- Hiçbir yere gitmiyor. Bir yere gitmesi için önce yola çıkması gerekiyor zira. Fakat bizimkiler henüz ne tarafa gideceklerine karar veremediklerinden... Bakın bu yıl liselerde sınıfta kalma başlıyormuş yeniden. Yarın yine kalkar bakarsınız.
Sevgili okurlar, Akın Bey’in esas derdi... Kendisi bir dershanenin pazarlama müdürüymüş. Dershane olarak ayrıca sınav kaygısını yenme, meslek seçimi, ÖSS ve LGS’ye hazırlık teknikleri, anne baba yaklaşımları vs. konularda seminerler tertipliyorlarmış. Ücretsiz olarak. İlgisizlikten yakınıyor Akın K.
Ben de diyorum ki, demek kimsede kaygı falan yok. Siz de kaygılanmayın o zaman. Ne zorunuza... Zaten bedavaymış da... Keyfinize bakın Akın Bey!
***
Gültekin
‘(...) Sizi okuduğumda arkadaşlarımla konuşuyor gibi oluyorum. Bazen rahmetli babaannemi hatırlıyorum sizin babaanneniz gibi. Bazen 7 yılımın geçtiği İzmir’e götürüyorsunuz, bazen de memleketime (...)
Bu arada affınıza sığınarak bir de soru sormak istiyorum. Eskiden de bu kadar tatlı mıydınız? Yoksa kadın-şarap hikáyesi gerçek mi?’
- Bana bak, ağzını topla! Ne şarabı, ne yıllanması? Ben olsam olsam dalından yeni koparılmış, buğusu üzerinde üzüm olurum. Zaten o tatlılık durumu da oradan geliyor. Yoksa şarabın tatlısı nerede duyulmuş? (Ama belki de vardır. Varsa aman mail’e boğsun okur beni.)
***
Serap Hugül
‘(...) Dün gece sizi rüyamda gördüm. Annemin yaşadığı Altınoluk’taki eski evimizin önünde siz ve güya sevgiliniz olan uzun saçlı, gözlüklü, enine boyuna hoş bir adamla beraber beni bekliyorsunuz. Hep beraber Ayşe Arman’a çaya gidiyoruz. Ben sizi kendi arabamla götüreceğim. Siz yolu bilmiyormuşsunuz. Komik olan, ben, balkonda oturan eşim sizin sevgilinizi kıskanacak diye size mesaj atıyorum. Ama sizden de korkuyorum. Böyle bir davranışa nasıl tepki vereceksiniz diye (...)’
- Dikkat yorum yapıyorum!
Siz yakında hamile kalacaksınız. Bir oğlunuz olacak. Oğlan büyüyünce uzun saçlı, gözlüklü, enine boyuna hoş bir adam olacak. Ama babasıyla geçinemeyecekler. Ben o zaman da yazı yazıyor olacağım, siz bana bu geçimsizlik durumunu yazıp soracaksınız. Bu arada Kurban Bayramı’nda Dubai’ye gidiyorsunuz. Fakat tur şirketi sizi dolandıracağından ancak bir çay içip geleceksiniz. Nasıl?
***
Aylin S.
Aylin Hanım’ın mektubu çok uzun. Birkaç cümleyle özetlemeye çalışacağım.
Türk kadınlarının, bilinen yerleşik ahlak kuralları nedeniyle seks konusunda evlenirken tecrübesiz olduklarını ve bunun maalesef öylece devam ettiğini, buna karşılık Rus kadınların bu konuda çok özgür yetiştikleri için Türk erkeklerinin aklına başından aldığını ifade ediyor Aylin Hanım.
Ayrıca gözlerinin erkeklerin sadece parasında olduğunu ve bunu kolayca elde ettiklerini iddia ediyor. Bu durumun genç kızlarımıza kötü örnek olduğunu söylüyor. Bu gidişe birilerinin dur demesini istiyor. Ama kim ve nasıl? Bilmediğinden bir umut bana yazmış Aylin Hanım.
- Aylin Hanımcım, evet piyasada sanat icra eyleyen Rus kadınlarının maharetleri konusunda çeşitli söylentiler dolaşıyor. Eğer bunlar doğruysa, benim bile erkek olasım geliyor. Zavallı erkeklerimiz ne yapsın. Artık onlara istediğiniz kadar ‘Bunların gözü paranızda’ deyin, ‘Helal olsun’ diyeceklerdir. Nitekim kulağımla duymuşluğum var.
Bilmiyorum ki resmi makamlar bir şey yapabilir mi?.. ‘Türk Parasını Koruma Kanunu’ gibi ‘Türk Karısını Koruma Kanunu’ çıkartılabilir mi?.. Fakat her şeyi devletten beklememek lazım. Sivil toplum örgütleri, bu kadınların bizim kadınlarımıza kurs vermesini sağlayabilir mesela... Hiç olmazsa rekabet adil olur.
E, benim vereceğim akıl da bu kadar olur.
MIŞ-MUŞ
İstanbul’daki kapkaçların nedenini araştırmak için dört bakandan oluşan bir komisyon kurulmuş.
Pek derin bir şeyler beklemeyin, neticede vatandaşın tedbirsiz olduğuna karar verip çıkacaklardır işin içinden.
*
Tavukta antibiyotik varmış.
Sekiz saatte bir tok karnına bir porsiyon soya soslu tavuğa ne dersiniz?
*
ANAP Genel Başkanı Nas, yardımcılarına cepten mesaj atarak istifa ettiğini bildirmiş, sonra yine aynı yolla vazgeçtiğini iletmiş.
Herhangi bir bilmemneseverler derneği bile daha ciddidir.