GAZETECİ-yazar Gülay Göktürk, geçenlerde bir yazısında ‘‘İnsanların, çocuklara zarar vermediği sürece sübyancı olması hakkını savunuyorum’’ dedi.
Bu kadarcık bir alıntı yanlış anlamalara sebep olabilir. Yazıyı okumayanlar için belirteyim. Göktürk'ün söylemek istediği, ‘‘Hepiniz koynunuza birer çocuk alın, tepe tepe kullanın’’ değil elbet.
‘‘Sübyancı olma hakkı’’ derken kastettiği, çocuk pornografisinin yasaklanmaması gerektiği.
‘‘Çocuklara verilecek zarar’’sa, film çekimleri sırasında onların fiziksel ve psikolojik olarak örselenmeleri. Bunu engellemek için bilgisayarda yaratılmış sanal çocukların kullanılmasını öneriyor.
Anladığınız üzere memlekette sübyancılar var. Ancak kimdir bunlar, neyin nesidir, kimin fesidir, belirtmemiş Gülay Göktürk.
İş başa düştü.
Şimdi sizi bu konuda yadınlatmak üzere yıllar içerisinde yapmış olduğum bir tespiti bilgilerinize sunuyorum.
BÜTÜN ERKEKLER SÜBYANCIDIR.
Evet. Maalesef. Ben de böyle olsun istemezdim.
Ancak hemen belirteyim, her konuda olduğu gibi burada da istisnalar vardır elbet.
Bu istisnaların dışında kalanlarsa, ikiye ayrılırlar: Sübyancılığı ‘‘hayata geçirenler’’le ‘‘aklından geçirenler’’.
‘‘Ahlaksız’’ damgasını yemeyeceğini bilse...
Toplum tarafından dışlanmayacağı garanti olsa...
‘‘Saygın’’ diye adlandırılan üç-beş kişi bu işe öncülük etse...
Kaç erkek 14 yaşında bir tazeye ‘‘Ben almayayım’’ der bilmiyorum.
***
Kadınların da sübyancı olabileceği ihtimaliyse aklımın ucundan bile geçmiyor nedense. Belki de hiç örneği olmadığındandır.
Sahi...
13 yaşında bir çocukla evlenen kadın duydunuz mu hiç?
Ya, komşunun 7 yaşındaki oğlunu gizlice okşayan kadın?
Peki, öğrencisini öğretmenler odasına çağırıp orasını burasını elleyen kadın öğretmen?
Tayland'a gidip 13 yaşındaki çocuklara masaj yaptırdıktan sonra onlarla sevişen, memlekete dönünce saygın hayatına kaldığı yerden devam eden kadın duydunuz mu peki?
Ben duymadım.
Kadınlar sübyancı değil. Nedeni, doğurmayanında bile var olan analık hissidir belki.
***
‘‘Birkaç sapığın yaptığını bütün erkeklere mal edemezsin’’ diyeceksiniz şimdi.
E, başta da belirttim ya... ‘‘Bütün erkekler icraatçidir’’ demiyorum ki. Ama ‘‘Her erkek hayatında en az bir defa genç ötesi biriyle beraber olmayı aklından geçirir, geçirmiştir, geçirecektir’’ diyorum.
Siz, yani erkekler, bana kızmadan önce bütün baskıları bir yana koyup içinizi bir yoklayın. Bana hak vereceksiniz. Merak etmeyin, aklınızdan geçeni kimse duymaz.
Hem sizin bir kabahatiniz yok ki. Doğanız bu. Ayrıca ahlak, şu, bu adına doğaya karşı çıkabildiğiniz için kutlanmayı bile hak ediyorsunuz.
***
Peki bütün erkekler fikri olarak sübyancı diye, çocuk pornografisi serbest mi olsun?
Hayır.
Bunun arkasından ‘‘Coşan arzularınıza ket vurmayın; buyurun dükkán sizin’’ durumu gelir diye korkarım.
Hatta bana sorarsanız...
Bütün erkeklerin hadım edilmesinden yanayım.
Doğası batasıcalar.
MIŞ-MUŞ
Tayyip Erdoğan, ‘‘Önümü kesemezler’’ demiş.
‘‘Önünü kesmek’’ ne demek, biz başbakan asmış milletiz.
*
Esra Balamir, ‘‘Albümüm tutmazsa evde börek yaparım’’ demiş.
Yani illa birilerinin canına okuyacak, ya bizim ya evdekilerin.
*
Mesut Yılmaz'ın oğlu Yavuz, Coca-Cola bayii olmuş.
Babası bunaltacak, oğlu ferahlatacak.
*
Erbakan yine hacca gidiyormuş.
Gider tabii, bir taşla iki kuş vuruyor; bu taraf için oy, öteki taraf için puan.