Saint Zidane, Aziz Zidan

HEREDOT Tarihi’nde Samos tiranı Aiakes oğlu Polykrates ile ilgili bir bölüm vardır.

Polykrates, kardeşlerini oyuna getirip tek başına Samos tiranı olmuş, savaşta ve politikada başarıdan başarıya koşmuştu. Öyle ki Mısır kralı Amasis ile karşılıklı armağanlar alıp verecek kadar güçlenmişti.

Bu dostluk anlaşmasından sonra da Polykrates’in şanı iyice çoğalmış. Polykrates’in başarıları Amasis’in gözünden kaçmıyor, hatta kuşkulanıyormuş. Talih Polykrates’in yüzüne gitgide daha çok gülmeye başlayınca bir mektup yazıp Samos’a göndermiş ve şöyle bir uyarıda bulunmuş:

EN DEĞERLİĞİ AT VE KENDİNİ KURTAR

"Bir dostun başarılarını öğrenmek tatlı bir şeydir. Ama senin bu büyük mutluluğun hoşuma gitmiyor, zira tanrıları tanırım ve ne kadar kıskanç olduklarını bilirim. Kendim için ve sevdiklerim için aralıksız bir mutluluktansa, bir başarılar ve başarısızlıklar karışımını yeğ tutarım ve insan ömrünün böyle nöbetleşe bir talihle sona ermesini dilerim; çünkü, girdiği her işten başarıyla çıkan bir kimsenin talihi zamanla ters döner, sonu fena gelir; bunun başka türlüsünü hiç duymadım. Onun için sen de bana inanırsan eğer, başarıların karşısında şöyle yap: Senin için en yüksek değerde olan ve kaybetmekten en çok üzüleceğin şey nedir? Bunu seç ve uzaklara at, o kadar uzağa ki, bir daha kimsenin gözüne gözükmesin. Ondan sonra talih dönmediği ve sana yar olduğu sürece hep bu dediğim şeyi yap, kendini kurtar." (Heredot Tarihi, Üçüncü Kitap, 39-48 Bölüm, Polykrates, Samos Tyranı)

Zeynuddin Zidan (Zinedine Zidane),
İtalyan futbolcu Materazzi’ye kafa attığı anda Polkyrates’in öyküsü geldi aklıma. Şunları düşündüm:

Hakem, Materazzi’nin gol atarken yaptığı faulü görse, İtalyanların golünü vermezdi. Çünkü kafaya çıkarken sol koluyla Fransız rakibinin sağ omuzuna yüklenmişti.

Ya da Zeynuddin Zidan’ın vurduğu kafayı kaleci Buffon kurtarmayabilirdi. Bir saniyelik sürtüşme olmasa Zidan, Materazzi’ye kafa atmayabilirdi.

Fransa’nın Dünya Kupası’nı aldığını düşünelim. Zidan’ın son maçı ve Dünya Kupası’nı havaya kaldırıyor. Dünya futbol tarihinde benzeri olmayan, olmayacak bir örnek.

O KAFAYI ATMAK DOĞANIN DİYALEKTİĞİ

Bunların hepsi yerle bir oldu. Ben Zidan’ın zafer sahnesini gözümün önüne getirmiştim. Kuşkusuz Zidan da getirmişti. Ama Binbir Gece Masalı bir kafa ile sona erdi. İtiraf etmem gerekirse, böyle bir sonuçtan da çıkarılacak önemli dersler var. Çünkü Mısır kralı Amasis haklı. Kafa atan Zidan da haklı. Çünkü kafa atmamak elinde değildi. Kader değil, doğanın diyalektiği.

TRİBÜNE SALDIRAN ENTELEKTÜEL: CANTONA

Kimler haksız? Zeynuddin Zidan’ı ulusal kahraman yapanlar, çocuklara ve gençlere model haline getirenler haksız. Birisi "Çocuklara ne diyecek Zidan?" diye soruyordu.

Zeynuddin Zidan kafa attığı için kahraman olma özelliğini yitiriyorsa, demek ki gerçekten bir kahraman değil. Ayrıca bir futbolcu çağımızın çocuklarına neden örnek olsun?

İsterseniz bir anket yapılsın, Zeynuddin Zidan’ın davranışını onaylayanların çoğunluk olduğu görülecektir.

Ayrıca Manchester United’ın Fransız futbolcusu Eric Cantona’nın tribüne saldırmasını da anımsıyorum. Cantona, üniversitede felsefe okumuştu ve büyük futbolcu olduğu kadar iyi bir entelektüeldi.
Yazarın Tüm Yazıları