Tedbir

"NE tedbiri?" diye sormazsınız herhalde!

Ama ben yine söyleyeyim, şu meşhur ekonomik krize karşı tasarruf tedbiri.

Amerika’dan çıktı bize doğru geliyor ya...

Bu Amerikalıların kasırgası da böyle. Bir bölgede başlıyor, sonra bakıyorsunuz şöyle haberler gazetelerde:

Kasırga Kuzey Dakota’dan yola çıktı, yarın akşam saatlerinde Nebraska’ya varması bekleniyor. (Çok bilmişler "O söylediğiniz bölgelerde kasırga olmaz" falan diye mail atmaya kalkmasınlar; ’mesela’ diyorum.)

Uzatmayayım, başta Amerika olmak üzere krizden etkilenen bütün ülkeler tedbir telaşına düştüler. Katilin kurbanın cenazesine katılıp yakınlarına başsağlığı dilemesi gibi bir nevi!

Önce batır, sonra kurtar!

Bendeniz de sorumlu bir köşeci olarak size birtakım tedbir önerilerinde bulunacağım.

Okuyup da "Bu ne lan!" demeyin!

Sorumluyum dediysem, Asaf Savaş Akad değilim, benimki "sınırlı sorumluluk".

* * *

Cep telefonuyla konuşmayı azaltın!

Ama korkarım geriye bir şey kalmayacaktır çoğumuzun hayatında.

Bu, krizden beter olabilir.

Krizde hiç olmazsa "Elle gelen düğün bayram" durumu var.

Lüzumsuz konuşmaları kaldırın diyeyim bari.

Bunun bir başka ifadesinin "Cep telefonlarınızı kaldırıp çöpe atabilirsiniz" olduğunu biliyorsunuz di mi?

İnternetten daha az faydalanın!

Fakat "en taze medya dedikoduları"yla falan beslenemeyince çağın çok gerisine düşebilirsiniz!

Maazallah "yaşam destek ünitesinin fişinin çekilmesi" gibi olabilir bu "beslenememe" durumu!

Hem bu saatten sonra konu komşunun ağzına mı bakacaksınız... Kesmez sizi artık mahalleliden haberler. "Attan inip eşeğe binmiş" gibi olursunuz vallahi.

Hayır!

"Elektrik tasarrufu için erken yatın ama bu defa su faturası yükselebilir" demeyeceğim.

Yıllardır esprisi yapıla yapıla suyu çıkmış bir mevzudur.

Ayrıca ilk yapıldığında da gayet b.ktan bir espriydi.

Hem zaten artık herkes lambayı yakıp da sevişiyor.

Çocuğunuzu 32 kursun üç-beş tanesinden çıkarın hiç olmazsa!

Böylece pedagoga ödediğiniz paradan da tasarruf etmiş olursunuz. Çocuğunuz kendiliğinden normale dönecektir, emin olun.

Onun yerine o üç-beş kursa siz gidin!

Zaten kendi yerinize yollamıyor muydunuz çocuğu?

Hayallerinizi her yaşta gerçekleştirebilirsiniz!

Ha, siz değil ama kurs hocaları biraz zorlanabilir, o kadar!

* * *

E, n’oldu şimdi?

Tedbir falan yok gördüğünüz gibi.

Siz bildiğiniz yolda devam edin arkadaşlar!

Neyin tasarrufu hem... Geçen gün okudum. Amerikalılar yılda kişi başı ortalama 9-10, biz ise 1 kilo çikolata tüketiyormuşuz.

MIŞ-MUŞ

Türkiye’deki ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde yataklar doluymuş.Ben de diyordum ki "Ne bu dışarıdaki izdiham!"

Süreyya Yalçın 3 ay önce evlendiği ikinci eşinden boşanıyormuş.Nikáhta hakikaten keramet var! Kızcağız adamların kendine uygun olmadığını anca nikáhtan sonra anlıyor!
Yazarın Tüm Yazıları