Bedrettin Cömert olmak

DOÇ. Dr. Bedrettin Cömert 22 yıl önce bugün (11.07.1978) ülkücüler tarafından öldürüldü. 38 yaşındaydı. Yaşatsalardı bu yıl 27 Eylül’de 60 yaşına basacaktı. Vezirköprü’de doğmuştu. Bir memur çocuğu idi.

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Cömert’in ağabeyidir.
1960’ta Sivas Lisesi’ni, 1967 yılında Roma Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. 1971 yılında Roma Üniversitesi Felsefe bölümünde “Son Elli Yılda Türkiye’de Sanat Eleştirisi” başlıklı tezi ile doktorasını tamamladı. 1972 yılında Hacettepe Üniversitesi’ne atandı ve Sanat Tarihi Bölümü’nde yaptığı “Giotto ve San Francesco Geleneği” başlıklı tez ile ikinci doktorasını aldı.
SÖZLERİMİN KANITLARI
1970’lerin ikinci yarısında Ankara’da müthiş bir genç kuşak vardı: Şair ve yazar (Enis Batur, Ahmet Erhan, Behçet Aysan, Hüseyin Ferhat), gazeteci (Işık Kansu, Sedat Ergin, Fatih Çekirge, Ufuk Güldemir), öğretim üyeleri (Ertuğrul Özkök, Filiz ve Şahin Yenişehirlioğlu) ve diğerleri. Hepsi yakın arkadaşımdı. Bence, bunların arasında geleceği en parlak olanı Bedrettin Cömert idi. Yaşamış olsaydı, bugün, dünyanın en önemli sanat tarihçileri ve eleştirmenleri arasında yer alacaktı.
Yaşasaydı edebiyat ve sanat eleştirimiz bugün çok çağdaş bir düzeyde olurdu. Bedrettin’in ölümünden sonra yakın dostu Hasan Hüseyin’in yayımladığı “Giotto’nun Sanatı”, “Croce’nin Estetiği”, “Mitoloji ve İkonografi”, “Eleştiriye Beş Kala” adlı kitapları sözlerimin en somut kanıtıdır.
Bedrettin Cömert’in bütün kitapları birkaç yıl önce Deki Basım Yayım Ltd. Şti. (www.deki.com.tr) tarafından yayımlandı.
YAŞIYOR, YAŞATILMALI
10 Temmuz 1978 günü Türk Dil Kurumu Kurultay’ında yan yana oturuyorduk. Kurultay’dan sonra Kaş’a gidip Benedetto Croce ve Galvano Della Volpe üzerine konuşacaktık. Bir süredir poetika ve edebiyat eleştirisi konularında birlikte çalışıyorduk.
Ertesi gün saat 9 dolaylarında Kurultay’a öldürüldüğü haberi geldi.
Sabah saat 08.45’te Ankara, Gaziosmanpaşa, Karagöz Sokak’taki evinden çıkan Bedrettin mavi renkli (ünlü) vosvos arabasına İtalyan eşi Maria ile birlikte binmiş. İçinde üç kişi bulunan bir Simca araba yollarını kesmiş. İki kişi arabadan inmiş. Çapraz ateş sonucu Bedrettin olay yerinde öldü. Eşi ağır yaralandı. İki erkek çocuğu vardı.
“Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanlığı”nı yapıyordu. Kısa bir süre önce, Hacettepe Üniversitesi’nde çıkan olayları araştıran komisyonun başkanlığına getirilmişti.
Cinayete Muhsin Yazıcıoğlu’nun adı da karıştı. Ankara 5.Sulh Ceza Mahkemesi, cinayetin azmettiricisi olarak Abdullah Çatlı hakkında tutuklama kararı aldı.
Ateş edilen silahların Ankara’da pek çok cinayette kullanıldığı anlaşıldı. Polis üç saldırganı belirledi: Rifat Yıldırım, Üzeyir Bayraklı ve “Ahmet” kod adlı biri. Üçü de başka cinayetlerden aranmaktaydılar ve Almanya’ya kaçmışlardı.
Bedrettin Cömert bir başka dünyanın mümkün olduğuna inandığı için öldürüldü. Yaşıyor, yaşayacak! Yaşatılmalı!
Yazarın Tüm Yazıları