Paylaş
Sokakta yaşayamayacak durumda olan hayvanların ücretsiz ilanları yayınlanıyor. Şimdiden 1500 üyesi var. Kedi ve köpekler bu site sayesinde, kendilerine bir yuva bulma şansını artıracak.
Minikpati.com, 3.5 ay önce Hacer ve Burak Kaya tarafından, yardıma muhtaç evcil hayavanların sahiplendirilmesi için hazırlandı. Bilgisayar eğitimcisi Hacer Kaya, eşi bir gün eve yanında bir kedi ile gelene kadar kedilerin yanına bile yaklaşamaz, korkarmış. Şimdi eşi Burak’ın da yardımıyla kedisiz bir dünya düşünemiyor. Öyle ki, sahipsiz sokak hayvanlarına ulaşmak için sitenin kurulmasına karar veriyor.
Site kısa bir süre önce açılmasına rağmen, 1500 üye sayısına ulaştı ve yuva bulan kedi-köpek sayısı 350’yi aştı. İçeriğinde sağlıktan bakıma, pati dostu öykülerinden sokak hayvanlarının beslenmesi konusuna kadar her türlü konu başlığı yer alıyor. Editörün köşesi ve veterinerimiz bölümünde de hayvan sağlığı ile ilgili bilinmeyenleri öğrenebilir, sorularınızı iletebilirsiniz.
Toplumsal dayanışmaya yönelik kampanyalar ve duyurular da burada yayınlanıyor. Kayıp köpekler, kedi arayan yuvalar, yuva arayan kediler ve duyurular, ücretsiz olarak yayınlanıyor, sürekli güncelleniyor.
Çocuklara yönelik hayvan hikayelerini, yazar Hasan Öztürk kaleme alıyor. www.minikpati.com ticari amaç gütmeyen bir site. Eğer sponsor ya da reklam veren olursa, bu parayı sahipsiz hayvanlar için harcamak istiyorlar. Site kurucuları ücretsiz kısırlaştırma kampanyası da düzenledi. Bu sayede 1000’e yakın dişi sokak kedisi, anlaşmalı klinikler aracılığıyla kısırlaştırıldı. Şimdiki proje ise barınakların ihtiyaçlarını karşılamak.
Bu aralar ziyaret ederseniz, Sokak Hayvanları Fotoğraf Yarışması’na da katılabilirsiniz. "Sokaklar Hayvanlarla Güzel" konulu fotoğraf yarışmasına üye herkes başvurabilir. Son başvuru tarihi 23 Nisan. Birinciye 200, ikinciye 100, üçüncüye 50 YTL verilecek. Para ödülünün yanı sıra, dereceye giren ilk on kişiye çeşitli hediyeler dağıtılacak. Ödül gecesi Üsküdar barınağında büyük bir şenlikle yapılacak.Rabia ZAMUR
Kedi AIDS’i denen FIV’i tanıyalım
Kedilerde görülen ve insandaki AIDS hastalığı virüsü gibi bağışıklık sistemine saldıran FIV (Feline Immunodeficiency Virus) bir retrovirüs türü. Yine kedilerde görülen FLV (Feline Leukemia Virus) ve insandaki HIV (Human Immunodeficiency Virus) ile aynı aileden. Ancak her canlı türü için farklı bir antijen yapısı gösteren virüsler olduklarından, kedilerde hastalık yapan FIV virüsü insanlara bulaşmıyor ve hastalık yapmıyor. FIV gibi retrovirüsler son derece hassas yapılı oluyor ve ultraviyole ışığı, ısı, deterjan ile karşılaştığında hastalık yapma etkisini kolayca yitiriyor.
KEDİDEN KEDİYE NASIL BULAŞIYOR
Yaygın olarak kedinin salyası ile saçılan FIV virüsü, hasta kedinin başka bir kediyi ısırması ile bulaşıyor. Hasta kedinin dişi ve hamile olması durumunda yavru kediye anne karnında veya anne sütü ile bulaşması ise son derece ender olmakla birlikte mümkün. Hamile kalmadan önce FIV ile hastalanmış dişi kedilerin yavruları, çoğu kez bu hastalığa yakalanmamış sağlıklı yavrular olarak doğabiliyor.
NE KADAR YAYGIN
FIV enfeksiyonu, dünyanın her yerindeki kedi türlerinde görülebiliyor. Aynı zamanda leopar, aslan, kaplan, jaguar gibi vahşi kedi türlerinde de rastlanıyor. Evde yaşayan kedilere oranla dışarıda yaşayan veya ev dışına çıkan kedilerde daha fazla görülüyor. Amerika’daki istatistikler, sağlıklı görünen kedilerde FIV virüsünün yüzde 1- 8 oranında görüldüğünü ortaya koyuyor. Hasta kedilerde bu oran daha yüksek. Türkiye’de sokakta yaşayan kedi sayısının çok olduğu göz önüne alınırsa, bu oranın bizde daha yüksek olduğunu tahmin etmek zor değil. Erkek kedilerde FIV enfeksiyonları yine istatistik olarak dişi kedilere göre iki kat daha fazla.
