Oyun oynamak başarıyı ve mutluluğu arttırır mı?

BAŞARILI insanların kişisel özelliklerine bakıldığında, ortak kişisel özellik sadece yüzde 5.

Haberin Devamı

İçe dönük ya da dışa dönük olmak gibi kişisel özellikler başarıda belirleyici olmuyor.

Duygusal zekâ başarı için önemli ama birçok mahkûmun duygusal zekâlarının yüksek olduğunu biliyoruz. O zaman duygusal zekâ da tek başına yeterli değil.

O zaman başarıyı etkileyen en önemli etken ne?

ÖZDİSİPLİN

Başarıyı etkileyen en önemli etken, özdisiplin (otokontrol). Çocuklar, özellikle küçük yaşlarda, genelde akıllarına ilk geleni yapar. Davranışlarının sonuçlarını çok da düşünmez. Reaksiyon gösterir. İsteklerini bekletmekte zorlanır.

Duygularını düzenleme becerileri daha gelişmemiştir. Duygularını düzenlemek için, ailelerinden destek alırlar.

Ailenin en büyük görevi zaten, duyguları düzenleme yetisini zamanla çocuğa devretmektir. Aile bunu başarırsa, çocuk ‘birey’ olarak büyür. Başaramazsa, farklı adaptasyon sorunları ve hatta kişisel bozukluklar ortaya çıkar.

Haberin Devamı

Aile, otokontrolü çocuğa öğrettikçe, çocuk reaksiyon göstermeyi bırakıp daha fazla düşünerek davranmaya başlar.

Yani özdisiplini gelişir.

Ama maalesef ailesinden veya eğitim sisteminden dolayı çoğu kişi bu özelliği kazanamadan büyür. Bu kişiler, ‘yetişkin çocuk’ olarak aramızda gezer.

YETİŞKİN ÇOCUKLAR

Arena’da yıllar önce, “atın ölümü arpadan olsun” diyerek, AIDS’li bir kadın ile seks yapmayı kabul eden sürücüyü hatırlayın. Bu yetişkin, hâlâ bir çocuk gibi isteğini erteleyemiyor.

Çoğu kazanın sebebi de bu. Sollama yapmadan bir arabanın arkasında uzun bir süre seyahat etme sabrı gösteremeyen, yani özdisiplini zayıf sürücü kaza yapıyor.

Trafik ışıklarında, ışık sarıya döner dönmez kornaya basan insanların çoğunda da özdisiplin sorunu var.

MUTLULUK VE ÖZDİSİPLİN

Özdisiplin başarıyı etkilediği gibi, eşler arasındaki mutluluğu da etkiliyor. Özdisiplinli bir kişi, bir tartışmada kendi fikrini bekletmeyi becerebildiği için karşıdaki kişiyi dinleyebiliyor.

Özdisiplini zayıf kişi bunu yapmıyor. Sinirlenince hemen reaksiyon gösteriyor. İlişkilerinde mutsuz oluyor. Özdisiplin bu kadar önemli.

Peki çocuklara özdisiplin kazandırmanın en iyi yolu nedir?

OYUNLAR

Haberin Devamı

Oyunlar sadece özdisiplini değil, çocukların duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimini de olumlu etkiler.

Çocuklar oyunlar sayesinde sosyalleşir ve gerçek hayattaki rollerini risksiz ortamda pratik yapar.

Soyut düşünmesi de gelişir. Oyunlarda çocuk uçak olur uçar.

Diğer çocuklar ile işbirliği yapmayı öğrenir.

Dahası çocuk oyunla kendisini iyileştirir. Öfke, üzüntü gibi birçok duyguyu oyunda ifade ederek iyileşir.

Bundan dolayı oyun oynayan çocuklarda daha az davranış bozukluğu görülür.

Hatta biraz daha ileriye gidip, ‘oyun oynamayan çocukta kişilik gelişimi sekteye uğrar’ bile diyebiliriz. Yani, oyun kişiyi birey yapan mekanizmadır.

Oyun oynayan çocuk, kendi kimliğinin sınırlarını çizmeyi öğrenir. Benlik organizasyonunu yapar.

Haberin Devamı

Ama maalesef günümüzde çocuklara okulda ve evde çok az oyun oynama fırsatı veriliyor. Bu durumda çocuklar ya oyuncaklara (oyuncaklar çoğu zaman yapay oyun sistemidir) ya da bilgisayar oyunlarına sığınıyor.

İngilizce’de karşılığı var ama bizde yok. Bunlara ‘game’ deniyor. Oyun oynamayan çocuk, ‘game’ ile avunuyor. Önemli olan ‘game’ değil, oyundur.

EĞİTİM SİSTEMİ

Oyun bu kadar önemliyken, maalesef eğitim sistemi oyunu çoğu zaman dışarda bırakıyor.

Çocuklar okulda çok az oyun oynuyor. Oyun oynasa bile, bu oyunlar çoğu zaman ‘yarışmalar’ şeklinde yapılıyor. Önemli olan çoğunun ‘yapılandırılmamış’ oyunlar oynamasıdır.

Eğitim sistemi çocukların oyun oynayabileceği şekilde tekrar kurgulanmalı.  

Haberin Devamı

Ama çoğu okulda genel düşünce şu: Okulun asıl işi eğitimdir. Çocuk okulda ciddi işler yapar, sıkılınca veya teneffüste oyun oynar.

Dikkat edin çocuklar zil çalınca oyun için nasıl da dışarı fırlıyor? Ama işin kötüsü teneffüsler de çok kısa. Kısa teneffüslerde çocuklar oyun kuramıyor. Evde de durum çok farklı değil.

Bundan dolayı da çoğu çocukta özdisiplin gelişmiyor.

Eğer çocuklara hem başarılı hem de mutlu olmayı öğretmek istiyorsak, okullarda ve evde çocuklara daha çok oyun zamanı vermeliyiz.

NOT 1: 17 Mayıs’ta gerçekleşecek ‘Okul Dışarda Günü’ için değerli hocam Prof. Yankı Yazgın ile Hürriyet Facebook sayfasında açık havada oyunun önemi hakkında bir söyleşi yaptık. Onu sayfadan izleyebilirsiniz. www.okuldisaridagunu.org adresinden kayıt olarak da bu güne okul olarak katılabilirsiniz.

Haberin Devamı

NOT 2: Dün akşam Taksim Grand Pera’da Umut Sungur’un ‘Eşsiz ve Ebedi’ isimli sergisini gezdim. 18-19. yy.’a ait tablolardaki kadın figürleri, kutular ile benzersiz bir şekilde birleştirilip modernleştirilmiş. Kadının varlığı, biriciklik ve sonsuzluk bağlamında simgeleştirilmiş. Bu değerli sergiyi 3-16 Mayıs tarihleri arasında Beyoğlu Grand Pera’da (Kat: 5) gezmenizi tavsiye ederim.

 

Yazarın Tüm Yazıları