Yıpranma bulguları dediğimiz bu cilt sorunları kişiye göre değişiklik gösterir. Genetik yapımız, stres, sigara alışkanlığı, ilaç kullanımı, beslenme düzeni ile birlikte birçok sorun kişiye göre farklılık gösteren cilt problemleri ortaya çıkarır.
Cilt gençleştirme işlemlerinde eksik ne ise eksik olan durum düzeltilmeye çalışılır. Örneğin leke varsa leke tedavisi, sarkma ve kırışıklıklar varsa cilt sıklılaştırma işlemleri uygulanır.
PRP UYGULAMASI
Cilt gençleştirme işlemlerinde en sık kullanılan işlmlerden biri PRP yani trombositten zengin serumun yıpranan bölgeye uygulanmasıdır. Kırışıklık, gözenek sıkılaştırma ve leke giderme amacı ile uygulanır. Kanımızdaki pıhtı hücrelerinden zengin bu serum, çok sayıda endojen büyüme faktörleri içererek cildin yenilenmesini sağlar.
Özellikle kırışıklık ve leke tedavisinde lazer ve radyofrekans uygulamaları standart hale gelmiştir. Fraksiyonel karbondioksit lazer ile kırışıklık tedavisinde kısa sürede etkin sonuç alınması sağlanır. Bu uygulama özellikle yüz, boyun ve ellere sıklıkla yapılmaktadır.
Leke tedavisinde karbon peeling, qswitch lazer ve mezoterapi, peeling işlemleri ile hastaya özel, lekenin derinliğine göre farklı tedavi programları izlenir.
BOTOX UYGULAMASI
Toplum içinde kadın, özbakım dediğimiz kendi hayatında huzuru ve mutluluğu yaşayıp, sevdiği şeyleri yaparak hayata bir şeyler kattığı zaman yer edinir. Biz kadınlar için özbakım, yoğun olarak çalışan ve tüketen bir toplumun ağırlığı altında ezilmememiz, hayatımızı sürdürülebilir hale getirmemiz için gereklidir. Özbakım kişisel refahımıza ve yaşam kalitemize yatırım yapmak için sağlıklı ve yararlı bir uygulamadır.
Bir kadının güzelleşmesi ve mutlu olması takvimlere sıkışmadan, kendine iyi bakması ve hür iradesiyle gerçekleşir. Bakımlı, sağlıklı bir kadının mutluluğu da sosyal yaşantıdan tutun da iş yaşantısına kadar etrafına yansır. Mutlu kadının dokunduğu her yer güzelleşir. Bir kadın olarak kendimize öncelikler tanımamız, sağlıklı bir harekettir. Öncelikler tanımak rahatımıza düşkünlük değil kendimizi korumamız için gereklidir.
Kadınlar günümüz mutlu olsun.
Uzm. Dr. Emine Özge Ayabakan
https://www.instagram.com/drozgeayabakan/?hl=en
Avustralya yerlilerinin yüzyıllardır kullandığı bu ağacın yapraklarından elde edilen yağ birçok hastalığın tedavisinde kullanılmıştır. Doğal iyileştirici olarak nitelendirilen çay ağacı yağı, bilimsel olarak test edilmiş ve onaylanmıştır.
Yağ dışında, krem ve jel olarak da kullanılabilen Çay ağacı, birçok cilt probleminde kullanılır. Cilt sağlığını güçlendirir. Özellikle sivilce için doğal bir iyileştirici olarak kullanılabilir. Cildi zararlı bakterilerden ve mantar enfeksiyonlarından korur; yaraları ve yanıkları iyileştirici gücü vardır. Ancak çay ağacı yağı doğrudan ilaç yerine kullanılmamalıdır. Uzun süreli kullanımlarda bilinçli kullanım açısından mutlaka cilt doktoruna danışılmalıdır.
Antiseptik ve anti bakteriyel özellikleri ile çay ağacı yağı ağızdaki mikropları öldürmenin doğal bir yoludur, bu nedenle ağız yaralarını çay ağacı yağı ile önleyebilirsiniz. Karbonatlı suya birkaç damla çay ağacı katarak hazırlanan gargara ile tekrar eden ağız yaraları azaltılabilir.
Çay ağacı yağının, virüslerin yayılmasını engelleyici özelliği de vardır. Özellikle uçuk virüsü ve siğil oluşumuna sebep olan human papilloma virüs konusunda etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış bir yağdır. Çay ağacı yağını direkt virüslü bölgeye ve çevresine sürerek enfeksiyonun yayılma ve şiddeti azaltılabilir.
Egzama, sedef gibi cilt hastalıklarının tedavisinde faydalı etkileri de görülmüştür. Aloe vera jel ile karışım hazırlanarak sedef döküntülerinin şiddetini azaltabilirsiniz.
