Adaletsizlik, şirketlerde verimliliği nasıl etkiler?

Diyelim ki bir futbol takımı kurdunuz.

Haberin Devamı

İlk 11 için oyuncu satın alacaksınız. Elinizde de 11 milyon gibi bir bütçe var.

Bu parayı nasıl kullanırsınız?


PARAYI BÖLÜŞTÜRME
Paranın büyük bir kısmını üç yıldız oyuncuya harcayıp, geri kalanla ortalama futbolcu mu alırsınız yoksa hepsiyle ortalamanın üstünde futbolcular mı alırsınız?

İkisinin farkı ne?

İlk opsiyonda oyuncular arasında fiyat farkı olacak, diğerinde olmayacak. Fiyat farkı oyuncuların performansını nasıl etkiler?


ARAŞTIRMA
Bu soruyu soran İtalyan araştırmacı Alessandro Bucciol ve ekibi, İtalya’da birinci lig takımlarında oynayan oyuncuların maaş farklarını karşılaştırıyor. (Milan, Rome, Juventis gibi takımlar da araştırmaya dahil.)

Oyuncuların bazıları 6 milyon avro, bazılar 500 bin avro alıyor. Ortalama futbolcu maaşı 1,5 milyon avro. Görüyor ki oyuncuların maaşları arasında fark arttıkça, o takımın kaybetme ihtimali de artıyor.

Haberin Devamı

Benzer bir araştırmayı Matt Bloom beysbol takımları için yapıyor. Oyuncular arasındaki maaş ve prim farkı arttıkça, takım daha çok maç kaybediyor. Peki, neden?

Çünkü bir takımda oyuncular arasında ne kadar ücret/prim farkı varsa, o kadar çok adaletsizlik oluşuyor. Adaletsizlik arttıkça da verimlilik azalıyor.

Peki, adaletsizlik neden verimliliği azaltıyor?


EŞİTLİK TEORİSİ
1960’larda psikolog Stacy Adams fark ediyor ki insanların, ilişkilerindeki en büyük amaçlarından bir tanesi adalet duygusunu korumak.

Buna da “eşitlik teorisi” diyor.

Herhangi bir nedenle eşitlik bozulursa, kişi bu eşitliği kendisi sağlamaya başlıyor.

Örneğin, aynı oranda çalıştığını düşünüyor ama ödülü/primi/terfiyi başkası alıyorsa, eşitlik ilkesi bozuluyor. Bu durumda kişi ne yapıyor?


SAĞLIKLI YOLLAR
Eşitliği sağlamak ve durumu dengelemek için farklı yollar deniyor.

İlk denediği, itiraz etmek oluyor. İtiraz ederek, kararın değişmesini sağlamaya çalışıyor.

Bunu başaramazsa, ikinci bir yolu seçiyor.


SAĞLIKSIZ YOLLAR
O da kendi verdiği emeği azaltmak.

“Ne kadar ekmek, o kadar köfte” mantığıyla daha az çalışıyor.  

Daha az çalışarak, eşitliği sağlamaya çalışıyor.

Bazıları daha da kötü yollar deniyor.

Karşı tarafın çabasını sabote ederek, onun alacağı ödülü engellemeye çalışıyor.

Arkadan konuşmalar, suçlamalar ya da diğer tarafı engellemeler başlıyor.

Şirkette güven azalıyor. İşten ayrılmalar oluyor.


AİLE ORTAMI
Aslında aynı mekanizma aile ortamında da işliyor.

Aile çocuklara ne kadar farklı davranırsa veya ne kadar karşılaştırma yaparsa, evde adaletsizlik oluşuyor ve kardeş kıskançlığı başlıyor.


ADİL BİR ORTAM
Kısacası, bir şirkette adaletsizlik olursa (farklı davranma, öznel maaş, prim ve terfi yöntemleri), kişiler bu adaletsizliği çözmek için hem daha az çalışır hem de diğer kişileri sabote eder. Verimlilik düşer.

Onun için verimli bir iş ortamı için yöneticilerin, huzurlu bir ev ortamı için ailelerin adaletli olması gerekir.

O zaman kişiler güvende hisseder, hem verimli hem mutlu olurlar.

 

Haberin Devamı

NOT 1: Bu yazıyı “Beni Ödülle Cezalandırma” kitabımdan aldım.

NOT 2: Hürriyet’ten Yenal Bilgici ile eğitim sistemini, okul öncesi eğitimi, mutluluğun ve başarının prensiplerini konuştuk. Bu röportajı bugün Hürriyet Gazetesinde okuyabilirsiniz.

 

https://www.instagram.com/dr.ozgurbolat/

Yazarın Tüm Yazıları