Amerikalı müdür Eric Trujillo, Mersin’de okul bahçesinde bulduğu ve adını Tantuni koyduğu kedisini nereye giderse yanında taşıyor. 11 yıldır Mersin, Amerika, İzmir ve İstanbul’a defalarca gidip gelen Trujillo’nun binlerce kilometrelik yolculuklarında Tantuni hep yanındaydı
Nuran ÇAKMAKÇI Eric Trujillo, lise ve üniversiteyi Colorado’da okudu. Siyaset bilimi alanında eğitim gördü ama yüksek lisansını ortaöğretim kurumları idareciliği alanında yapınca öğretmen oldu ve mesleğe Polonya’da başladı. 1999’da, depremden birkaç gün sonra yolu Türkiye’ye, Tarsus Amerikan Koleji’ne düştü. Müdür yardımcısı olarak geldiği ve daha sonra da müdürlük yaptığı bu okula gelir gelmez depremzedelere yardım çalışmalarına başladı. Bu çalışmalar sırasında, öğrencileriyle okul bahçesinde yardım kolilerini gönderiyordu. Bu sırada bahçede büyük kedilerin saldırısına uğrayan iki aylık küçük bir kediyle karşılaştı. Hemen korumasına aldı. Adını da Mersin’e has bir dürüm olarak bilinen Tantuni koydu. Mersin’deki görev süresi bitince doktora yapmak için Colorado’ya gitmesi gerekiyordu. Kararını verdi, evlat edindiği Tantuni’yi de yanında götürecekti. Ancak, bir kediyle yolculuk yapmak çok kolay değildi.
DÜNYA VATANDAŞI TANTUNİ
Öncelikle pek çok prosedürü aşması gerekiyordu. Trujillo, Tantuni’nin seyahat edebilmesi için ona bir sağlık karnesi aldı. Daha sonra kediye bir çip takıldı. Kuduz aşısı yapıldı ve uzun soluklu bir sağlık muayenesinden geçirildi. Kuduz tahlilinin Mersin’den Ankara’ya gitmesi gerekti. Çünkü, bu tahlili Sağlık Bakanlığı yapılıyordu. Sonuç için 25 gün bekledi. Amerikalı müdür yine pes etmedi. En sonunda evrakları tamamladı, Tantuni’nin uçması için gereken 200 doları ödeyerek, Amerika yolunu tuttu. Colorado Eyalet Üniversitesi’nde doktora çalışmaları yapan Trujillo’ya iki yıl sonra yine Türkiye’den ama bu kez İzmir Amerikan Koleji’nden müdürlük teklifi geldi. Hiç tereddüt etmedi, kedisinin memleketine gitmek için Tantuni’yi de yanına alarak İzmir’e geldi. Burada üç yıl görev yaptıktan sonra doktora çalışmalarını tamamlamak üzere tekrar Calorado’ya döndü. Tabii ki Tantuni de onunla beraber... Tüm seyahatlerinde Tantuni için her seferinde aynı bürokratik işleri yapmak zorunda kalıyordu. Amerika’dayken bu kez bu yıl Üsküdar Amerikan Lisesi’nden teklif geldi. Tantuni’yle birlikte tekrar Türkiye, yine aynı işlemler ama tek bir farkla: Aradan geçen yıllarda Tantuni biraz kilo almıştı.
ERIC TRUJILLO Ondan çok etkilendim
Tantuni’yi ilk gördüğümde çok etkilenmiştim. Bir kenarda boynu bükük, kendinden büyüklerin saldırısı karşısında şaşkın bir halde duruyordu. Ama küçüklüğüne rağmen, onlarla mücadele ediyordu. Hemen yanına giderek kucağıma aldım ve o günden beri hiç bırakmadım. Çocuğum yok ama Tantuni’m var. İsmini Mersin denince hatırlanan ve kulağa çok hoş gelen Tantuni koydum. Şimdi 11 yaşında. Eskisi gibi kuşların peşinde koşmuyor. Hem şişmanladı, hem yoruldu, hem de yaşlandı. Sevgi dolu, sadık ve çok sakin bir kedi.