Alerjilerin sıklıkla çoğaldığı bahar aylarında veya kışın soğuktan oluşan kuruluğa karşı badem yağı ile beraber kullanabilirsiniz. Bu sayede göz kapaklarına ve yüze sürülerek rahatlatıcı etkisi sağlanır.
Böcek ve arı sokmalarını antiseptik özelliği sayesinde etkisiz hale getirir. Biberiye ve Lavanta yağı ile eşit oranda karıştırarak cilde sürebilirsiniz. Cildinize faydalı doğal bir sinek kovucu üretmiş olursunuz.
Aloe vera jelinin en önemli kullanım alanı cilt sağlığı ve deri hastalıklarıdır. Aloe veranın deri üzerindeki iyileştirme gücü, hücre yenilenmesi, iltihap giderme ve doku onarımını uyarmasından ileri gelmektedir.
Bitkinin yapraklarının gövdesi, bol miktarda jelatin sıvı içerir. Bu sıvıya aloe veranın özü de denir. Bu öz yapısında A, C, E, B1, B2, B3, B6, folik asit ve kolin vitaminlerini içerir. Kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, manganez, potasyum, sodyum ve bakır gibi mineralleri de içeriğinde bulundurur. Aloe verada özündeki salisilik asit, iltihaplanma ile mücadeleye yardımcı olur. Ayrıca aloe vera bitkisi insan vücudunun ihtiyacı olan çok sayıda aminoasidi bünyesinde bulundurur.
ALOE VERAYLA CİLT BAKIMI NASIL YAPILIR?
Aloe vera jelinin deriyi nemlendirdiği, güneş yanığı ve cilt kızarıklıklarına iyi geldiği, derinin esnekliğini ve tazeliğini korumaya, akne, sedef ve egzamayı kontrol altına almaya da yardımcı olduğu gösterilmiştir. Bir adet aloe vera yaprağı kopararak içindeki jeli bir kaşık bal ve beş damla lavanta yağı ile karıştırın; cilde bu karışımla masajlar yapın. Bu sayede cildin yenilendiği, canlandığı fark edilir.
Ayrıca aloe vera jelini böcek ısırıklarından kaynaklanan kaşıntıya da doğrudan sürerek cildi yatıştırabilirsiniz.
ALOE VERALI SAÇ BAKIM MASKESİ
Aloe vera özünün saçlara canlılık verdiği, saçlardaki kepek problemlerini giderdiği ve saç dökülmelerine iyi geldiği bilinmektedir. Evde aloe veralı saç bakım maskesi hazırlamak için evinizde yetiştirdiğiniz aloe veradan bir yaprak kopararak içindeki jeli bir kaşık badem yağı ile karıştırın. Saçlı deri ve saçlarınıza etkileri düzenli kullanımda belirgindir.
Bazı bünyeler, doğuştan renk koyulaşmasına daha yatkındır. Deriye rengini veren melanin adlı maddenin miktarının artması sonucu ortaya çıkar. Aşırı terleme, sık jilet, ağda kullanımı, şişmanlık ve hamilelik döneminde kararmalar, lekeler olabilir.
KOLTUK ALTI KARARMASI NASIL GEÇER?
Koltuk altı gibi kıvrım bölgelerinin kararmasını geçirmek için öncelikle kararmaya neden olan faktörün tespit edilmesi gerekir.
Kıvrım bölgelerindeki koyulaşmanın en sık nedeni sürtünmedir. Koltuk altı ve genital bölgedeki tüyleri ağda veya jiletle sık aralıklarla alınması o bölgedeki deride, tahrişe yanıt olarak kızarıklık ve koyulaşma oluşturur. Daha kalıcı epilasyon yöntemleri olan lazer epilasyon ve iğneli epilasyonla tüyler yok edilerek tekrarlayan travma ile oluşan lekeler önlenir ve derinin rengi giderek açılır.
Koltuk altı kararmasında diğer sık nedenlerden biri de aşırı terlemedir. Aşırı terleme nemli ortam oluşturarak bakteri ve mantar gibi enfeksiyonlara zemin hazırlar. Bu enfeksiyonlar da koltuk altında renk koyulaşmasına neden olur. Cilt doktoruna danışılarak enfeksiyonların tedavi edilmesi ve terleyen bölgenin kuru tutulması gerekir. Soruna yönelik olarak Sentetik ve dar kıyafetlerin tercih edilmemesi, pamuklu rahat, iç çamaşırları giyilmesi sağlıklı olur.
KOLTUK ALTI KARARMASI NASIL ÖNLENİR?
Aşırı terlemeye karşı kullanılan ürünlerin içeriğindeki alkol nedeniyle deride oluşan kızarıklık ve kaşıntı da deride koyulaşma yapabilir. Deodorant seçerken tahriş özelliği düşük olan antialerjik ürünler tercih edilmelidir. Aşırı koltuk altı terlemesine karşı en sık tercih edilen tedavi yöntemi koltuk altı botox uygulamasıdır. Botox uygulaması ile uzun süre koltuk altının kuru kalması sağlanır.
