Tepki ve hırs

Gümüşhanespor ile Ankaragücü arasında oynanan kritik maç, futbolumuzun utanç defterine eklenen bir sayfa gibiydi.

Haberin Devamı

Yaşananları herkes gördü, okudu, bilgi sahibi oldu, yeniden bunları hatırlatmak istemiyorum. Sadece, zihnime kazılan 3 görüntüden yola çıkarak, A.Gücü için bundan sonraki sürecin daha iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

İlkinde, Gümüşhane Valisi ve belediye başkanı, bu önemli maç öncesinde takımın antrenmanına gidiyor ve baklava götürüp, moral vermeye çalışıyor. Takımın yanındayız, destekliyoruz diyorlar. Fotoğrafa bakınca, bizimkiler aklıma geldi. Ben uzun zamandır, Ankara’da böyle bir şey yaşandığını hatırlamıyorum. Bırakın, antremana gidip destek verdiklerini, maça gelip izlediklerini görmedim.
İkincisinde, maç oynanırken, Gümüşhaneli Bakan ile ilin valisi, yanındaki 30-40 kişilik koruma ordusu ile sahanın kenarından dolaşıp, tribündeki yerini alıyor. Taraftarı selamlıyor. Direk protokol tribününe gitmeyip, sahanın içinden geçiyorlar. Neden ? Nedeni belli. Mesaj verilmeye çalışılıyor. Müsabaka talimatının uygulanıp uygulanmamasını geçtim, etik olarak yapılan doğru mu ? Aynı davranış, Gümüşhanespor’un deplasmandaki bir maçında, rakip takım için yapılsa ne düşünürler acaba...

Haberin Devamı

KİMSEYİ YANINA YAKLAŞTIRMAZLAR

Üçüncüsünde ise tam bir çaresizlik hakim. A.Gücü, takım otobüsünün içinden çekilmiş ve yanılmıyorsam maçtan sonraki bir görüntü. Otobüsün önünde 5-6 emniyet görevlisi var. Yüzlerce ev sahibi takım taraftarı, otobüsün etrafında. İçlerinden bazıları, elini-kolunu sallıyor, belli ki tehdit savuruyor, otobüse doğru hamle yapıyor. Bu esnada çirkin sözler de duyuluyor. Emniyet güçleri ise sadece o kişileri uzaklaştırıyor. Tek bir taraftarı alıp, ‘Sen ne yapıyorsun’ bile demiyor... Otobüs içindekilerin, korku, heyecan ve endişeli bekleyişi, sessizliklerinden anlaşılıyor. Maçtan önce taşlı saldırı, maçtan sonra sözlü taciz. Oyuncular bu ortamda maça çıkıyor. Ve ne yazık ki A.Gücü bu ligde kaldığı sürece, bunlarla karşılaşması muhtemel...
Bu olayların hepsi, takım maçı kazandığı halde oluyor. Bir an A.Gücü’nün kazandığını düşünün ve manzarayı gözünüzün önüne getirin. Bir de 19 Mayıs Stadı’nda, maç öncesinde ve maç çıkışında alınan emniyet tedbirlerini hatırlayın. Değil rakip takım otobüsünün yanına, 50 metre uzağına bile yanaşamazsınız.
A.Gücü taraftarı, çoğu zaman olayların içindedir. Kavgacıdır, hırçındır, isyankardır. Tepkisini eyleme çabuk döker. Özellikle olaylı maçlardan sonra, 19 Mayıs Stadı’nda nelerle karşılaştıklarını da hepimiz yaşayıp gördük. Kaldı ki onların tepkisinin büyük bölümü rakipten çok kendi yönetimlerine olmuştur.

Haberin Devamı

YALNIZ BIRAKANLARA İNAT

Anlatmak istediğim şu... A.Gücü içeride de dışarıda da sahipsiz... Siyasiler, bürokratlar, valiler, belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşları, bu büyük camiaya, özellikle son dönemde çok uzak ve çok mesafeli... Bazıları da yanında mı karşısında mı belli değil...
‘Acılar öldürmüyorsa güçlendirir’ derler. A.Gücü, bir süredir büyük acılar çekiyor, yalnızlığın çaresizliğini yaşıyor. Ayakta kalmak için mücadele veriyor.
Bence, yönetim, teknik ekip ve futbolcular, Gümüşhane’de yaşadıklarını, tepkiye, isyana ve hırsa dönüştürüp, farklı bir hikaye yazabilir. Kendilerini yalnız bırakan kentin ileri gelenlerine inat, daha çok birbirlerine sarılarak, kenetlenerek ve güç birliği yaparak, sonuçta unutulmayacak bir zafere imza atabilir. Sporda savaş kelimesini kulanmayı pek sevmem. Ancak, A.Gücü, lig mücadelesinde sadece bir cepheyi kaybetiğini düşünüp, kalan 12 haftada kendi ruhunu sahaya yansıtırsa, bu futbol savaşını kazanabilir. Yeter ki inanç yitirilmesin...

Yazarın Tüm Yazıları