ADNAN Menderes de, Süleyman Demirel de CHP’nin ve solun halkı tanımadığını ileri sürüp kendilerini halkın temsilcisi olarak piyasaya sürmüşlerdir.
Milli Görüş partileri (Milli Selamet, Refah, Fazilet) de aynı zurnayı çaldılar. Günümüz AKP’si, AKP’nin Recep Tayyip Erdoğan’ı, Bülent Arınç’ı, Abdullah Gül’ü de aynı lakırtıları lakırdatıyorlar.
Sanki İsmet İnönü halk çocuğu değildi de büyük toprak ağası Adnan Menderes halk çocuğuydu. İnönü hiç değilse halkı sömürmemiştir, Adnan Menderes’in köylünün kanını emdiği gibi.
Kasımpaşa çocuğu Recep Tayyip Erdoğan, Antalya çocuğu Deniz Baykal’dan daha çok mu Anadolu’yu tanıyor? Doktora yapmak, doçent, profesör olmak halktan kopmak ise AKP’nin iftihar ettiği kaç tane "halktan kopmuş" var AKP’de. CHP’nin adaylarını, sol partilerin adaylarını (örneğin Türkiye Komünist Partisi’nin, İşçi Partisi’nin adaylarını) AKP’nin milletvekili adaylarıyla karşılaştıralım, bakalım hangisi halka, köylüye, çiftçiye, işçiye ve emekçiye yakınmış? Halep orada ise arşın burada! AKP, ABD’den, uluslararası finanstan aday getiriyor!
İMAM-HANCI TORUNU
Bu satırları yazan ben, yokluğu da yoksulluğu da tanıdım, işçiyi de köylüyü de tanıdım (anne tarafım köylü, babam Mensucat Sendikası Başkanı’dır); harman sürdüm, sığır ve davar güttüm; gazoz sattım, buğday eledim; kahve garsonluğu, kebapçı çıraklığı yaptım; dokuma fabrikasında işçilik, Maliye’de memurluk, kütüphanecilik yaptım; Sandıklı, Çine, Aydın ve Muğla’da öğretmenlik yaptım. TİP’te bir Yunus Çakır olarak çalıştım. Sonra Paris’te eğitim ve öğrenimimi tamamladım. Bir dedem imam idi, öteki dedem ise hancı.
Yeter mi? Hangi politikacı, hangi gazete yazıcısı benden daha iyi tanıyor milleti, halkı, cumhuru ve Cumhuriyet’i?!
Halk kimdir? Hırsızlık yapan, adam öldüren, ırza geçen, sübyancılık ve fiili livata yapan, denize donla giren, yere tüküren, cadde kenarında kurban kesen, vergi kaçıran, kaçak elektrik ve su kullanan, baldızına sulanan, adım başı yalan söyleyen, ter kokan, geğiren ve osuran, adım başı trafik kurallarını ihlal eden, yol kıyılarına pet şişeleri, gazoz ve bira kutuları atan, ormanları yakan, abdestsiz namaz kılıp oruç tutan, ettiği duanın, okuduğu Kuran’ın anlamını bilmeyen, oyunu iki kilo bulgura, iki kilo nohut ve mercimeğe satan, Názım’ın diliyle hem kardeş hem de akrep olan, sefil ve kahraman!
Halk kimdir? Yukarıda yazdıklarımı yapmayandır! Hangisi çok, yapan mı, yapmayan mı?
GERİYE KALANLAR!
CHP ve sol halka hiçbir zaman ihanet etmedi! 1923-1945 arası, devlet öncülüğünde bir devrim sürecidir. 1960-70 yıllarının DP ve AP politikacılarının çoğu bu süreçte yer almıştır. Cumhuriyet halkı tanımasaydı, Cumhuriyet’i kuramazdı, devrimleri yapamazdı. Şimdi halkı iyi tanıdıklarını iddia edenler kim? Bir zamanlar Cumhuriyet’e ve devrimlerine karşı çıkanların çocukları ve torunları. Benim adlarının önüne değişik sıfatlar koyduklarım! Cumhuriyet onları çok iyi tanıyor ve kendisiyle sorunlarını çok iyi biliyor.
Ne dersiniz, belki de sadece tarikatçılara, dindarlara, Nakşilere, Nurcu ve Fethullahçılara halk deniliyordur? Geriye kalanlar ise laikçi (!) olan Cumhuriyet çocuğu, Cumhuriyetçi münkir!