oğlanı. Küçük bir kafeste sinmiş kalmış korkudan, dayanamadım aldım. Bakımını yaptım, aşılarını yaptırdım. Şimdi ona çok iyi bakacak, bir aile arıyorum. Üç aylık, çok uslu bir oğlan. İstanbul. Tel: (532) 241 81 72.
Yazarın Tüm Yazıları