Paylaş
Anadolulu işadamları, genç bir kadını başkanlığa taşımak üzereler. Üstelik bir sanatçıyı. Çello sanatçısı bir patroniçeyi. Oya Erdoğan'ı.
Anadolu Genç İşadamları Derneği (AGİAD) üyeleri önümüzdeki pazar günü başkanlarını seçecekler. Anadolu'dan 32 ilden 170 üyesi var. Metin Başalmaz'ın Başkanlığını yaptığı AGİAD yönetimi, genel kurula tek aday olarak, Başkan Vekilliği görevini yapan Oya Erdoğan'ı önerdi.
1988 yılında kurulmuş olan AGİAD başkanlığına, ilk kez bir kadın aday oluyor. İşadamları örgütleri açısından bakıldığında da ilk kez bir kadın başkan olacak.
Ankara Devlet Konservatuvarı Çello Bölümü'nden mezun olan Oya Hanım, aynı zamanda turizm konusunda eğitimini sürdürüyor.
16 yıl önce aile şirketiyle iş hayatına adım atan Erdoğan, Çankırı Çerkeş'te kurulu yem fabrikası, besicilik ve et entegre tesislerinin (Çerkom, Çerbes), Örgün Dış Ticaret Şirketi'nin patroniçesi. Şu sıralar yüzde 49'u Ruslar'ın olmak üzere yine Çerkeş ortak yatırımı süren motosiklet montaj fabrikasıyla meşgul.
Anadolu illerinin hemen hemen hepsinde genç işadamları dernekleri var. AGİAD'ın bu açıdan önderlik yaptığını söylemek yanlış olmaz.
Tabii dernek olarak global krizden Türkiye'nin etkilenme boyutunu en aza indirmek için de kafa yoruyorlar. Erdoğan, öncelikle ihracat sorununu aşmak için çalıştıklarını, Japonya, Malezya ve Çin gibi Uzakdoğu ülkeleri üzerinde durduklarını söylüyor. 35 firmanın katılımıyla, ürünlerimizi tanıtmak için 5 yıldızlı otellerde standlar açılıyor.
Oya Erdoğan da ülke sorunlarına duyarlı her insan gibi siyasete uzak durmuyor. Siyasilerin hırsları ve siyasi istikrarsızlık yüzünden sokaktaki insandan sanayicilere kadar her kesimin çıkmaza itilmesinden mustarip.
Erdoğan'a da çözüme katkı için dışarıdan konuşmak yerine Meclis'e girmeye çalışın diyeceğim ama o da bu sistemde derde deva olmuyor maalesef. Milletvekillerini liderler seçmeye devam ettiği, vekiller de onlara kulluk ettiği için. İstisnalar hariç. Zaten o istisnai kişiler de bir daha Meclis'e girmiyor, giremiyor...
Sistem değişikliği zor olacak elbette. Ama ne kadar çok ses yükseltirsek zor o kadar çabuk başarılır. Öyle değil mi?
Beymen'in ışığı
Cem Boyner'in sahibi olduğu, Boyner Holding kuruluşlarından biridir Beymen. 1996 yılından bu yana, gençlerin eğitimine de destek vermeye çalışıyor. Birçok şirket gibi. Beymen, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin ‘‘Bir Işık da Siz Yakın’’ kampanyası çerçevesinde veriyor bu bursları. İletişim ve güzel sanatlar fakültesi öğrencilerine. Beymen şimdiye kadar 232 öğrenciye burs olanağı sağladı. Beymen Pazarlama ve İletişim Direktörü Michal Louise McKay'ın mektubu beni çok sevindirdi. Geçen yıllarda olduğu gibi bu sene de bir öğrencim olduğunu öğrendim. Yani benim adıma da bir üniversite öğrencisine eğitim bursu veriyorlar. Üstelik mezun olduğum üniversitede, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki bir öğrenciye. Çok teşekkür ediyorum.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (Tel: 0 212 576 76 92) kampanyasına katılarak siz de bir ışık yakın..
Bari tatilde maaş almayın
Her çarşamba akşamı Oğuz Aral'la telefonla konuşuruz. Neler yazacağımı söylemek için. Ama O'na karşı hep mahçup olurum. Aramakta gecikirim. O beni bulur... Naif, sevecen üslubuyla bana fırça atar... Ben eveleyip gevelerken ‘‘Tamam tamam’’ deyip, o muhteşem karikatürleri çizer.
O kadar işi arasında lütfedip bu köşeye de karikatür çizen büyük usta Oğuz Aral'la sohbetin çok keyifli olduğunu söylememe gerek yok. Ele aldığım konularda ufkumu açan Aral'la Meclis üzerine konuşmamızı sizlerle de paylaşmak istedim.
