’1921 Anayasası’nın özerklikle ilgili 11-22. maddeleri arasında yer alan 11 madde neden 1924 Anayasası’nda yer almadı?" sorusunu yanıtlamak isteyen anayasa hukukçularına köşem açıktır. Lütfen ilgilensinler!
* * *
Bu konuyla neden ilgileniyorum, bunu yanıtlamam gerek. Kendime iki soru soruyorum:
1. Acaba kurucu irade şûralar (sovyetler) yönetiminin vilayetlerde bir tür sosyalist idareye yol açmasından mı çekindi?
2. Yoksa, Gazi (Mustafa Kemal) Paşa’nın İstanbul gazetecileriyle İzmit Kasrı görüşmesinde Kürtlerle ilgili olarak dile getirdiği, ("... Dolayısıyla başlı başına bir Kürtlük tasavvur etmektense, bizim anayasa gereğince zaten bir tür yerel özerklikler oluşacaktır. O halde hangi ilin halkı Kürt ise onlar kendi kendilerini özerk olarak idare edecektir. Bundan başka Türkiye’nin halkı söz konusu olurken onları da birlikte ifade etmek gerekir") görüşlerden dolayı mı 1924 Anayasası’nda bu maddelere yer verilmedi?
* * *
Şimdi Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki bazı olayları tarihlerine göre sıralayalım:
1. İzmit Kasrı görüşmeleri: 19 Ocak 1923
2. Cumhuriyetin ilanı: 29 Ekim 1923
3. Tevhid-i Tedrisat Kanunu: 3 Mart 1924
4. Hilafetin kaldırılmasına dair 431 sayılı kanun: 3 Mart 1924
5. 1924 Anayasası’nın kabulü: 20 Nisan 1924
6. Şeyh Sait İsyanı’nın başlaması: 13 Şubat 1925
7. Şeyh Sait ve 47 asi arkadaşının idamı: 29 Haziran 1925.
Bu tarihlere göre Şeyh Sait İsyanı’nı irdeleyebiliriz: Şeyh Sait İsyanı ile ilgili davanın savcısı Ahmet Süreya Örgeevren’in "Şeyh Sait İsyanı ve Şark İstiklál Mahkemesi" (Temel Yayınları, 2002) adlı kitabında söz konusu dava sanıklarının ifadeleri ve itirafları yer alıyor. Şeyh Sait verdiği ifadelerde Kürtlerin özerkliğine kesinlikle değinmemekte, isyanın nedeni olarak şeriatı göstermektedir (s. 187-191).
Bir de Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile kapatılan medreseleri ayaklanma nedeni olarak göstermektedir (s. 193). "Maksadımız, Diyarbekir’e girdikten sonra birtakım adamları toplayıp, ulema ve erdemli insanları toplayıp hükûmetimizle görüşme yapacaktık. İçkiyi yasaklayacak, medreseleri açacaktık. Vakit kalmadı" demektedir.
* * *
1921 Anayasası’nın 11. ve devamı maddeleriyle ilgili olarak yasa çıkartılması gerekmekteydi. Bu yasalar çıkartılmamıştır.
Şeyh Sait İsyanı (13 Şubat 1924), 1924 Anayasası’nın çıkmasından (20 Nisan 1924) sonra olduğu için, 11 maddelik değişikliğin isyana tepkiyle bir ilişkisi bulunmamaktadır. Olsa olsa isyan değişikliğe tepki olabilir. Öyleyse değişikliğin nedeni şûralar (sovyetler) yönetimi mi?
Şeyh Sait İsyanı’nın, Anayasa değişikliğiyle özerk Kürt yönetimi olasılığının ortadan kalmasından dolayı yapılmadığı dava dosyasından anlaşılmaktadır. Şeyh Sait’in ifadesine göre isyanın nedeni şeriat uygulanmasına son verilmesi ve medreselerin kapatılmasıdır.
Durum anayasa hukukçularının, her türlü tarihçinin ciddi dikkatlerine sunulur.