Paylaş
Yanıtlamaya çalışıyorum ama her zaman fırsat olmuyor.
Bundan sonra bazı yazılarımda bu soruları yanıtlayama çalışacağım.
Özellikle şu tür soruları sık sık alıyorum: “Çocuğum sürekli kardeşine vuruyor. Ben de ona mola cezası veriyorum. Vurmaması için ne yapmam gerekir?”
MOLA YARALAR
Mola, son derece zararlı bir yöntemdir. Mola, yaralı çocuğu tekrar yaralamaktır.
Peki, kardeşine vuran çocuk, neden yaralıdır?
DUYGU YÖNETİMİ
Vuran insanın iki yarası vardır: Birinci yara, duygusunu yönetememektir.
Duyguları yönetmek için ilk önce (i) duygunun farkına varmak sonra da (ii) kaynağını bulmak gerekir.
Kaynak yaraysa, bu yarayı (iii-a) iyileştirmek; değer ihlaliyse, (iii-b) eyleme geçmek gerekir.
YARAYI KORUYAN ÖFKE
Örneğin; bir anne, çocuğu dışarıya eşofman ile çıktığı için ona kızdığını söyledi. Daha özenli çıkması gerektiğini düşünüyormuş. Burada annenin yarası ne? İmaj kaygısı.
Anne bu yarayı (öfkenin kaynağı) keşfettiği an, çocuğa kızmak yerine, kendi imaj kaygısını yenmeye çalışır. Ancak bu şekilde duygusunu yönetebilir.
(Yara olmadan da ‘öfke’ oluşur. Değer ihlali varsa, örneğin bir kişi haksızlığı uğradıysa, öfkelenir. O zaman da amaç; vurarak değil, eyleme geçerek haksızlığı gidermek olmalıdır.)
DUYGUYU İFADE EDEMEME
Vuran insanın ikinci yarası da duygusunu ifade edememektir.
Duygusunu ifade edemeyen insan; ya küfreder ya da kendisini başkalarına vurarak ifade eder. Peki, çocuk duygusunu ifade etmeyi neden öğrenememiştir?
Aslında çocuklar duygularını ifade etmeyi öğrenmez. Zaten biliyordur. Anne veya baba onların duygularını bastırırsa, çocuk duygusunu saklamaya ya da sağlıksız yollarla ifade etmeyi öğrenir (vurmak veya yatağını ıslatmak gibi).
ASIL SORUN
Kardeşine vuran çocuk, hem öfkesini yönetmeyi bilmiyordur, hem de kendini ifade etmesini. Bunun çözümü çocuğa ceza vermek değil, ona kendisini sözlü olarak ifade etmesini öğretmektir.
Çocuğa mola cezası verilirse, asıl sorun bastırılmış olur.
Mola cezası alan çocuk, anlaşılmadığını düşündüğü için, değersizlik duygusu başlar.
Dahası molada bekletildiği için de terkedilme korkusu oluşur. Sonuçta aile onu tek başına yapayalnız bırakmıştır.
O zaman ne yapmalı?
ÇÖZÜM
Çocuk kendini vurarak ifade ediyorsa, anne/baba ilk önce sakin olur. Kendisi sinirlenmez veya panik yapmaz.
Sonra çocuğuna ne hissettiğini sorar. Çocuğun duygusu aile için bastırılıyorsa, öfke demeyebilir. Bu durumda aile sorar: “Sinirlendin mi veya öfkeli misin?”
Çocuk “Evet” derse; sebebi sorularak, kaynağına inilir.
Çocuk kaynağının adını koyamayabilir. (Maalesef çocuklarımızı kendini tanıma yetisiyle yetiştiremediğimiz için çocuklar çoğu zaman duygularının kaynağını tanımlayamıyor.)
Bu durumda anne ve baba öfkenin kaynağını kendisi belirler ama bunu çocuğa ifade etmek zorunda değildir. Kendisi fark ederek uzun vadede bunu çözer.
Çocuk öfkesini söyledikten sonra, aile bunu empatiyle karşılar.
Çocuğun gerekçesi yanlış/mantıksız olabilir (ailem kardeşimi benden daha çok seviyor inancı gibi) ama önemli değil. Gerekçe daha sonra ve uzun zamanda düzeltilecek bir şey. Duygular her zaman doğrudur.
DUYGUYU İFADE ETMEYİ ÖĞRETME
Aile duygunun adını koyduktan ve empati kurduktan sonra, biz öfkemizi vurarak değil, söyleyerek ifade ederiz der. Burası çok önemli.
Çocuğa, öfkesini karşıdaki kişiye söyleyerek ifade etmesi öğretilir.
Burada bol bol ‘role-play’ ve drama yapmak çok etkili olur.
ANLAYIŞ
Bu aslında bir yöntem değil, bir anlayış biçimidir.
Anne ve baba da örnek olmalıdır. Anne ve baba öfkelerini birbirlerine bağırarak (sözlü şiddet) değil, sözle ifade ederek model olmalıdır.
SONUÇ
Kısacası çocuk vurarak kendini ifade ediyorsa, kök sebebi inilmeli. Kök sebep, çocuğun duygusunu tanımaması ve ifade etmeyi bilmemesidir.
Kızmak, bağırmak ve mola vermek yerine, çocuğa duygusunu sözlerle ifade etmesi öğretilmeli. İşte o zaman barışçıl bireyler ve barışçıl bir toplum yaratabiliriz.
NOT 1: Tabii bir de çocuğunuzun ruh sağlığı için, onu Meclis’teki kavgalardan uzak tutun.
NOT 2: “Beni Ödülle Cezalandırma” kitabımda, bu tür sorunlara nasıl yaklaşılması gerektiğini PİDE yöntemiyle anlattım. Detaylı bilgiyi kitapta okuyabilirsiniz.
Paylaş