Kısmet olup da ABD Başkanlığından emekli olursa en büyük hevesinin bir kasabaya şerif olmak olduğunu söyleyen George W.Bush, 20 Ocak 2005 günü yemin edip ikinci kez ABD Başkanlığı görevine başladı.Kimilerinin bir kralın tahta çıkmasına benzettiği yemin töreninin ihtişamı ilgilendirmiyor beni. Masrafı ABD’nin vergi mükellefleri düşünsün.Beni kaygılandıran Başkan Bush’un tören sonrası yaptığı konuşmada kullandığı mantık. George W.Bush, 17 dakikalık konuşmada 32 kez özgürlük sözcüğünü kullandı. Özgürlük çağrısının “Yıldızların ötesinden geldiği”ni söyleyen Başkan Bush bütün dünyaya “Amerikan Özgürlüğü”nü getirmek istediğini söyledi.***Demokrasinin dünya barışı için vazgeçilmez olduğunu da söyleyen Başkan Bush konuşmasını şöyle sürdürdü:“Yaşanan olaylar, topraklarımızda özgürlüğün sürmesinin tüm dünyanın özgürlüğüne bağlı olduğunu gösterdi. Dünyada barışı sağlamak için özgürlüğü yaymamız gerekiyor. Amerika bunu yapacak güce ve idealizme sahiptir. Henüz işimiz bitmedi. Dünyaya özgürlüğün anlamını göstereceğiz... Yıldızların ötesinden özgürlüğün arkasında durmamız için bir çağrı geliyor. Amerika her zaman bu çağrıya bağlı kalacaktır.”***Başkalarını bilmem ama Başkan Bush’un sözleri lise bitirme sınavlarında bir kompozisyon metni olarak önüme gelseydi, “0” (sıfır)’dan yukarı not vermezdim.Vermezdim, çünkü öğrenci George W.Bush özgürlük ve demokrasinin ne anlama geldiğini, özgürlük ve demokrasinin hangi koşullarda doğup geliştiğini bilmediği için daha fazla not vermezdim.Dikkat ederseniz, George W.Bush’un içten konuşmadığını, ABD’nin kendi çıkarları doğrultu ve orantısında özgürlük ve demokrasi ile ilgilendiğini söylemedim henüz.***Başkan Bush Fas’tan Endonezya’ya kadar uzanan bir kuşağa özgürlük ve demokrasi getirmek projesinden söz ediyor: Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Suriye, İran, Pakistan, Sri Lanka, Malezya... Belki de Orta Asya Türki cumhuriyetleri...Başkan Bush, doğal kaynaklar zengini Müslüman ülkelere özgürlük ve demokrasi getirmek istiyor. Ama ne yazık ki ne tarih, ne de sosyoloji biliyor. Danışmanları yok mu? Var! Başkan Bush’un özgürlük ve demokrasiyi vazgeçilmez erdem olarak yüceltmesi ABD’nin bazı ülkelere müdahale etme, el koyma bahanesinden başka bir şey değil!ABD yönetimi, Bağdat’a girdikleri sırada, amaçlarının Irak’a Türkiye usulü laik demokrasi getirmek olduğunu bütün dünyaya ilan etmişti.Daha sonra gerçekleri görünce ayakları suya erdi ve Türkiye usulü Ilmlı İslam’dan (!) söz etmeye başladılar.Başladılar ama seçimlerden sonra Irak’ta İran ve Afganistan benzeri bir din devletinin kurulduğunu görecekler. Bu da ABD’nin umurunda değil, yeter ki Irak’ın petrol kaynaklarının üzerine otursun!***Hayallerle uğraşır görünen ABD tam anlamıyla gerçekçi bir ülke! Özgürlük ve demokrasiden söz ederek insanları afyonluyor, gözlerini bağlıyor.Bir ülkede din ve devletin alanları kesin çizgilerle ayrılmadan, yani laik düzen olmadan, o ülke halkının özgürleşemeyeceğini, demokratik düzenin kurulamayacağını, kuşkusuz ABD de biliyor.Peki neden tersini konuşuyor?Siz ABD’nin söylediklerine değil, yaptıklarına bakın!