Paylaş
Denetim sırasında, trafik polisine uyuşturucu kontrolü için tükürük örneği vermek istemezseniz Adli Tıp’a sevk hakkınız var. Uyuşturucu kullanmadığınız halde, sizde maddeye rastlanırsa, polisin teknik cihaz raporundan bir örnek istemeyi unutmayın. Devlet hastanesinde uyuşturucu testi yaptırıp almadığınızı tıbbi olarak kanıtlayın. Polisin uyguladığı 3 bin 600 lira para ve ehliyete 5 yıl el koyma cezasının iptali için dava açın.
İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 75. maddesine göre, bir kişiden kan, tükürük ve benzeri örneklerin alınması için mahkeme ve sakıncalı hallerde savcılık kararının olması gerekiyor. Karayolları Trafik Kanunu değişikliği ile polise uyuşturucu kontrolü için tükürük örneği alma yetkisi tanınmasının CMK’daki bu hükümle çeliştiği ve masumiyet karinesinin de çiğnendiği savunuluyor. Avukat Sedat Vural bakın ne dedi:
“Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. maddesindeki değişikliğin kolluğa tanıdığı uyuşturucu kontrolü için tükürük örneği alma yetkisi öncelikle İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle, anayasanın güvence altına aldığı kişinin vücut bütünlüğüne ilişkin alınacak kararları ancak yargının verebileceği düzenlemelerine aykırıdır. Kişiden örnek alınması ancak bir suç isnadı olduğu takdirde söz konusudur. Durduk yerde vatandaşı çevirip tükürük örneği alamazsınız. Bu insan haklarına aykırıdır. Bu uygulama nedeniyle bir vatandaş mikrop kaparsa, bu o uygulamayı yapan örneği alan polis yönünden yaralama suçu oluşturur.
MASUMİYET KARİNESİNE DE AYKIRI
Alkol muayenesi ile uyuşturucu kontrolü arasında ciddi fark var. Uyuşturucu kullanmak yasalarımızda suç olduğuna göre trafikte tüm vatandaşları suçlu ilan edip örnek almak temel hak ve özgürlüklere aykırıdır. Hukuk devletinin temel ilkeleriyle de bağdaşmaz. Polisin bu uygulaması masumiyet karinesine de aykırıdır. Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerine de aykırıdır. İdareye böyle bir yetki verilemez. Bu haksız uygulama ile karşı karşıya kalan vatandaşlar idari yargıda dava açarlar. Haksız yere bu ceza kesildiyse o trafik cezasının iptalini talep edebilirler.
KAZALARIN NEDENİ İÇİN KONULDU
Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy da, tükürük örneği vermek istemeyen vatandaşların adli tıbba sevk isteme hakları olduğunu belirterek, şu değerlendirmeleri yaptı:
“2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 48.maddesi ve yönetmelikte sadece aracın sürücülerine ilişkin olarak daha önce var olan trafik polisi ve jandarmasının alkol muayenesi yetkisi yeniden düzenlenmiştir. Aracı kullanmayan araçta seyahat eden kişilere yönelik böyle bir uygulama yapılması yasal olarak mümkün değildir. Kanunun öngörmediği şekilde vatandaşlardan tükürük alınması insan hakkı ihlali niteliğindedir.Sadece sürücüler alkol ve uyuşturucu kontrolünden geçirilebilir.
AÇIKÇA TÜKÜRÜK ÖRNEĞİ YOK
Kanun ve yönetmelik bu kontrolün teknik araçlar ile yapılmasını ön görmüştür. Ancak açık biçimde tükürük örneği alınacağı yazılmamıştır. Mevcut tespit cihazları tükürük ile tespti yaptığı için uygulamada tükürük alınmaktadır.
Ancak Yönetmelik bu teknik araçlarla tespiti kabul etmeyen kişilerin, mütecaviz davranan kişilerin ya da bu tespite itiraz eden kişilerin olay anından itibaren en geç iki saat içinde Adli Tıp Kurumu’na (il ve ilçelerde var) ya da Sağlık Bakanlığı’na ait resmi kuruluşlara cumhuriyet savcılıkları aracılığıyla sevk edileceklerini de hüküm altına almıştır.
SONUÇ RAPORLARINDAN ÖRNEK İSTEYİN
Trafik polisine tükürük örneği vermek istemeyen ya da bu teknik cihazların sonuçlarına güvenmeyen vatandaşlarımızın da Adli Tıp’a sevklerini isteme ve Adli Tıp’ta kan vererek alkol ve uyuşturucu muayenesi yaptırma hakları bulunmaktadır. Ayrıca yine vatandaşlarımızın bu teknik cihazların sonuç raporlarından bir örnek isteme ve haksız olduğunu düşündükleri trafik cezalarına karşı dava açma hakları da vardır.”
DÜZELTME
Geçen haftaki yazımda, bir okurumun mailini yanıtlarken, kadının boşandığı eşiyle tekrar evlenmesi halinde, 300 günlük süre şartı aranmadığını yazmıştım. Çankaya Nüfus Müdürlüğü yetkilileri arayıp hatamı düzelttiler. Medeni Kanun’un, 132. maddesine göre kadının eski kocası ile tekrar evlenmesi halinde de “iddet müddeti” adı verilen 300 günü süreyi beklemesi gerekiyor. “Kadın için bekleme süresi” başlıklı o madde aynen şöyle:
“Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez. Doğurmakla süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır”
Paylaş