Bize gen nakli lazım

FLAMİNGOLAR turist getirecekmiş.

Aman Yarabbim!

Hayır, getirir tabii, neden getirmesin... Dünyanın her yerinde doğa ve onun sakinlerinin becerdiği bir şey bu. Bunun bizim memlekette gerçekleşecek olması tuhafıma gitti.

Köylüler flamingoların göç yolunda bulunan sulak alana kuş gözetleme kuleleri kuracaklarmış.

Sulak alanı kurutup üstüne ev yapmak dururken... 1 Nisan mı geldi diye bakmışım gazetenin tarihine...

Ormanı yakana, gölü kurutana, hayvanı öldürene alışık olduğumuzdan... ‘Ahir zaman geldi çattı demek’ dedim. Gayrı ihtiyari kelime-i şahadet getirmişim.

Ayol bu kadar hızlı gelişmeyi nasıl kaydettik? Ben daha pazar günü abukluklarımız üzerine yazmamış mıydım?

İster misiniz bu iş böyle sürsün gitsin... Çorap söküğü gibi... Yani bu yurdum insanının şaşırtma hali... Hayır, ‘Biz adam olmayız’ geyiğine ne olacak... Sudan çıkmış balığa döneriz vallahi. Ama razıyız tabii.

* * *

Bir de Kadir Topbaş’ın dediği olursa...

Boyasız ve çatısız bina kalmayacakmış.

Fakat insan bir saniye düşününce, yani boyalı ve çatılı binaların da ‘dizi dizi inci, güzellikte birinci’ olmadığını hatırlayınca... Heves kursakta kalıyor.

Bize gen nakli lazım. Estetik geni yok bizde. İddia ediyorum, nasıl bakılıyorsa baksın bilim adamları, olmadığını göreceklerdir.

‘Vermeyince Mábud, ne yapsın Mahmud.’ Haliyle önünde durup seyredilecek bir tane apartmanımız yok. Varoşlardaki çok katlı gecekondular değil sırf, mutena semttekiler de aynı. Malzemenin kalitesi artıyor, o kadar.

Zaten ağacı kesip yerine ev yapmak da bu dediğim gen yoksunluğundan. Ha ağaç, ha telefon direği... Vur baltayı o zaman!

İçimizden güzellikleri fark edenlerin çıktığı da oluyor tabii. Fakat onlar da o güzelliklere karşıdan bakmak yerine ortasına yerleşmeyi tercih ediyorlar. ‘Güzel bir kadını seyretmek varken gidip suratının ortasına oturmak gibi’ demişti bir arkadaşım. Ama yok... Onu yapmayız. İnsanı seyretmeyi severiz biz. Güzel, çirkin... Bir yanı denize bir yanı yola bakan evlere dikkat edin, deniz tarafındaki pencerede kimseyi göremezsiniz. Yola bakan pencereye oturur, gelen geçeni seyrederler.

Fakat bu flamingo meselesi hakikaten yüreğime su serpti.

MIŞ-MUŞ

Adalet Bakanı Çiçek, ‘Yargımız Batı’dan daha hızlı’ demiş.

Son aylarda ortaya çıkan telefon konuşmalarından anlamıştık zaten bunu!

Ecevit, ‘CHP artık yok, bize gelin’ demiş.

Eyvah! Halüsinasyon görmeye de başladı, DSP var zannediyor.

Minibüslere de AB makyajı geliyormuş.

Şu AB kadar kimse hizmet etmedi zaten bu memlekete.
Yazarın Tüm Yazıları