Paylaş
Pozitif düşünce işe yarıyor
New York Üniversitesi profesörlerinden Gabriele Oettingen zayıflama programına katılan kadınlara, program başlamadan önce bir anket veriyor.
Ankette onlara kilo verme konusunda ne kadar iyimser olduklarını ve bu süreçte ne kadar zorlanacaklarını soruyor.
“Kilo vereceğime inanıyorum” diyen kadınlar, “Deneyeceğim ama çok iyimser değilim” diyenlere göre tam 11 kilo daha fazla kilo veriyor.
Burada sürpriz yok.
Zaten inancın ve pozitif düşüncenin işe yaradığını biliyoruz.
Pozitif düşünce işe yaramıyor
Ama Oettingen sadece kilo veren gruba baktığında, bu kişiler arasında bir farklılık görüyor. Ortalamada 11 kilo vermişler; ama bazıları sadece 4 kilo vermiş, bazıları 20 kilodan fazla.
Bunun sebebini araştırmak için kilo veren gruptaki kişilerin anketlerini tekrar inceliyor .
İlginç bir bulgu ile karşılaşıyor.
Kilo vermede en başarılı kişiler, bu sürecin çok zor olacağını söyleyen kişiler. Kilo vermede en az başarılı olan kişiler de sürecin kolay olacağını düşünen kişiler.
Yani “Kilo vereceğime inanıyorum; ama bu zor olacak.” diyenler çok başarılı olmuş, ancak “Kilo vereceğime inanıyorum ve bu kolay olacak.” diyenler çok da başarılı olamamış.
Neden?
Çünkü ikinci grup, kilo vermek için gerekli olan çabayı hafife almış.
Aslında bu bulgu çok da mantıklı. Düşünün amacınıza ulaşacağınızı düşünüyorsunuz; ama bunun kolay olmayacağını biliyorsunuz.
Ne yaparsınız?
Daha iyi planlama yaparsınız ve daha çok çalışırsınız. Engellere karşı kendinizi hazırlarsınız.
Varsayın ki üniversite sınavına giriyorsunuz ve iyi bir üniversiteyi kazanacağınızı düşünüyorsunuz. Ama birden aklınıza geliyor ki sizin gibi çok başarılı 50.000 kişi de aynı üniversitede aynı bölümü isteyecek.
Hemen daha çok çalışmaya başlamaz mısınız?
Pozitif ama gerçekçi olmak
O zaman başarıya ulaşmak için amacınızla ilgili pozitif olup, amacınıza götürecek yöntemle ilgili daha gerçekçi olmak en iyisi.
Çocuklarımıza ve öğrencilerimize karşı çoğumuzun yaptığı hata, onları cesaretlendirmek için hedefe giden yolun kolay olduğunu söylemek oluyor.
Asla amaca giden yolu ve çalışmayı hafife almamak gerekiyor.
Hayal etmenin gücü
Geçen yazımda size başarı için hayal etmenin gücünden bahsetmiştim.
Hayal etmenin gücünü Philippe Petit’in hayatını konu olan Oscar ödüllü ‘Men on Wire’ belgeselini izleyince bir kez daha anladım.
Philippe Petit bir ip cambazı. Tam 5 okuldan kovulan Philippe 1974 yılında yüksekliği 526 m olan ikiz kuleler arasına bir ip çekiyor. Hiçbir güvenlik ipine bağlı olmadan tam 20 dakika ipin üzerinde yürüyor ve dans ediyor. (Tabii daha sonra tutuklanıyor.)
İkiz kulelerde yapacağı yürüyüşü tam 6 yıl planlıyor, Philipp.
Yürüyüşü gerçekleştirdiği tarih 1974.
Planlamaya başladığı tarih 1968.
Burada yürümeyi hayal ettiği tarih 1965.
9 yıl hayalini gerçekleştirmek için bekliyor.
Ama ilginç olan bu değil.
İlginç olan ikiz kulelerin yapımının başladığı yıl 1966, bitiş yılı 1971.
Yani, Philippe iki kule arasında yürümenin hayalini daha ikiz kuleler yapılmadan kurmaya başlamış.
Not: Tartışmalara katılmak ve yorumlar için www.facebook.com/bolatozgur adresindeyim
Paylaş