Paylaş
Nazlıcan, Bedirhan ve Suphi rumuzuyla yazan kızlar!
‘‘Hiçbir sorunumuz yok’’ diyorsunuz. İsabet. Zira benim de köşemde ‘‘Sorunlarınıza çözüm bulunur’’ ibaresi yok. Ancak hemen belirtmeliyim ki; içinizden ikinizin bir sorunu var.
Bedirhan ve Suphi hanımlar! Size söylüyorum. Annelerinizin bebekliğinizde size pembe patik giydirmesi birşey ifade etmez. Bedeninizin herbir yerini yeniden kontrol etmenizde fayda var. Kıyıda köşede gözden kaçmış bir uzvunuz olabilir. Yarın ‘‘Asker kaçağı’’ diye kapınıza dayanmasınlar. Benden söylemesi.
Ankara'dan Leyla,
Hayatının gelişigüzel olmasından yakınıyorsun. Herkesinki öyle de, bazıları bunun farkında değil. Kendi istedikleri ve planladıkları doğrultuda yürüdüğünü zannediyorlar. ‘‘Kaderin oyunu’’ ve ‘‘cilvesi’’ni görmezden geliyorlar.
Hem boşver, gelişiboktan olacağına gelişigüzel olsun.
‘‘Birtek kızım için yaşıyorum’’ sözüne gelince; yanılıyorsun. Kimse kimse için yaşamaz. Öyle söylenir, öyle zannedilir ama değildir. İnsanoğlu kendinden vazgeçmez. Belki asla değil ama ona yakın.
Yukarıda bahsi geçen kaderin birgün bunu anlamana vesile olmasını temenni ederim. Tabii ki kızını da kırıp dökmeden.
Sevgili Sibel,
Sevdiğinin başka biriyle kol kola yürüdüğünü görmek fecidir. Ne kadar üzülsen haklısın. Üzül hayatım. Ağla. Dediğin gibi, git bir mağarada yaşa. Bi daha da şehre inme. Dağdaki ayılar şehirdekilerden evladır. Hiç olmazsa kol kola girip önünden geçmezler.
Aslında ‘‘Boşver değmez’’, ‘‘Geçer’’, ‘‘Daha iyisini bulursun’’ gibi beylik laflarla seni teselli etmem gerekir ama şu anda işe yaramayacağını biliyorum. O adam senin için artık birşey ifade etmeyinceye kadar üzüleceksin; sonra da yeniden aşık olup üzüldüğüne üzüleceksin, onu da biliyorum.
Sevgili Nadire Hanımcığım,
Çok haklısınız. ‘‘Bu bana tecrübe oldu’’ diye diye bir de bakıyorsunuz ki hayat geçip gitmiş. Tam tecrübeden çatlayacak hale geldiğinizde ise sizi öteki taraftan çağırıyorlar. Tecrübeler orada işe yarasa bari.
Ne yazık ki tecrübelerimizi bizden sonrakilere de aktaramıyoruz. Zira istemiyorlar. Biz de istememiştik. Başkalarının ağzına defi hacette bulunulması bizi pislik hakkında bir bilgi sahibi yapmıyor. Pisliğin illaki ağzımızla direkt teması gerekiyor. ‘‘Yaşa ve gör.’’ Görüyoruz. Bakalım daha neler göreceğiz?
HHH
Sevgili Zeynep,
Sen bana nazaran çok şanslısın. Beni yanlış da olsa anlamışsın. Ben seni hiç anlamadım. Ve bu sebepten seni tebrik ediyorum. Tek tek anlamını bildiğimiz kelimeleri, okunduğunda anlaşılmayacak biçimde bir araya getirmek her babayiğidin harcı değildir. Bravo sana.
Almanya'dan Nurten,
Atıyorum. Belki de başka birşey. Zira çabalarım isminizi çözebilmeme yetmedi. Yoksa doktor musunuz?
Faksınızdaki Almanca cümleyi tabii ki anlayamadım. Hayatta hiçbir şeyi hayra yorma gibi biradetim olmadığından küfür ettiğiniz kanaatine vardım. Ancak tercüme ettirdiğimde utandım. Türkçe karşılığı ‘‘Tanrısal ilahe’’ gibi bir şeymiş. Estağfurullah efendim. Ayrıca kısa bir süre bile olsa gıyabınızda küfürbaz olduğunuza karar verdiğim için özür dilerim.
Paris'ten İnci Gürkan STUCK,
Hayatım, ben senin derdini anladım. ‘‘Koca buldum hem de Paris'ten’’ diye sevine sevine oralara gitmişsin ama adam suskun çıkmış. Yoksa ne diye bana dört sayfa geyik yapasın?
Üzülme. Bunların hepsi böyle. Mum gibi dururlar. Emel Sayın bile aynı kanaatte. Allah erkek kısmını yaratırken ‘‘Bu Türk, bu Fransız’’ diye bir ayrım yapmamış.
Aslında kocandan tek cümleyle söz etmişsin: ‘‘Gelin de size Türk usulu çay yapsın.’’ O kadar. Peki ben niye adamın günahını alıyorum? Bilmiyorum şekerim. Bana: ‘‘Bugün hava güneşli’’ deseler aklıma erkeklerin boktan bir tarafı geliyor.
İnci'cim, bana hayran olduğunu yazıyorsun. Ben de faksının ‘‘Ne güzel; havadan sudan bahseder gibi görünüp hem gülümseten hem düşündüren şeyler yazıyorsunuz.’’ kısmına hayran oldum.
Öptüm. Mösyö Stuck'a selam söyle.
Mış muş...
l Polis sayısı ikiyüzbine çıkarılacakmış.
Ha gayret. Sonnuda herkes kendi kendinin polisi olacak.
l Ecevit'in başarı formülü ‘‘uzlaşmaymış.’’
Eskiden ‘‘zıtlaşma’’ydı.
l Dünya Bankası Başkanı ‘‘Dostunuz gibi çalışacağım’’ demiş. Dostumuz olarak kimi emsal alacak acaba?
Türk'e Türk'ten başka dost yoktur ki. Bize öyle bellettiler.
l Demirel: ‘‘Cumhurbaşkanlığı akla değil başa gelir’’ demiş.
Ahmet Necdet Sezer buna tamamen katılmış ve de eklemiştir: ‘‘Başa gelen çekilir.’’
l Enerji Bakanlığı ‘‘Karanlık günler geliyor’’ sinyalini vermiş.
Aferin. Zaten Enerji Bakanlığı'nın görevi budur. İkaz etmek. Bir an önce mum temin etmemiz için.
l Genco Erkal ‘‘En büyük aktör Demirel’’ demiş.
Hem de bu mertebeye tek filmle ulaştı. ‘‘Godfather.’’
Paylaş