CEZA Yasası’nın 301. maddesi de, bu maddeye göre açılan Elif Şafak davası da, bu davanın davalısı da, davacısı da, bu dava konusunda hariçten gazel atanlar da... hepsi içime bulantı veriyor.
Zavallı Türkiye, kanayan ülkem benim!
* * *
Anayasa’nın koruması altında olan Devrim Yasaları’nın uygulanmaması için elinden gelen her şeyi yapan, hatta bu konuda cesaret bile veren hükümetin Adalet Bakanlığı neden 301. madde için yorum yapıp kullanım (uygulamama) kılavuzu hazırlamıyor?
Avrupa Birliği ile Avrupa Parlamentosu’nun cazgırları neden 301. madde için aydınlatıcı bir kılavuz istemiyor da yasanın kaldırılmasını istiyor? Bunu duyan hükümet de "Kaldırmam!" diye celalleniyor. Ortada bence danışıklı bir ortaoyunu var.
Midemi en çok bulandıranlar, bizim insan hakları goygoycuları, demokrasi Yahudaları ve şerikleri... Her türlü Cumhuriyet kazanımlarının karşısında olan, Cumhuriyet ve devrimlerini destekleyenleri Faşist-Kemalist olarak tanımlayan bu güruh, 301. maddeyi eleştirirken AKP hükümetini unutup Cumhuriyet’i hedef alıyor.
Bir de milliyetçilik ve yurtseverlik hesabına adli muhbirlik yaparken SS’leşen zevat var ki kırdıkları ceviz kırkı geçti. Onlar da bu karnavalın doğal oyuncuları!
* * *
Bunları düşünüp kahrolurken Ruhat Mengi’nin (Vatan, 20.09.2006) yazısından, 301. madde sanığı Elif Şafak’ın "ABD’ye gelince Zoryan Enstitüsü beni eğitti, soykırım olayını çözüverdim" dediğini öğrendim. Böyle dediğini ben de okumuştum bir yerde, ama nerede, unutmuşum. Fesatçı Zoryan Enstitüsü adını görür görmez elim ayağım titrer. Enstitü, Elif Şafak’a doğruyu gösterip hidayete erdirdiğine göre bu konuda biraz bilgi vereyim:
Zoryan Enstitüsü (The Zoryan Institute for Contemporary Research and Documentation) ABD’nin Massachuetts Eyaleti’nin Cambridge Kenti’nde 1982 yılında kuruldu. Bunun dışında bir de 1984 yılında Kanada’nın Toronto Kenti’nde kurulan Kanada Zoryan Enstitüsü (The Zoryan Institute of Canada) var.
Ermenilerin yakın geçmişi ve bugünüyle ilgili malzeme sağlayıp dağıtmak, belge saklamak ve araştırma yapmak üzere akademik bir merkez oluşturmakta bu iki enstitü.
Zoryan Enstitüsü’nün faaliyetleri üç ana alanda toplanmış: Soykırım çalışmaları; diasporaçalışmaları; Ermenistan üzerine çalışmalar. Bu amaçla enstitü disiplinler arası akademik araştırmaları, dokümantasyon, konferans ve yayınları desteklemektedir. Vitrin böyle...
* * *
Zoryan Enstitüsü ilk hizmet olarak, 1984 yılında, "Ölümsüz Halklar" adıyla anılan Ermeni Soykırımı Mahkemesi’ne sponsor olarak katkıda bulunmuş.
Zoryan Enstitüsü, internet sitesinde yazdığına göre: Kanada Parlamentosu’nun soykırım alt komisyonu, Ermeni soykırımı konusunda ikna edici bir rapor istediği için, Kanada Zoryan Enstitüsü, 1999 yılında, raporu hazırlamış. Bilindiği gibi parlamento bu rapora dayanarak Ermeni soykırımını kabul etti.
Gene 1999 yılında, ABD Temsilciler Meclisi, Zoryan Enstitüsü’nden, Ermeni soykırımı olmadığını ileri süren Washington’daki Türkiye Büyükelçisi’nin görüşlerini çürütecek bir rapor hazırlamasını istemiş.
Enstitünün en önemli yayınları arasında Taner Akçam’ın Türkiye düşmanlığı yapan kitapları bulunuyor. Bunu daha önce de yazdım, acaba başka yayınevleri yayınlamıyor mu Taner Akçam’ı? İşte Elif Şafak’ı eğiterek ona roman yazdıran Zoryan Enstitüsü böyle bir kuruluş.