Paylaş
Teknik Direktör Mustafa Kaplan’ın hem oyuncu tercihlerine hem de değişikliklerine eleştiri getirenler oldu... Öncelikle şunu söyleyeyim, tehlike hattının içindeki Göztepe ve Bursaspor’un yenildiği haftada, alınan bir puan, çok değerli.
Şüphesiz, taraftarın çoğu, kötü bir sezon geçiren Fenerbahçe’yi, İstanbul’da yenen Ankaragücü’nün, rakibini Eryaman Stadı’nda da mağlup edebileceğini düşünüyor, alınacak üç puanla, son 7 haftaya daha rahat girileceğini hesaplıyordu. Ancak öyle olmadı, açıkçası olması da zordu.
Fenerbahçe, puan cetvelinde aşağılarda olsa, şansızlıklar yaşasa da her zaman Fenerbahçe’dir. Kaldı ki sarı-lacivertliler, deplasmanda Galatasaray ve Beşiktaş’a karşı da yenik durumdayken, geri dönmesini başarmadı mı ?
İstanbul’un sarı-lacivertli ekibin kadrosunun kalitesiz ve yetersiz olduğunu kim söyleyebilir. Üstelik bu kadroya, devre arasında, milli takım düzeyinde 4 oyuncu daha transfer edilmedi mi ? Evet, Ankaragücü de 12 transfer yaptı, ancak ekonomik şartlar, kulübün içinde bulunduğu durum ve zorunluluktan dolayı gelen oyuncuların, maliyeti ve kariyeri, Fenerbahçe’nin aldıkları ile kıyaslanabilir mi? İlk devre sonuna doğru, kulüp-teknik adam-oyuncu bağlamında yaşanan tartışmalar, karşılıklı suçlamalar ve yönetim içinde olup muhalefet gibi hareket edildiği dönemde oluşturulmaya çalışılan kaos ortamından, A.Gücü’nün bugünlere gelmesi hiç kolay olmadı. Bunlar unutulmasın...
ALTAY KALEDE GÜVEN VERİYOR
Ankaragücü’nün, kadro derinliğinin fazla olmadığı gerçeğini kabul etmek ve eleştiri yaparken bunları göz önünde bulundurmak gerekiyor. Boyd’un, kritik bir maçta gösterdiği fedakarlığa da ayrıca parantez açmalıyız.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, ikinci yarıda, Ayew, Valbuena ve Zajc’ı sahaya sürdü. Hepsi de hamle oyuncusu ve sarı-lacivertli ekipte direk oynayan, kaliteli isimler. Ankaragücü cephesi ise Moke, İlhan Parlak ve Sadaev’i oyuna aldı. Bu bile, iki takım arasındaki kadro farkını belirgin biçimde ortaya koyuyor.
Doğrusu, ilk yarıdaki Ankaragücü, benim de beklentilerimin uzağında kaldı. Orta alan üstünlüğünü rakibe kaptırdı, topu ileride tutamadığı için baskı yedi, kalesinde pozisyonlar verdi. Bu anlarda, kaleci Altay takımını ayakta tuttu. Teknik Direktör Mustafa Kaplan; Hopf ve Korcan gibi tecrübeli isimler varken, farklı Galatasaray yenilgisinden sonra da Altay’a güvenmeye devam edip, risk alırken, genç eldiveni, Türk futboluna kazandırdı. 20 yaşında, büyük olgunluk gösteren Altay, belki kurtarışları ile takımını kümede tutup, önümüzdeki süreçte kulübüne önemli bir bonservis bedeli kazandıracak. Daha da önemlisi, genç oyunculara güzel bir örnek, milli takımın da uzun vadede kalesinin bir numaralı adayı olacak.
İÇERDEKİ MAÇLARI BELİRLEYİCİ
Ligde oynanacak son 7 maç, hem Ankaragücü hem de rakipleri için tam bir final. Bu haftaki rakip, son dönemin yükselen yıldızı Kayserispor. Maçın deplasmanda olmasının yanı sıra Canteros ve Orgill gibi iki önemli ismin oynamayacak olması, sarı-lacivertliler açısından büyük kayıp. Oradan alınacak bir galibiyet süper, beraberlik de yeterli olur. Ancak, sarı-lacivertlilerin asıl finalleri, içeride oynayacağı; Konyaspor, Rizespor ve Sivasspor maçları. Başakşehir, Beşiktaş ve Göztepe karşılaşmaları dışarıda olduğundan, içeridekilerin en azından ikisinin mutlak kazanılması ve hiç birinin kaybedilmemesi zorunlu gibi duruyor. Kaplan’ın 39 olarak belirlediği ligde kalma barajına ulaşmak için hesap açık.
Paylaş