BELİRTİLERİ NELER
Halsizlik, iştahsızlık, ateş, lenf yumrularında şişme ve kilo kaybı gibi spesifik olmayan genel belirtiler ortaya çıkıyor. Yanı sıra yüzde 50’sinde kronik ağız enfeksiyonları ve yaraları, yüzde 30’unda hapşırık ve burun akıntısı ile seyreden kronik üst solunum yolu enfeksiyonları, yüzde 30-35’inde kansızlık (anemi), yüzde 10-20’sinde kronik ishal görülüyor. Göz hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, deri ve kulak hastalıkları da sık olarak gözleniyor. Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte FIV virüsü taşıyan kedilerin lenfoma gibi kanser türlerine yakalanma riskinin de sağlıklı bir kediye göre 5 kat daha fazla olduğu belirtiliyor.
HASTALIK NASIL GELİŞİYOR
FIV enfeksiyonu kedilerde üç aşamada gelişiyor. Birinci safha, kedi virüsü aldıktan 4-6 hafta sonra ortaya çıkıyor. Bu safhada çoğu kez, lenf yumrularında büyüme, ateş, deri veya sindirim sistemi enfeksiyonu görülüyor. İkinci safha tıbbi olarak latent ya da subklinik dönem olarak adlandırılıyor. Hemen hemen hiçbir belirti göstermeden yıllarca sürüyor. Bu safhanın en önemli özelliği gizlice ve yavaş bir şekilde FIV virüsünün bağışıklık sistemini tahrip etmesi. Tahribat şiddetli düzeye ulaştığında hastalığın üçüncü safhası başlıyor. Bu safha genellikle kedinin 5-12 yaşlarında ortaya çıkıyor. Bağışıklık sisteminin şiddetli olarak harabiyete uğraması sonucunda kedi her türlü parazit, mantar, bakteri ve virüs kökenli hastalığı çok şiddetli olarak geçirmeye başlıyor. Bu safhadaki kediler, hastalık yapmayacak güçte, tipte veya miktarda enfeksiyon etkeni karşısında bile hastalanıyor. Kronik üst solunum yolu enfeksiyonları, bağırsak enfeksiyonları, deri ve kulak enfeksiyonları bu durumdaki kedilerde oldukça sık görülüyor.
NASIL TEŞHİS VE TEDAVİ EDİLİR
Teşhis, kedinin bu virüse karşı oluşturduğu antikorların tespit edilmesi ile konuluyor. Genellikle bu antikorlar FIV virüsünün alınmasından 3-6 hafta sonra oluşuyor. Tedavi, belirtilere yol açan hastalığa göre uygulanıyor. Bağışıklık sisteminin yetersizliği sonucu ortaya çıkan deri, solunum, sindirim ve sinir sistemi hastalıkların tedavisinin olabildiğince geniş kapsamlı ve yoğun bir şekilde yapılması gerekiyor. Son yıllardaki bilimsel çalışmalarla birlikte bağışıklık sistemini doğrudan etkileyen "interferon" gibi ilaçların hastalık sırasında kullanımı ve bu konuyla ilgili bilgiler de gelişmekte. Yoğun ve dikkatli bir hijyen, uygun bakım ve beslenme ile FIV enfeksiyonu olan bir kedi uzun süre yaşayabilir.
KORUMAK İÇİN NE YAPMALI
Kesin etkili aşı geliştirme çalışmaları devam ediyor. Son yıllarda kediler için geliştirilen aşıların kediyi FIV enfeksiyonundan koruma oranı yüzde 80- 85 dolaylarında. Yüzde 100 koruma sağlamasa bile özellikle sokağa çıkan kedilerde ve dışarı ile irtibatlı kedi bakım evi gibi yerlerde bu aşı uygulamalarından yararlanılabilir. Sağlıklı kedileri sokağa çıkarmamak hastalıktan korunmada çok önemli. Bunun yanı sıra FIV enfeksiyonu bulunan kedilerin de sokağa çıkarılmaması, hem onların zayıf olan bağışıklık sistemlerinin korunması, hem de hastalığı diğer kedilere bulaştırmamaları açısından önemli.
Pako pano
Bu sevimli terrier, 25 Şubat’ta İstanbul Acıbadem Caddesi’nde bulundu. Üzerinde herhangi bir bilgi ya da tasma olmadığından, o günden beri kendisini bulanlarla birlikte yaşıyor. Sahibi belki de onu çok özlüyordur diye düşünüp duyuru yapmak istemişler. Eğer aylardır aradığınız köpeğinize benziyorsa (535) 747 90 16 numaralı telefonu arayabilirsiniz.
Siyam delikanlı Tırmık’a, bir kez çiftleşeceği Siyam bir dişi aranıyor. Tırmık 4 yaşında. İlgilenenler için Tel: (532) 626 90 25.
Fotoğraftaki köpek 1.5 yaşında erkek bir labrador. Barınaktan alınmış, geçici olarak bir bahçede bakılıyor. Acilen yuva arıyor. (533) 696 60 30
Paylaş