Milletvekilleri seçildikten sonra Meclis'e pek uğramıyorlar biliyorsunuz. Çalışmıyorlar, ama 2 milyar liraya yakın duble maaş almaya devam ediyorlar. Oğuz Bey diyor ki, nasıl ki işe gelmeyenin parası kesiliyor veya bir süre sonra kapının önüne konuyorsa milletvekilleri içinde aynı durum geçerli olmalı. Madem serbest piyasa ekonomisi var milletvekilleri de tam rekabet ortamında olsun. Örneğin parça başı para alsın. Yasa teklifi mi vermiş, komisyonlarda mı görevli yaptığı işe göre para . Bizler nasıl ki çalıştığımız işlerlerine aylarca uğramamazlık edemiyorsak, işimizi aksattığımız zaman paramız veya ilişiğimiz kesiliyorsa onlar içinde geçerli olsun.
Ayrıca Meclis şimdi hiç çalışmıyor. CHP'li milletvekilleri de Meclis'te sabahlara kadar oturma eylemi yapıyorlar bazı yasaları çıkarmak için. Keşke bu tip eylemler yumurta kapıya gelince olmasa.
Oğuz Aral, Meclis'in seçim kararına göre seçimlere bir- iki ay kala tatile girmesini öneriyor. Tabii milletvekillerinin parasız tatil yapmasını. Yani o dönemde maaş almamasını. Bu arada seçimde eşitlik için mevcut milletvekillerinden aday olanların dokunulmazlıklarının otomatikman kalması gerektiğini. Milletvekilliğine aday olmuş sıradan bir kişi ile bakan ve milletvekili sıfatıyla tekrar aday olan kişinin seçim çalışması ve olanakları arasında dağlar kadar fark oluyor.
İnşallah böyle bir sisteme kavuşuruz.
Şimdi kendisi rekabet edecek
Geçen seçimlerde Tansu Çiller tarafından politikaya davet edilmişti. İstanbul'da 3. Bölge'den DYP'nin milletvekili adayı olmuş, ancak seçilememişti. Belki 6. sırada olmasının da dezavantajını yaşamıştı.
‘‘Ağzım yandı, siyasete bir daha girmem’’ diyen Prof. Dr. Aydın Ayaydın bu kez de Mesut Yılmaz'ın davetlisi. ANAP Genel Başkanı Yılmaz, İstanbul'daki ikametgáhı Swissotel'de görüştüğü Ayaydın'ı İstanbul 3. Bölge'den aday yapıyor. Ayaydın, ‘‘Yılmaz beni ikna etti’’ diyor da nasıl ikna ettiğini söylemiyor...
Milletvekili adaylığı için 19 aydır yaptığı Rekabet Kurulu Başkanlığı görevinden ayrıldı. Ayaydın şimdi, 30 yıldır yaşadığı Bakırköy'de hummalı bir çalışma içinde. Akademisyenliği de burada geçmişti. Marmara Üniversitesi'nde ekonometri ve istatistik dersi veriyordu.
Emlakbank Genel Müdürlüğü de yapan, Bankalar Birliği'nin ilk seçilmiş başkanı olan Ayaydın'ı hep siyah beyaz çizgili takım elbiseli görmüşümdür. Beşiktaş'a vurgunluğundan tabii. Kulüpte yöneticilik de yapmıştı. Son karşılaşmamızda üzerinde gri takım elbise vardı. Politikaya atılınca renkler de değişmiş diye espri yapınca, ‘‘Ben Fenerbahçeliler'in de Galatasaraylılar'ın da, tüm sporseverlerin temsilcisiyim’’ karşılığını verdi. Ayrıca evlerinde de üç büyük spor kulübü temsil ediliyor. Küçük kızı Galatasaraylı, büyük kızı ve oğlu Beşiktaşlı, eşi Fenerbahçeli. Oğlunu Bahçeşehir'de ANAP'tan belediye başkanlığına aday yapmak için kulis yaptığı iddialarına, ‘‘İftira. Oğlum öğrenci, daha 18 yaşında’’ karşılığını verdi.
Rekabet Kurulu, serbeset piyasa ekonomisinin kurallarını işletmek, haksız rekabeti önlemekle görevli. Ayaydın bu anlamda iyi hizmetlere imza attı. Kurul Başkanlığını yaparken, hep, ‘‘Siyasilerden talimat almam, telkinlere,baskılara boyun eğmedik, eğmeyiz. Objektifiz’’ derdi.
Milletvekili seçilirse bakalım lider sultasına boyun eğecek mi? Liderin mi halkın mı vekili olacak?
Paylaş