Hayırcılar nasıl adam olur?

14 EYLÜL 2010 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan bir araştırmanın sonuçlarına göre, eğitim süresi yükseldikçe “Hayır” da yükseliyormuş. Hayır’ın eğitim düzeyine göre dağılımı şöyle: İlkokul: Yüzde 29.7, Ortaokul: Yüzde 37.3, Lise: Yüzde 53.5, Üniversite: Yüzde 62.3!

Al başına belayı! İktidara, iktidarın başbakanına ve bakanlarına, sağsolcu yazıcılara ve benzerlerine göre “Hayırcılar” darbe taraftarı ve demokrasi düşmanı. “Evet cephesi”nin teknik direktörlerinden Osman Can da yayınladığı “Darbe Yargısının Sonu, Karargâh Yargısından Halkın Yargısına” (Timaş Yayınları) adlı kitabında “CHP, ordu, üniversite ve yargının darbe koalisyonu yaptığı”nı öne sürüyormuş. Demek ki bu hayırcıları adam edip kurtarmak için ülke eğitim-öğretimini 8 yılla sınırlandırmak gerekiyor. 8 yıl adam olana çok bile!

ÜÇE BÖLÜNMÜŞ ÜLKE

Bir ülke düşünün ki üçe bölünmüş: Tarikatçıları ve cemaatçileri bir yana, eğitimsizleri, yoksulları, işsizleri demokrasi ve özgürlük istiyor, 12 Eylül darbe anayasasının kökünü kazımaya kararlı. Eğitimli tuzu kurular demokrasi düşmanı darbeci!

Kıyılarda demokrasi düşmanı, darbe yandaşı eğitimliler; ortada demokrasi ve özgürlük yandaşı “muhafazakâr demokratlar”(!), yoksullar ve eğitimsizler; doğu ve güneydoğuda özerklik (federasyon, ayrı devlet) isteyen Müslüman Kürtçüler, Kürtçü İslamcılar.

Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan bu sonuçlar, başka gazeteler ve bilginler tarafından doğrulanıyor. Suç benim değil! Ben sadece bu verilerden yola çıkarak bir karşılaştırma yapacağım: Evetçilerin örneği Sivas (Evet: Yüzde 77, Hayır: Yüzde 23) ve Erzurum (Evet: Yüzde 86.9, Hayır: yüzde 13.1) olacak, hayırcıların örneği bizim Mersin (Evet: Yüzde 37.2, Hayır: Yüzde 62.8).

NASIL OLUYOR?


Şimdi şu sorulara cevap verelim: İnsanlar, darbeci ve antidemokrat Mersin’de ve öteki kıyı kentlerinde mi daha özgür, yoksa evetçi kentlerde mi? Etnik ve dinsel çoğulculuk ve bu bağlamdaki özgürlük ve serbestlikler hayırcılarda mı yoksa evetçilerde mi mevcut? Alevilere, azınlıklara ve öteki din ve inançlarla kim daha hoşgörülü, evetçiler mi yoksa hayırcılar mı? Üniversiteler, üniversiteliler, gençler, kadınlar, çocuklar nerede daha özgür ve çağdaş, evetçilerde mi yoksa hayırcılarda mı? Kadınlar nerede daha birey, daha özgür, daha bağımsız, evetçilerde mi hayırcılarda mı?

Gözlem ve deneyime dayalı cevaplar, Mersin ve öteki kıyı kentlerinin daha demokrat, daha hoşgörülü, daha çağdaş, daha evrensel, daha özgür ve bağımsız, daha katılımcı olduğunu ortaya çıkarıyor. Peki nasıl oluyor da Mersin darbeci, Sivas ve Erzurum demokrasi vurgunu?

DEĞERLER ALTÜST


Bu referandum yüzünden bütün değerler ve ölçüler altüst oldu: Muhafazakârların demokrasi, eşitlik ve özgürlük gibi kaygıları olduğu bir yalandır. Özgür olmak için birey olmak gerekir. Özgürlük bireyin kendi kendinin efendisi olması anlamına gelir. Türkiye muhafazakârları iradesini bir efendiye emanet etmiştir. Onun demokrasi nesine!
Yazarın Tüm Yazıları