EGZAMA TÜRLERİ NELERDİR?
Cilde dışarıdan temas eden maddelerin yaptığı egzamalara kontakt egzama diyoruz. Deterjanlar, boya maddeleri, sabunlar, yağlar, asitler, alkaliler ve klorlu havuz suları gibi birçok neden uzun süreli sürekli temasa bağlı tahriş yaparak ciltte irritan egzama geliştirir. Ev hanımlarının el egzamaları bunun tipik örneğidir. Tahriş eden egzama çeşidi, soğuk hava, ter, aşırı sıcak, tükürük ve hayvan tüylerinden kaynaklı da olabilmektedir. Ciltte kaşıntı, kızarıklık ve su dolu minik kabarcıklar görülür. Temas Egzaması uzun sürerek kronikleşirse deride kalınlaşma, kabuklanma meydana gelir.
SEBOREİK DERMATİT NEDİR?
Çok sık görülen bir egzama tipi olan seboreik dermatit ise kendini kepek, kızarıklık, kaşıntı ile belli eder. Özellikle kış aylarında ve strese bağlı olarak artış görülür. Saçlı deri, kaşlarda, kulak arkasında, burun kenarında, göğüs ve sırt ortasında gözükür. Yeni doğan bebeklerin kafasında oluşan seboreik egzamaya ise ‘konak’ denir.
STRES EGZAMASININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Stres nedeniyle oluşan deri hastalıkları içinde en sık görüleni ‘stres egzaması’ diye bilinen ‘liken simpleks kronikus’ dur. Kişide sürekli kaşıntı halinde oluşturduğu kabuklu kızarık plaklar meydana gelir. Stres egzamasında cilt tedavisi ile birlikte psikolojik destek çok önemlidir.
Egzama hastalığı, bacakta, genişlemiş damarlar olan varislere sahip kişilerde varise bağlı egzama görülebilir. Bu egzama çeşidine Staz egzaması denilir. Bacaklarda kaşıntılı kızarık yaralar oluşur. Cilt doktorunun gözetiminde uygun önlemlerle tedavisi mümkündür.
ALERJİK EGZAMA NEDİR?
Yanaklarımızda, alnımızda ve çenemizde birçok nedenden dolayı oluşan gözenek genişlemeleri, por dediğimiz rahatsız edici sorunlar ortaya çıkarır. Bu porlar makyaj artıkları ve sebum ile kapanarak cildin oksijenlenmesini engeller. Bu durum da daha soluk ve daha yorgun bir cilt görünümüne yol açar.
GÖZENEKLER NEDEN GENİŞLER?
Cildin yağlılık oranı ve genetik özellikleri gözeneklerin genişlik derecesinde etkilidir. Yaş ilerleyip deri elastikiyeti azaldıkça gözenekler daha da genişler. Ayrıca aşırı terleme, çeşitli ilaçlar, yoğun kıvamlı kapatıcılar ve makyaj ürünlerinin bir kısmı gözeneklerin açılmasına neden olabilir.
Gözeneklerin genişliği ve içinde oluşan birikimler cilde kaba bir görüntü verir. Sürekli tekrar eden sivilceler ve kızarıklık problemi ortaya çıkar.
GÖZENEKLER NASIL SIKILAŞTIRILIR?
Gözenekleri küçültmek için öncelikli olarak bir dermatologla görüşülmesi çok önemli. Sorun yaşanan bölgenin düzenli olarak temizlenmesi, lokal olarak A vitamini içeren ürünler, glikolik asit ve salisilik asit içeren soyucular kullanılabilir. Bu ürünler, ciltte keratin hücrelerinin oluşumunu azaltır, kolajen yapımını uyararak gözeneklerin daralmasını üzerine çalışır. Bunun yanında kremlerin etkisiz kaldığı vakalar için lazer terapi yöntemleri kullanılır.
Gözeneklerin küçültülmesi; cildi daha taze, parlak, sıkı gösterir. Genişlemiş cilt gözeneklerinin daraltılmasında en başarılı yöntemler olan Radyofrekans, CO2 fraksiyonel lazer ve Nd yag Q switch lazer ile cilt gözeneklerinin daraltılmasında etkin sonuçlar alınır. Geniş cilt gözeneklerini sıkılaştırmada etkili bir yöntem de spectra peel uygulamasıdır. Bu peeling etkisi ciltte uygulanan lazer enerjisinin karbon ile bir ısı oluşturarak cilt gözeneklerinin iç duvarlarının sıkılaşmasının yanı sıra kolajenin yeniden şekillenmesine katkı sağlar. Uygulama sırasında ağrı yoktur. İşlem sonrası ciltte herhangi bir pullanma ya da kabuklanma olmaz. Kişi aynı gün normal hayatına devam edebilir.