Pakize Suda: Dünya Kadınlar Günü

Pakize SUDA

GÖZÜNÜZ aydın kızlar!

Başınızda baş yok bundan böyle.

Artık, ‘‘karı’’ da değilsiniz.

Alın işte size Dünya Kadınlar Günü hediyesi. Medeni Yasa tasarısından ‘‘karı’’ sözcüğü bir bir ayıklandı.

Yani artık kocanız size, ‘‘Karı, kalk bana bir bardak su getir’’ diyemeyecek.

Dedirtmeyin.

Koskoca yasadan ayıkladılar, o da ayıklasın: ‘‘Kalk bana bir bardak su getir’’ desin.

Seve seve götürmez misiniz?

Götürürsünüz.

‘‘Karı’’yı ayıkla, canımı ye.

*

Ha, gebe kalırsanız o zaman başka. O zaman ‘‘karı’’sınız.

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, çok doğru bir saptama yaparak, ‘‘Gebe kalacak olan karıdır, erkek değil’’ demiş. O bu lafı edince de tasarının görüşüldüğü Adalet Komisyonu'nda akan sular durmuş. ‘‘Haklısınız beyefendi, biz bunu düşünememiştik’’ demişler ve netice olarak evlenmenin iptaline ilişkin maddede, ‘‘karı’’ sözcüğü nazar boncuğu olarak kalmış.

E, olur artık o kadar. İnsanın bamya ayıklarken bile birkaç tanesini attığı oluyor.

*

Aslında, ‘‘karı’’ olmaktan ziyade ‘‘çiçek’’ olmak zoruma gidiyor.

Biliyorsunuz, ‘‘Kadın çiçek gibidir’’ diyen erkekler var. Belki bunu iyi bir şey zanneden kadınlar da vardır. Lakin, kadın çiçek olunca başına gelenleri biliyor musunuz? Şöyle izah edeyim:

Siz hiç çalışan, okuyan, konuşan çiçek gördünüz mü?

Hakkını arayan, itiraz eden?

Peki özgür çiçek gördünüz mü hiç?

Vazoda, belinize kadar suyun içinde öyle oturup duracaksınız. Ya da saksıda. Güzel görünüp güzel kokacaksınız. O kadar. Beyefendinin gözü gönlü açılacak.

Sizin sebebi mevcudiyetiniz bu.

*

Bir de ‘‘Ana’’ olma durumu var.

‘‘Kadın her şeyden önce ‘ana'dır.’’ Ya da, ‘‘Anamız da kadındır, bu yüzden kadına saygımız sonsuzdur.’’

Bu durumda oturup kalkıp doğurgan olduğumuza şükretmeliyiz. Yoksa katiyen bir kıymetimiz yoktu.

*

Yeni yasa tasarısı görüşülürken, ‘‘karı’’dan sonra en çok üstünde durulan konu, ‘‘çamaşır’’ olmuş.

Çamaşırı kim yıkayacak?

Halen yürürlükte olan yasada evin reisi erkek olduğundan, çamaşır sorunu da yoktu. Zira koskoca reisin çamaşır yıkaması düşünülemeyeceğinden otomatikman reisin karısı yıkıyordu.

Şimdi reis olmayınca haliyle reisin karısı da olmuyor. Bu durumda dağ gibi bir çamaşır sorununun arifesindeyiz.

Siz hálá dolar düştü mü çıktı mı onu takip edin. Hükümet sizin için yeni sorunlar üretmekle meşgul, haberiniz yok.

Neyse ki son anda komisyondan biri çıkıp, ‘‘Çamaşırları makine yıkasın’’ demiş de sorun gıyabınızda çözülmüş.

*

Netice olarak...

Durumumuz fena sayılmaz.

‘‘Karı’’dan kurtulduk, ‘‘çamaşır’’dan yırttık.

Ancak...

Yasalar iyi hoş da, bir de evlerin içine girse diyorum.

MIŞ-MUŞ

Nefise Karatay, ‘‘M.Ali'ye bir erkek evlat doğursam’’ demiş.

Hayatta herkesin bir ideali var.

*

ABD’de bir adam karısından pizza yapmış.

Ne var bunda? Çok sevdiğimize, ‘‘Yerim seni’’ demez miyiz? Adam lafta kalmamış.

*

Ecevit, ‘‘Dar gelirliyi ezdirmeyiz’’ demiş.

Doğru. Öldürürler, ezdirmezler.

*

Ekonominin yeni patronu Derviş, ‘‘Yaza kadar dişinizi sıkın’’ demiş.

Becerebilir miyiz bilmiyorum, biz daha ziyade kemer sıkmaya talimliyiz de.

*

Cavit Çağlar, Kanada'ya yerleşiyormuş.

Tanrı Kanada'yı korusun.

*

Bill Clinton, caz grubu kuruyormuş.

Bizde bugüne kadar hiç böyle bir işe kalkışan olmadı. Zira emeklilikleri saksofonu tutup kaldıracak hallerinin kalmadığı yaşlara denk geliyor.