Paylaş
Ama gelişim ve popüler psikoloji kitaplarını okuyanlar ona çok şey borçludur.
Çünkü 1964 yılında yazdığı ‘İnsanların oynadığı oyunlar’ (Games people play) kitabı ile gelişim kitapları dalgasını başlatan odur.
Berne, bu kitabında birçok oyundan bahsediyor ama önemlilerinden bir kaç tanesini sizinle paylaşacağım.
Bakalım siz hangi oyunları oynuyorsunuz ya da size hangi oyunlar oynanıyor?
Oyun 1- ‘Senin yüzünden’ oyunu
İnsanların en sık oynadığı oyunlardan bir tanesi.
Korkuları ile yüzleşmek istemeyen insanlar, kendilerini rahatlatmak için suçu başkasına atıyor.
Örneğin, bir konuşmada bir arkadaşım şöyle bir itirafta bulundu.
Küçük yaşta evlendim. Ama her zaman beni evlendirmeseler, okurdum diye serzenişte bulundum. Ailemi ve kocamı suçladım. Ama asıl sebep benim okul ve iş hayatından korkmamdı.
Bu oyunu oynanamak için korkularımızla yüzleşmemiz ve diğer insanları suçlamayı bırakmamız gerekiyor.
Oyun 2- ‘Evet ama’ oyunu
Berne’ye göre insanların en sık oynadığı oyun bu.
İnsanlar kendi zayıflıklarını ve yetersizliklerini örtmek için bu oyuna başvururlar. Sürekli bahane uydururlar. İlk oyunun başka bir türüdür.
‘Önerini yapabiliriz. Güzel bir öneri ama para yok. ’
‘.........ama zaman yok.’
‘.........ama iş çok.’
‘...............ama patron kızar.’
Bir bahane bulma ve sorumluluktan kaçma oyunudur.
Ama aslında zekice oynanan bir oyundur. Çünkü bu oyunu oynayan kişiler tüm çözüm alternatiflerini düşünmüştür.
Bu oyundan kurtulmak için bahane üretmeyi bırakıp, neden yapılamayacağını değil, nasıl yapılacağını düşünmek gerekiyor.
Şirketler ve okullar ile yaptığım çalışmalarda en çok gördüğüm oyun bu.
Oyun 3- ‘Köşeye sıkıştırma’ oyunu
Bu oyunda kişi kendi ihtiyaçlarını karşılamak veya ilgi görmek için kendini kurban rolüne büründürüp, karşıdakini köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.
Örneğin, mükemmel bir yemek ve sinema planı öncesi, kadın bir sorunu açıyor ve tartışma başlatıyor. Sonra da ben bu halde dışarıya çıkamam deyip, erkeğe istediğini yaptırabiliyor.
Erkek yaparsa, oyun başarıya ulaşıyor. Ama yapmazsa daha çok başarıya ulaşıyor çünkü kurban rolüne girmiş oluyor. Daha sonrası için koz.
Bu oyun erkekler tarafından da sıkça oynanıyor.
Oyun 4- ‘Gördün mü ne yaptırdın bana?’ oyunu
Bu oyunu en sık oynayanlar kendi hayatlarında olup bitenler ile ilgili sorumluluk almayanlar.
Kendileri sorumluluk almadığı, kararları başkasına bıraktığı ve bu gerçekle yüzleşmek istemediği için başına gelenlerden başkasını sorumlu tutar.
Ben bu hale ailemin yüzünden geldim. Senin yüzünden böyle oldu gibi.
Oyun 5- ‘Ama çok denedim’ oyunu
İnsanlar değişime inanmadığı ya da yapmak istemedikleri davranışları eleştirilerden kurtulmak için yaptıkları zaman bu oyunu oynamış oluyor.
Deniyormuş izlenimi verirler ama aslında kendilerini sabote ederler.
Tam burada işte ‘ama çok denedim’ oyununu oynarlar. Amaç vicdanen kendini rahatlatmak ve eleştirilerden kaçmaktır.
Oyun 6- ‘Rapo’ oyunu
Bu kızlar tarafından oynanan bir oyun.
Kız kendini çok değerli hissetmediği zaman, cinselliğini kullanarak ilgi çekme oyunu oynuyor.
Erkek ilgi göstermeye başladığı an, kız önemli hissetmeye başlıyor.
Bazen bu süreçten aldığı zevki artırmak için erkeği reddediyor. Reddetmenin zevki.
Bazen erkeği kabul ediyor ama bu defa da erkeğin motivasyonunu bildiği için onu bekleterek ya da ona kötü davranarak kendini önemli hissetmeye çalışıyor.
Oyunlar
Hepimiz bu oyunları oynuyoruz. Amaç bunların farkına varıp daha gerçekci ve özgün yaşamlar sürmek. Gerçekler ile yüzleşmek.
Başkaları bu oyunları oynadığı zaman amaç her zaman onların oyunlarını bozmak değil. Bu büyük bir yanılgı.
Amaç oyunu oynayan insanın zafiyetini gidermesine yardımcı olmak.
Yukarıdaki davranışları gösterip oyun oynamadığımız anlar da olabilir. Bunun ayrımını sadece o kişi yapabilir.
Hepimiz için oyunsuz ve özgün hayatlara!
Paylaş