Samsunlu sokak hayvanlarına AB’den 86 bin Euro hibe

Hayvanseverlerin kurduğu Samsun Doğa ve Hayvan Dostları Derneği, topladıkları kedi ve köpeklerin mama ihtiyacını karşılamak için bir proje geliştirdi ve Avrupa Birliği’nden 86 bin Euro yardım aldı.

Şimdi başka kentlerden hayvanseverler onları arayarak proje hakkında bilgi alıyor.

Samsun Doğa ve Hayvan Dostları Derneği’nin 60 üyesi var. Başkan Sinan Karagöz ile yardımcısı Veteriner Hekim Orhan Üçüncü tarafından kuruldu. Daha önce Samsunlu hayvanseverler sokakta gördükleri yaralı, bakımsız hayvanlara sahip çıkmaya, bakmaya çalışıyordu. 2005’te dernekleşmeye karar verdiler. Şimdi Çatalarmut Mahallesi’nde 3.5 dönüm arazideki hayvan barınağında çalışıyorlar. Başkan Yardımcısı Orhan Üçüncü, "Belediyelerle de, hayvanların öldürülmemesi, daha duyarlı davranılması için sürekli görüşüyoruz" diyor.

Dernek, hayvanların mama ihtiyacı için lokantalardan ve kamu kuruluşlarından yemek artıkları topluyor, çöpleri ayıklayıp hayvanlara veriyordu. Ancak bu artıklar bazen bozuk olduğundan hayvanlar hastalanıyordu. "Sokak hayvanlarının rehabilitasyonu ve topluma kazandırılması projesi" böyle doğdu. Orhan Üçüncü, "Projeyi hazırladık, değerlendirilmesi bir yıl sürdü" diye anlatıyor.

Proje, Samsun, Kastamonu ve Erzurum Düzey 2 Bölgeleri Kalkınma Programı’nın bir parçası. Avrupa Birliği ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın koordinasyonunda yürütülüyor. Kabul edildikten sonra, geçen ağustos ayında dernek 86 bin Euro hibe aldı.

TÜRKİYE’DE HİBE ALAN TEK DERNEK

Orhan Üçüncü "Türkiye’de sokak hayvanları için proje hazırlayıp hibe alan tek derneğiz" diyor. "Bunu duyan diğer şehirlerdeki dernekler bizleri arayarak, biz nasıl hibe alabiliriz, ne yapmamız gerekiyor, diye soruyor."

Paranın sokak hayvanları için doğru şekilde kullanılıp kullanılmadığı sürekli kontrol ediliyor. Dernek iki ayda bir rapor hazırlayıp Ankara’da bulunan Merkezi Finans İhale Birimi’ne gönderiyor. Ayrıca Samsun Valiliği’nin Proje Servisi de derneğin faaliyetlerini kontrol ediyor ve eksiklerin giderilmesi için yardım ediyor.

Şu anda barınakta 150 hayvanın bakımı yapılıyor. Barınaktaki bütün hayvanları kısırlaştırdıklarını anlatan Doğa ve Hayvan Dostları Derneği Başkan Yardımcısı Orhan Üçüncü, "Köpeği ve kedisi olanlar da bize başvuruyor" diye anlatıyor. "Taleplerine göre hastalıkların tedavisi veya kısırlaştırma için yardımcı oluyoruz. Sokak hayvanlarının toplanması konusunda da bizi arıyorlar. Topladığımız hayvanların aşılarını yapıyoruz, üremeyi engelliyoruz."

Derneğin şimdi yaptığı en önemli faaliyetlerden biri, toplanan hayvanların sahiplendirilmesi. Şimdilik 50 hayvanı sahiplendirmişler. Murat SANDIKÇI/ DHA Samsun

Beykoz Barınağı destekçilerini bekliyor

Geçen hafta bu köşede yer alan "Büyükada Barınağı’ndan imdat çığlığı" haberi okurlarımızı harekete geçirdi. Büyükada Barınağı gönüllüsü Özlem Hanım, yaklaşık bin kişinin telefonla aradığını ve bağışta bulunduğunu anlattı. Bu durumdaki bir barınak için her kilo mama, bir umut penceresi. Tabii unutmamamız gereken, bu yardımların sürekli olduğu takdirde pozitif sonuçlar elde edilebileceği. Tüm Pako okurlarına teşekkür ederiz.

Bu vesileyle acil yardıma ihtiyacı olan bir barınağın bilgisine daha ulaştık: Büyükada’dan katbekat fazla hayvanın, iki bin köpeğin yaşadığı Beykoz Barınağı. Barınak gönüllülerinden Berrin Olcay bakın neler anlatıyor:

"Burası Beykoz sınırları içinde yer alan bir barınak. Acarkent sitesiyle ilgili hukuki problemler başladığında biz de bundan nasibimizi aldık. Önce, belediyeye bağlı olmamıza rağmen, zaten cüzi olan ödeneğimiz kesildi. 11 personelimiz var. Hepsinin maaşını belediye ödüyordu ancak şimdi sadece belediye kadrosunda bulunan veterinerin maaşı ödeniyor.

