Yolsuzluğun ideolojisi

15 Eylül tarihli Vakit gazetesinde yayınlanan “Yine Laik Yine yolsuzluk” başlıklı haberi okuyunca İslâmcı ideolojiyi ekmek kapısı yapan bir kısım zevatın Allah’tan korkup Peygamber’den utanmadıklarına karar verdim.

Neden mi?
Aralarında dini bütün Yeğen Murat Demirel’inde bulunduğu Şeref Listesi’nin fotoğraflarını da yayınlayan gazete, “Seçilmiş hükümete karşı asker desteği almak için gizli görüşmeler yapan rektörlerden birisi olan Mehmet Haberal tepki toplarken, üniversitesinin adı ise kredi hortumlamaları nedeniyle TBMM Yolsuzluk Komisyonu raporuna girdi” diyor.
Böylece bakın bir taş ile kaç kuş vuruyor: 1.YÖK, 2.Türk Silahlı Kuvvetleri, 3.Üniversiteler, 4.Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli temel ilkelerinden olan laiklik.
Deniliyor ki: Ey ahali, Cumhuriyet’in temel ilkelerine inanan hırsızlar, hortumcular senin paranı çalmaktalar. Bunların aralarında özel Üniversite sahipleri ve rektörler de var. Bu kişilerle TSK işbirliği yapmaktadır.
Zaten “Yolsuzluk laik kesimin işi!” diye yazıyorlar.

***

TBMM Araştırma Komisyonu yolsuzluklar raporunda “Yolsuzluklar dini olmaktan çok laik ahlakla ilişkili olarak görülmektedir” cümlesi yer aldığı zaman, mal bulmuş Mağribi gibi bu zırvanın üzerine atılıp yolsuzluğun laik ahlaktan kaynaklandığını yazmışlardı.
Ben de 12 ağustos tarihli yazımda bu zırvanın zırvalığını kanıtlamıştım.
***
Türkiye’nin hapishanelerine, mahkemelerine gidelim ve bakalım: Hırsızlar, katiller, tecavüzcüler dahil olmak üzere hükümlüler arasında bir araştırma ve soruşturma yapalım, dini bütünler mi çoğunlukta yoksa inançları zayıf olanlar mı? Aynı şey Avrupa hapisanelerinde yatan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için de geçerlidir.
Bre Allahtan korkmaz Peygamber’den utanmazlar, suçun dini-imanı, laiki-laik olmayanı olur mu? Dini inanç insanları suçtan alıkoysaydı Suudi Arabistan’ın bir hapisanesinde yüze yakın mahkum çıkan yangında ölür müydü? Recm cezası, el kesme cezası neden var kutsal Mekke ve Medine kentlerinin, Kâbe’nin bulunduğu ülkede?

***

Elin Arabistan’ına neden gidelim?
Jet Fadıl’ı anımsayalım!
Dini inançları kullanarak Avrupa’da topladıkları mark ve frankları bavul bavul Türkiye’ye taşıyan İslâmcı holdingleri anımsayalım!
Faiz değil kâr payı vermek vaadi ile Avrupalı Türkleri soyan İslâmcı sermayeyi anımsayalım!
Bu soygunların genellikle Milli Görüş’ün koruyucu kanatları altında ve onun referansıyla yapıldığını da anımsayalım!
Bu vicdansızlar yüzünden ocağı sönenleri, sefalete mahkum olanları düşünelim!
Bu İslâmi (!), İslâmcı (!) soygunları yüce İslâm dinine bağlamak mümkün mü?

***

Onların derdi soygunlar, hortumcular, rüşvet, yolsuzluk değil! Bu yolla toplanan paralarla gazeteler çıkardıklarını, yayınevi kurup kitap bastıklarını, televizyonculuk yaptıklarını biliyoruz!
Onların derdi Laik Cumhuriyet ile!
Yazarın Tüm Yazıları