Yaşlı köpeklerin beslenme ihtiyaçları
Yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan değişikliklerin iyi kontrol edilmesi ve bu döneme uygun beslenme uygulanması, sadece köpeğinizin ömrünü uzatmaz. Onun yaşlılık günlerini daha sağlıklı ve mutlu geçirmesine de yardımcı olur
Köpeklerde yaşlılıkla birlikte gerek vücut fonksiyonları ve metabolizması gerekse davranış ve yaşamsal aktivitelerle ilgili çok ciddi değişiklikler ortaya çıkıyor. Bu değişiklikler onların sağlık kontrollerinin daha sık yapılmasını, dikkatli bir bakım ve beslenme altında tutulmalarını da zorunlu hale getiriyor. Yaşlı köpeklerde ilk dikkati çeken önemli değişiklik; hareketliliğin azalması. Bunun sonucunda yaşlı köpekler gençlere göre daha kolay kilo alıyor. Ayrıca hareket ve egzersiz yeteneği daha kısıtlı olduğu için, yaşlı köpeklere kilo verdirmek de çok daha zorlaşıyor. Bu nedenle ilk dikkat edilecek nokta, yaşlı köpeklerin şişmanlamasını engellemek ve sağlıklı ve dengeli bir beslenme uygulamak olmalı.
YÜKSEK LİF ORANI ŞART Yaşlı köpeklerin kullanması gereken mama ve yiyeceklerin kalori, protein ve yağ düzeylerinin düşük, buna karşılık lif oranlarının yüksek olması gerekli. Lif oranı yüksek ve kalorisi düşük yiyecekler yaşlı köpeklerin kilo almasını engellerken kendilerini tok hissetmelerine de yardımcı olur. Yaşlı köpekler için hazırlanan mamalarda protein oranı ortalama yüzde 16-18, yağ oranıysa ortalama yüzde 8-12 düzeylerindedir. Protein düzeyinin hafif düşürülüyor, çünkü yaşlılıkla birlikte azalan böbrek fonksiyonları nedeniyle yaşlı bir köpeğin üriner sisteminin mümkün olduğunca zarar görmemesi amaçlanıyor. Yağ düzeyiyle birlikte mamanın kalorisi de düşüyor ve böylece kilo alma riski kontrol ediliyor. Ortalama yüzde 3-5 arasında lif içeren mamalar; köpeklerde bağırsak hareketlerine ve yaşlı köpeğin tok hissetmesine yardımcı oluyor.
İŞTAHSIZLIĞA DİKKAT Bazı yaşlı köpekler tam tersine yaşlılıkla birlikte iştahsızlık, yemeğe karşı ilgisizlik ve kilo kaybı gibi sorunlar yaşayabilirler. Böyle durumlarda öncelikle veteriner hekiminizin köpeğinizi kontrol etmesinde fayda var. Eğer ciddi bir sağlık sorunundan kaynaklanmıyorsa yemeğe ilgi duyması için daha küçük taneli ve kolay çiğneyebileceği mamalar sunabilirsiniz. Bunun yanı sıra bir miktar konserve mama, su veya yemek suyu ilave ederek kuru mamayı daha yumuşak ve cazip bir hale getirebilirsiniz. Bunların dışında veteriner hekiminiz köpeğinizin ihtiyaç duyduğunu tespit ettiği vitamin, mineral ve diğer besin özellikli katkıları köpeğinizin beslenmesine ilave etmenizi önerebilir. Yaşlı köpeklerin sağlık sorunları açısından daha sık kontrol edilmeleri gerektiğini de her zaman hatırda tutmalısınız.
Pako pano
* Evimizde çok kedi beslediğimiz için iki dişi ve bir erkek yavru kediciğe, yeni yuva arıyoruz. Tek ihtiyaçları kendilerine kucak açacak sıcak bir yuva. (541) 256 33 12
* Mırıl mırıl ve çok sevimli bir kedicik olan Tekircan’a sevgi dolu bir aile arıyoruz. 2 buçuk aylık, erkek kediciğin tuvalet alışkanlığı vardır, iç ve dış parazit tedavileri de yapılmıştır. (541) 256 33 12
* Heytap-Hayvan Hakları Federasyonu hayvan haklarını korumak için protesto gösterisi hazırlıyor. Eylemlerini havada, karada ve suda insan eliyle işkence gören, esaret altındaki tüm türlerin özgürlüğüne adıyorlar. Hayvanlara karşı işlenen suçların ‘ceza hukuku kapsamına alınmasını’ istiyorlar ki, suç işleyenler sadece para cezasıyla kurtulamasınlar. Hayvan haklarının korunmasını insan hakları ve etik sorununun bir parçası olarak görüyorlar. Bu amaçla yarın 11.00’de İstanbul Suadiye sahilinde buluşacaklar. Tüm hayvanseverleri de destek için bekliyorlar. İletişim: Selin Özavcı (536) 556 97 47 ve Burcu Çelik (536) 784 12 16