Bu ne biçim tarih bilgisi?

BAŞBAKAN Erdoğan’ın referandum öncesinde Tekirdağ’da yaptığı konuşma her bakımdan ibretlik bir zihniyetin ürküntü veren örneklerinden biridir. Amacına ulaşmak için bütün araçları mubah saymakta, yakın tarihin hâlâ hatırlanan gerçeklerini tersyüz etmektedir:

1 Eylül 2010 tarihli Akşam Gazetesi’nden aktarıyorum:

“Rahmetli Menderes geldi, tamtakır durumdaki hazineyi doldurdu. Bunlar darbeyle gelip merhumu malum idam ettiler, sonra hazineyi boşalttılar.

Rahmetli Özal geldi, Türkiye’ye o da bir dönem yaşattı, bir çağ atlattı adeta ardından (?) geldiler, yağmaladılar. Türkiye’yi yağmalamakla kalmadılar, bir yolsuzluk silsilesi aldı başını yürüdü. Türkiye şu anda tarihinin en parlak dönemini yaşıyor. Bunların şimdi iştahı kabarıyor. ‘Ne yapsak da bu AK Parti’yi indirsek, ondan sonra şu dolu olan hazineyi bir boşaltsak’.”

DP’NİN DERİN BUNALIMI


Bir ülkenin koskoca Başbakan’ı sanki köy kahvesinde Kasafancı Ali Onbaşı gibi konuşuyor.

Başbakan’a göre Adnan Menderes’in Demokrat Partisi tamtakır bulduğu devlet hazinesini göz kamaştırıcı derece doldurmuş, bunun üzerine durumu kıskanan CHP, orduya darbe yaptırmış, Menderes’i astırmış, falan filan!.. İnsanın ağzı uçukluyor.

CHP hükümeti, devleti Demokrat Parti hükümetine teslim ettiği zaman Merkez Bankası’nda önemli (100 ton kadar) bir altın rezervi vardı. Kapalı ekonominin özelliği olarak bütçe açığı, dış borç en az düzeydeydi. İsteyen, bunlarla ilgili rakamları kolayca bulabilir.

Demokrat Parti iktidarının ülke ekonomisini Truman Doktrini ve Marshall yardımı ve dış borçlar sayesinde epeyce geliştirdiği bilinen bir gerçek. Bu düzelmeye, Kore savaşı yüzünden tarım ürünlerinin fiyatlarının artmasının katkıda bulunduğu da bilinir. Bu sayede 1950-1953 arası ekonomik açıdan bir balayı dönemidir.
Ancak bu dönemde dış borçlar artmış, ödemeler dengesi bozulmuş; ülke içinde küçük bir zümre zenginleşirken, köyden kente başıbozuk göç dolayısıyla toplum derin bir bunalıma girmiştir.

İÇECEK KAHVE BİLE YOKTU


Menderes’in 1954 yılında 300 milyon dolar borç almak umuduyla gittiği ABD’den 50 milyon dolarlık hibe alarak dönmesi sonun başlangıcı olmuştur.
O yılları çok iyi anımsarım: Millet içecek kahve bile bulamıyordu, küçük bir radyo alabilmek için insanlar bir yıl önceden sıraya girmekteydi.

ABD’den umudunu kesen Menderes, borç istemek için “komünist” SSCB’ye gitmeyi planladığı için ABD’nin desteklediği 27 Mayıs 1960 askeri darbesi olmuştur.

İktidara el koyan asker, 1 Haziran’da memura maaş ödeyecek para bulamamıştır devlet hazinesinde. Dolu hazineden söz eden Başbakan, milletvekilleri arasında bulunan bir iktisat profesörüne doğrulatabilir (yalanlatabilir) bu yazdıklarımı.

Başbakan’ın ANAP iktidarı için söyledikleri, Demokrat Parti iktidarı için söylediklerinden daha doğru değil! Kendi dönemi hazinesinin durumu ise bir gözbağcılıktan (illusion) ibarettir.
Yazarın Tüm Yazıları