Belediyeden gelen paranın kesilmesiyle, köpeklerimiz açlık-ölüm sınırında yaşamaya başladı. İkibin köpeğimiz var, iki aydır sadece ekmek artığı yiyorlar. Operasyon odamız var ancak bütçemiz olmadığı için ilaç ve anestezi malzemesi de alamıyoruz. Kısırlaştırma ve gerekli müdahaleleri yapamıyoruz. Sağlıkları tehlike altında."

Daha fazla yazmaya gerek var mı? Sanırım yine hayvanseverlerin inisiyatifi ele alması gerekiyor. Barınağın acil olarak kuru mamaya, gıda maddelerine, temizlik malzemesine ve ilaca ihtiyacı var.

Yiyecek ve temizlik malzemesi bağışlarınızı Migros’un www.kangurum.com.tr adresli sanal marketinden yapabilirsiniz. İlaç ve farklı şekillerdeki yardımlar için ise barınak gönüllülerini arayabilirsiniz: Berrin Olcay (0532 786 39 24) ve Yasemin Baban (0532 326 74 75). Evrim SÜMER

ABD’de köpekler için obezite ilacı

ABD’de, ilaçları kontrol eden Gıda ve İlaç İdaresi FDA, ilk kopek obezite ilacı olan Sientrol’e onay verdi. Washington Post’ta çıkan habere göre, reçeteyle satılan bu ilaç, hayvanların iştahını bastırıyor ve yağ depolanmasını engelliyor. Sientrol’ü çıkaran Pfizer, ilacın tüm köpek cinslerinde kullanılabileceğini söylüyor ama asla insanların kullanmaması gerektiği konusunda uyarıyor. Çünkü ilacın insanlarda mide sancıları, aşırı diyare, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi çok kötü yan etkileri var. Amerikalı köpeklerin üçte biri obez. Ev hayvanlarındaki obezitenin nedenleri, insanlarınkiyle aynı. Yeterince egzersiz yapmıyor, aşırı besleniyorlar. Sonuçlar da aynı oluyor. Köpekler de kalp ve damar hastalıkları, diyabet, artrit gibi hastalıklara yakalanıyorlar.

Ücretsiz kısırlaştırma sona eriyor

Minikpati.com sitesinin Reyhan Çiftçi ile birlikte organize ettiği, İstanbul’daki dişi sokak kedilerini ücretsiz kısırlaştırma kampanyası iki hafta sonra bitiyor. Üstelik hedeflenen sayıya henüz ulaşılmadı. Sokağınızda kısırlaştırılmamış dişi kediler varsa bu kampanyadan faydalanın. Bahar geliyor; çiftleşmeler başlayacak ve yüzlerce, belki de binlerce yavru ve anne kedi sokaklarda, otomobil altlarında, kömürlüklerde perişan olacak. www.minikpati.com/kampanya.php

Feromonların köpek davranışlarına etkisi

Günümüzde sentetik olarak da üretilen feromonlar, hayvanların hemcinslerine davranışları koku yoluyla yanıt verecek şekilde vücutlarında ürettikleri kimyasal maddelerden oluşan bileşenler. Feromonlar, vücutta anal keseler de dahil olmak üzere salgı üreten bezlerden üretilir ve salya, idrar ve dışkıda bulunur. Feromonların amacı evcil hayvanlarda, cinsel davranışlar, asabiyet, korkuya bağlı davranışlar ve çekinme ya da sakınma davranışları gibi özel davranış ve duygusal reaksiyonları başlatması.

Evcil hayvanların, özellikle de köpeklerin sergilediği davranış problemlerinin düzeltilmesine yönelik araştırmalar son yıllarda koku alma hassasiyeti ve burun yoluyla algıladıkları feromonların etkileri üzerinde yoğunlaşıyor. Çünkü kedi ve köpek gibi evcil hayvanlarda koku yoluyla algılama ve buna göre davranma, tahmin edilenden çok daha önemli bir rol oynuyor. Örneğin bazı köpek ırklarında koku alma duyusu insanınkinin neredeyse 50 katı. Yani köpekler bin ila 100 milyon arasında değişen oranda, düşük konsantrasyonda kokuları da algılarlar. Köpekler kendilerine özgü bir hareketle üst dudaklarını yukarı doğru kaldırarak ağızlarını hafifçe açarlar ve feromonları algılayan Jacobson’s organını burun boşluğuna bağlanan kanalların açıklığını arttırmış olurlar.

Köpeklerin diğer köpeklerle karşılaştıklarında birbirlerinin arka taraflarını ve burunlarını koklayarak selamlaşmaları da feromonların ne kadar önemli olduğunun bir diğer göstergesi.

Sentetik feromonlarla kedi ve köpeklerin davranışlarını olumsuz etkileyen faktörlerin kontrolü sağlanabiliyor. Bunlar içinde ayrılık kaygısı, yer değişikliğine bağlı stres, çiftleşme arzusu ile ilgili olarak ortaya çıkan strese bağlı sorunlar, sosyalleşme problemleri, veteriner hekim ve muayenehane korkusu gibi davranış problemlerini sayabiliriz. Bu tarz davranış problemlerinin çözümünde son yıllarda yaygın olarak sentetik feromonların olumlu etkilerinden yararlanılıyor.
Yazarın Tüm Yazıları